Giriş
Biliyorsunuz zaman zaman şarkıcılar arasında YouTube izlenme rakamları yüzünden kavga çıkıyor. Çünkü teknik bilgiye ve altyapıya hakim olan bir ekibiniz varsa, tıklanma sayınızı istediğiniz kadar yükseltebiliyorsunuz.
Aynı şey Instagram beğenileri için daha da şiddetli bir şekilde geçerli. Mesela 5 TL karşılığı anında bin beğeni satın alabiliyorsunuz. Kesenin ağzını açarsanız ayda 100 liraya her gün bir paylaşımınıza bin beğeni geliyor. Sosyal medyadan para kazanıyorsanız aylık 500 TL’yi fazla görmeyeceksiniz.
O paraya miktarını sizin belirleyeceğiniz sayılarda sınırsız beğeni alabiliyorsunuz.
AH O FENOMEN!
Şöhretini sosyal medya fenomeni olarak yapan isimleri değil de medya gürü, işletmeci, sosyete mensubu olarak yapmış sözde ünlüleri yakın takibe alın. Mesela 200 bin takipçili bir yeme içme sektörü ‘fenomen’i var.
Tabii takipçilerin bir kısmı Mogadişu, Grönland, Mançurya’dan falan. Ve ne hikmetse Türkçe bilmedikleri halde bu isme hayranlar! Neyse efendim, fenomenimiz her zamanki gibi reklam kokan sıkıcı bir paylaşım yapıyor.
İlk 10 dakikada 224 kişi beğeniyor mesela. 14. dakikada, birden 2 bin 224’e çıkıyor. Bariz bir ‘2 binlik yapıştırma’.
Aradan 6 dakika daha geçiyor ve kapıda yığılma yapan 2 bin hayran daha hep birlikte ve aynı anda beğeniveriyor. Ediyor 4 bin.
Ondan sonra da bu ve benzeri tipler “Tıklamalarım organik, etkileşimlerim gerçek” diye vır vır konuşuyorlar. Neyse, biz mi düşüneceğiz, dedektiflik yapacağız? Bunlara iş veren, para ödeyen markalar düşünsün, değil mi?
BEBEK MEYHANE
Bebek Lokal’in üst katına açılan Bebek Meyhane, başarılı işletmeci Hüseyin Genç’in el atmasıyla daha da çekici bir yer haline geldi.
En büyük silahı deniz manzarası olan mekanda zaten masaya oturur oturmaz bir ohh çekiyorsunuz. Sonra mezeler, balıklar, soğuklar sıcaklar derken sohbet, muhabbetle vaktin nasıl geçtiğini anlamıyorsunuz.
Kısacası keyifli bir yer olmuş Bebek Meyhane. Dahası çevredeki kasıntı yerlere göre çok daha sıcak ve fiyatları da hesaplı. Havaların ısınacağı ve serin yerler arayacağımız önümüzdeki günlerde buranın adını daha çok duyacağız gibi geliyor.
KiLYOS’TA KIŞ
Hafta başında üç günü Kilyos’ta geçirdim. Yazın çok hareketli olan o plajların terk edilmişliği huzur doluydu. İki yer keşfettim. Kayıkhane’de güneşin batışını izledim. Biraz ötedeki sahilde de taylar ve atlar koşuyordu.
20 bin TL bütçeli bir popçu klibindeyim sandım. Kayıkhane’nin mezeleri, deniz ürünleri taze, lezzetli, servis yerinde. Bol bol yiyip içip iki kişi 300 TL ödedik. Ertesi gün öğlen Tarihi Gümüşdere Plajı’ndaydık.
Köpek gezdirme bahanesiyle kendimizi kumsala attık. Sonra Sandık Restoran’da yemek. Kahvaltısı da iyi oluyormuş ama biz mantarlı karides, roka salatası, hamsi, sigara böreği, irmik helvası yedik. Burada da fiyat çok makuldu. Üstelik kimse olmadığı için içerideki sobanın keyfini çıkarmak bize kaldı.
