Olimpiyatların başladığı günden bu yana, konuyla ilgisi olan-olmayan herkes, Türkiye'nin madalya durumuna ilişkin yorumlar yapıyor, yazılar yazıyor. Özellikle spor basınının tutumu fazlasıyla histeri krizlerine dönmeye başladı.
Bütün sene, olimpik sporlar umrunda olmasın, 365 gün fanatizmi körükle, Fenerbahçe ve Galatasaray'dan başka yorum yapma, Anadolu kulüplerinin Avrupa kupası maçları, transfer spekülasyonlarının önüne bile geçemesin, sonra oturduğun yerden "Türkiye neden başarısız?" diye ahkâm kes.
SİZ YAZDINIZ DA, BİZ Mİ OKUMADIK?
Günlük siyasi köşe yazısı kaleme alanların, konuya girişleri ise olabildiğince sığ ve bilgiden uzak. Başarıyı salt madalyaya indirgeyen, altın-gümüş-bronz dışındaki sonuçlara başarısızlıkla bakan bu insanların da, bir sene boyunca kaleme aldıkları yazılardan hangisinde eskrim, güreş, yelken, masa tenisi vardı acaba? Yazdılar da biz mi okumadık acaba?
Elbette olimpiyat kafilesinde bulunan sporcular eleştirilemez değil ancak sporu futbol olarak algılayan medyanın ve sosyal medyada kendisini var etmeye çalışan kitlelerin tutumu da fazlasıyla komik bir hal almaya başladı.
BU İSİMLERİ BİLEN VAR MI?
Bu eleştirileri yönelten insanlara, "Rudisha, Gebremeskel, Kiprotich, Xiang Liu, Lavillenie, Dibaba, Viljoen, Lashmanova" gibi isimleri saysak, acaba ne ifade ederdi kendilerine. Herhangi birinin ismini bugüne dek duydular mı? Kimin, hangi branşta yarıştığı hakkında en ufak bir fikir taşıyorlar mı?
Bu ülkenin spora bakış açısı hiçbir zaman sağlıklı olmadı. AMK isminde spor gazetesinin olduğu, televizyon ekranlarında mahkeme tapelerinin okunduğu, kadın sporcuları güzelliğine göre değerlendiren, sayfalarında çatışmayı, gerginliği aşılayan bir ırkın ahvadının Olimpiyatla imtihanı da, haliyle başarısız oluyor.
ÜÇ TARAFI DENİZLE ÇEVRİLİ ÜLKEMİZDE...
Hâlâ "Üç tarafı denizlerle çevrili ülkede nasıl yüzücü yetişmez?", "75 milyonluk Türkiye nasıl olur da, bir Mesut Özil yetiştiremez" basitliğiyle eleştiri yapan spor adamı, yazarı var bu ülkede. Fikir verici olması gerekenlerin, bilgider, bilimsellikten bu denli uzak olduğu bir yerde, Olimpiyat sporcularının başarılı olmasını beklemek de, en hafif deyimiyle saflık oluyor.
Hadi sizlere bir kıyak yapayım da, eleştiri dağarcığınız gelişsin.
Bu kadar cinayetin olduğu bir ülkede, nasıl olur da bir atıcı çıkmaz? Değil mi?
Her gün kadınların dövüldüğü, çenelerinin kırıldığı bir ülkede boksörlerimiz neden bu denli pasif?
Yarından tezi yok, Galatasaray-Fenerbahçe maçını yazmaya başlayın, bildiğiniz futbol da, bu ikisinden başka bir şey değil zaten!