Savaşa devam

Mısır Savaşları, Mars’ın Koreli CEO’su Dong Won Kwak’ın açıklamasıyla devam etti. Upuzun bir metin gönderen CEO kısaca “Türkiye’deki sinema izleme oranlarını dünyada ilk beş ülkenin arasına girecek kadar yükselteceğiz” demiş. Yani yapımcıların şikayetleriyle, izleyiciye zorla mısır satılmasıyla ilgili bir şey söylememiş. Beyefendiye en kısa zamanda Türkçe öğrenmesini ve gelişmeleri bizzat takip etmesini öneriyorum.

Zira bu açıklama, konunun kendisine tam olarak anlatılmadığı hissi yaratıyor. Bu arada Mars’ın Trump’taki iki numaralı salonunda üç boyutlu olarak Aquaman’i izledim. O kadar karanlık ve bulanıktı ki bazı sahneler işkenceye dönüştü. Lütfen bizi dünya beşincisi yapmadan önce salonlarınızı bir elden geçirin.

HADİSE ŞOV

Hadise müziğiyle olmasa da hal ve tavırlarıyla bir Hollywood yıldızı havasına girmeyi başardı. Klibi yasaklandığında çıkıp bu baskının sadece kadın şarkıcılara yapıldığını söyledi.

Kilolarını eleştirenlere karşı sesini yükseltti. En son, tarzıyla ilgili laf söyleyenlere orta parmağını gösterdi! Sosyal medyada paylaştığı fotoğrafının altına “Şapkam ve ben. Beğenmeyenler fotoğrafa ‘zoom’ yapsın onlara güzel bir hediyem var” sözleriyle onları takmadığını gösterdi.

Bunu yıllarca Madonna yaptı, Rihanna yaptı, Britney Spears yaptı ve hayranları alkışladı. Zaten bir popstar’dan da bunu beklemek lazım. Şov dünyasını hala 90’larda sananlar bu harekete köpürdü ama bu yüzyıl artık orta parmak yüzyılı. Tek bir eleştirim var, sonrasında yaptığı açıklamaya hiç gerek yoktu. Hatta üstüne ikinci bir parmak daha gösterseydi daha güzel bir bomba atmış olurdu.

KAZANAN BELLİ

Artık salonlardaki görgüsüzlerden, sinemada tek başınaymış gibi davrananlardan bıktım. Biri çatır çutur mısır yer, biri arkadaşıyla sohbete gelmiştir, diğeri de doğal bir şeymiş gibi çıkarır telefonuyla konuşur. Bir gün delirip o sinema salonları yüzünden üçüncü sayfa haberlerine çıkacağım.

Artık evde izlediğim filmlerden daha çok zevk alıyorum çünkü huzurluyum. Netflix’e ayda bir ödediğim bir sinema bileti parasıyla Roma, Bird Box, Mowgli gibi yeni çıkan filmleri, Narcos, La Casa De Papel, Sabrina, Stranger Things gibi dizileri dünyayla aynı anda izleyebiliyorum. Böylece ne sinemadaki korkunç tiplerle yüz göz oluyorum ne de bakımsız salonlarda çile çekiyorum. Karşılarında bu kadar güçlü bir rakip olan sinema ve yapımcılar hala mısır başında kavga etsinler. Bence kazanan taraf şimdiden belli.

TORCELLO

Erol Usta, soyadının hakkını veren bir gastronomi ustası. Sadece mutfak değil, mekan işletmesi konusunda da müthiş deneyimli ve bilgili. Türkiye’de İtalyan mutfağını, İtalyan şefler kadar, hatta bazılarından daha iyi bilen bir restorancı kendisi. Etiler’deki Yaren Sokak’ta açtığı Torcello tam bir ‘trattoria’ yani aile restoranı.

İtalyanca isimli türlü türlü makarnaları, ilginç sosları, klasik İtalyan yemeklerinden sürprizli modern İtalyan mutfağına kadar uzanan renkli bir yelpazesi var Torcello’nun. Yediğiniz hiçbir şeyden mutsuz olmayacağınız gibi, fiyatları da benzerlerine göre son derece makul. Burayı keşfeden birçok ünlü var. Rahat rahat yemeklerini yiyip sıradan insanlar gibi gülüp eğlenip gidiyorlar. Torcello tam müdavimi olunacak bir restoran.

YENİ MODA RİTA

Kadıköy eğlence hayatı birkaç yıl öncesine kadar birbirine benzeyen mekanlardan oluşurken şehrin en sürprizli ve yenilikçi restoranları buradan çıkmaya başladı. Moda’da yeni açılan Rita da bunun en güzel örneklerinden. Restore edilmiş şık bir tarihi konakta yer alan Rita’ya çok emek verildiği belli. Samimi ortamı Şef Asude Akınlı’nın şahane menüsüyle bir araya gelince ortaya her anlamda doyurucu bir restoran, çıkmış.

İstanbul’un çok kültürlü yapısı ile oluşan gastronomisini yansıtan Rita, konseptini lezzet deneyimini artıracak ‘Küçük Tabak Gastronomisi’ olarak tanımlıyor. Menüde yer alan tüm lezzetler paylaşım üzerine kurulu. Hafta sonları 02.00’ye kadar açık Rita’da DJ performanslarıyla eğlenceli bir gece geçirmek de mümkün. Akşamları rezervasyon şart.