Sizce egemenlik nedir? Bana göre en basit tanımı, kendine yetebilmektir. Diyelim bir yerde deprem oldu. Altyapı çöktü. Eğer yine de oradaki halk ihtiyaçlarını karşılamaya devam edebiliyorsa, orada var olan kaynaklarla hayatını idame ettirebiliyorsa bağımsızdır. Egemendir.
* * *
İşte tam da bunu sağlayan, toplumların egemenliğini güçlendiren bir “insani acil müdahale aracı” var bugün. Hem de denizden! “Yaşam gemisi” (Lifeship) denilen bu araç, dünyanın herhangi bir yerinde bir doğal afet/insani krizden hemen sonra afetzedelerin hayatlarına devam edebilmesi için planlanmış. 2 bin 500 insanı barındırabilen bu gemiler; içlerindeki revir, spor salonu, sosyal alanlarla yüzde yüz kendi kendine yetebilen birer “yüzer yaşam kenti”. Onları dünyanın en yoksul halklarına enerji vermek için hayata geçiren ise, adında ‘deniz’ olan Karadeniz Holding.
HAYAT GEMİLERİ
Holding; enerji üretimi için dünyanın en ücra köşelerinde kullandığı bu gemilerden iki tanesini geçtiğimiz yıl ülkemizde meydana gelen depremden hemen sonra bölgeye göndermiş. Bunlardan biri, 6 yıl önce olası bir İstanbul depremi için hazırlanmış olan ‘Lifeship Süheyla Sultan’. İskenderun’da bugüne kadar 12 binden fazla depremzedeyi misafir etmiş. İçindeki çocuk kreşleri ve psikolojik danışma merkezleriyle kadınların meslek öğrenmelerini ve beceri geliştirmelerini sağlamış. Gemideki halk eğitim merkezi, ihtiyaçların ücretsiz karşılandığı market, futbol sahası gibi imkanlar da hizmete sunulmuş. Bugün hâlâ görevine devam ediyor. Bir diğer yaşam gemisi olan ‘Rauf Bey’ de bölgede lise-üniversite sınavlarına hazırlanan depremzede öğrenciler için yatılı okul olarak kullanılmış. Bugün Hatay’da binası zarar gören Osman Ötken Anadolu Lisesi olarak görevine devam ediyor. Birer “yaşam ağacı” olan bu gemilerin bir deprem bölgesi olan ülkemizde “acil eylem planına” mutlaka ve de acilen entegre edilmesi için AFAD’a buradan çağrıda bulunmuş olalım.
Zeynep Harezi Yılmaz
TEK DÜNYA
1948’de kurulan Karadeniz Holding; 75. yıldönümü olan geçtiğimiz yıl, kurucusu merhum Rauf Osman Karadeniz’in “tek dünya” felsefesine dayanarak ‘Tek Dünya Karadeniz Vakfı’nı kurmuş. Tam da bu felsefeyle en uyumlu olan günde, 22 Nisan Dünya Günü’nde lansmanı yapılan vakfın “tüm toplumların iyileştirilmesi ve kalkınması hedefi” ile kurulduğunu söylüyor Karadeniz Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Zeynep Harezi Yılmaz. Hakikaten holding bu hedefi, dünyanın en ulaşılamaz denilen noktalarına elektrik götürerek hayata geçiriyor. ‘Enerji gemisi’ (Powership) denilen ‘yüzen enerji santralleri’, deniz üstünde bir gemi üzerine kurulu. Gücü 6 bin MW (Akkuyu nükleer santralından 6 kat daha fazla!) olan bu santraller birçok ülkenin yüzde 100’üne kadar elektrik ihtiyacını (doğalgazı sıvılaştırarak) karşılayabiliyor. Holding şu an aktif olan 40 adet enerji gemisiyle bu alanda dünya şampiyonu. Güney Amerika’dan Afrika ve Asya’ya kadar çok geniş bir coğrafyada elektrik sağlıyor. Dünyada bugün 700 milyon kişinin elektriğe ulaşamadığını düşününce, holdingin şu ana kadar 1 milyon kişiye elektrik verdiğini duymak insana nefes oluyor.
ÇEVRE DOSTULAR
Bu enerji gemilerinin dünyaya bir diğer büyük katkısı ise, çevre dostu olmaları. Bir kere yüzde yüz atıksızlar. Gemilerdeki duş suyu bile denize dökülmüyor. Atıkların tamamını ya o ülkedeki müşterileri devralıyor ya da haftada 1 kez gelen geri dönüşüm tankeri hepsini yüklüyor. Normalde bir kara santrali için yüksek miktarda ağaç kesilerek tabiata muazzam zarar veriliyor; bununla birlikte orada yaşayan halk başka yere taşınıyor. Yüzen santrallarda bu etkenler olmadığı gibi, havaya salınan karbondioksit oranı da ciddi oranda daha düşük. Tabii karada ömrü tükenen santrallardan kurtulmak da başlı başına bir israf meselesi.
AFRİKA’YA IŞIK OLDULAR
Zeynep Harezi Yılmaz, kız çocuklarının eğitimine özellikle önem verdiklerini, 2014’ten bu yana ÇATOM aracılığıyla öğrencilere ilköğretimden başlayıp üniversiteden mezun olana kadar burs sağladıklarını, dünyada faaliyet gösterdikleri ülkelerde de bugüne kadar 55 bin çocuğa eğitim desteği verdiklerini söylüyor. Ayrıca faaliyet gösterdikleri ülkelerde dezavantajlı grupların yaşam kalitesini, oradaki ihtiyaca yönelik geliştirdikleri projelerle arttırdıklarını anlatıyor. Örnek olarak 2014’te Gana’da balıkçılara elektrikli soğutucular vererek balıklarını saklamalarını sağladıklarını anlatıyor. Yani aslında bu gemiler sadece elektrik değil, umut ve gelecek de götürüyor.
* * *
Bu dünya hakikaten ‘Tek Dünya’ şiirinde “Bir değil, bin dünya taşır bizim kalplerimiz. Bitmeyen baharlarla doludur gönül bahçelerimiz” diyen ve dünyaya ölümünden sonra bile hizmet etmeye devam eden Rauf Osman Karadeniz gibi insanların yüzü suyu hürmetine dönüyor.