Her gün bir yerden göçmek ne iyi.
Her gün bir yere konmak ne güzel.
Bulanmadan, donmadan akmak ne hoş.
Dünle beraber gitti, cancağızım,
Ne kadar söz varsa düne ait.
Şimdi yeni şeyler söylemek lazım.
Demiş Hz. Mevlana.
Hakikaten o günü okuyabilmek ve kendini o güne uyarlamak gerekiyor. Zamana uyum sağlayan ayakta kalıyor. Bunu bana bir kez daha düşündüren, geçtiğimiz hafta katıldığım ve moderatörlük yaptığım İyilik İçin Sanat ve Teknoloji Zirvesi oldu. Bu etkinlikte değişimi iliklerime kadar hissettim, desem yeridir!
*
Hani sürekli “Değişmeyen tek şey değişimin kendisi kaldı gerçekten” deyip duruyoruz ya kendi aramızda. Ama iş ancak bunu deneyimleyince anlaşılıyormuş gerçekten. “İyilik İçin Sanat ve Teknoloji” zirvesi (ART & TECH for GOOD SUMMIT 2022) yeni dünyanın bir yansımasıydı adeta:
14-15 Mayıs günlerinde etkinlik boyunca sanat eserlerinin NFT’leri satışa sunuldu ve toplanan gelir de sosyal fayda için bağışlandı. Ki bunlar, Türkiye’nin en önde gelen ve en büyük “iyilik projeleriydi”. Kısacası toplumsal faydanın yayılması için teknolojinin geldiği son nokta ön ayak oldu.
BAMBAŞKA BİR DENEYİM
Zirvenin düzenlendiği Goodspaces adlı sergi ve etkileşim mekanına ayak basana dek, aklımda tam olarak NTF-resim-teknoloji-iyilik kavramlarını bir araya getirememiştim. Ama mekana adım attığım anda kendimi yepyeni bir deneyimin içinde buldum. Alışık olduğumuz o sıkıcı, tekdüze, konuşmacıların konuşmayı bir türlü bitirmek bilmediği, eski model, geleneksel konferanslardan eser yoktu.
Önce beni duvardan duvara devasa “dijital sanat” eserleri karşıladı. Bu eserlerin yanlarındaki küçük tabelalara cep telefonunuzu tuttuğunuzda açılan barkodlar üzerinden hem eserle ve sanatçıyla ilgili bilgi alabiliyor, hem de eseri NFT olarak satın alabiliyordunuz. Daha sadece 1 yıl önce “NFT” kelimesini ilk kez duyup anlamaya çalıştığımızı ve cep telefonlarımızla barkod okumaya henüz pandemi döneminde başladığımızı düşünecek olursak… Değişimin hızı baş döndürücü.
Zirve kapsamındaki paneller de tam da bu çağa uyumlu, yani baş döndürücü hızdaydı. O eskiden bitmek bilmeyen, ömür törpüleyen panellerin yerini; en fazla 20 dakika süren ve katılımcıların toplamda 5 dakika konuşabildiği sunumlar almıştı.
HIZLI ZİRVE
“Sanat ve Teknoloji İçin İyilik Zirvesi şehrin bugüne kadarki en kapsamlı sanat, teknoloji ve sürdürülebilirlik zirvesi oldu. Hem de bu yıl ilkini gerçekleştirmemize ve 1 ay gibi çok kısa bir sürede hazırlanmamıza rağmen” diyor projenin mimarlarından Effect BCW kurucusu Gonca Karakaş. Diğer ortağı olan A46 Organizasyon Kurucusu Selim Demir’le birlikte nasıl bu kadar kısa sürede Türkiye’nin en önde gelen iş insanı, akademisyen, sivil toplum temsilcisi ve sanatçılarını bir araya getirdiklerini anlatıyor.
“Türkiye’de ilk defa bir haftasonu boyunca 19 saat duraksız bir zirve düzenlendi. Hem de tam 50 adet paneli sadece 19 saate sığdırdık. Bu da panellerin en fazla 20 dakika sürmesi sayesinde oldu” diyor Gonca Karakaş.
Ama bana kalırsa bu zirvenin en öne çıkan özelliği; her konuyu disiplinler-arası, bütünsel ele almasıydı. Yani hem her temayı farklı sektörlerden konuşmacılar farklı bakış açılarıyla irdeledi. Hem de farklı konular bir panelde resmen harmanlandı. Bu konu başlıklarından bazıları; “dijital dönüşümün iş modellerine entegrasyonu, sürdürülebilirlikte sivil toplum örgütlerinin yarattığı etki ve değer, yeme içme sektöründe tasarım, teknoloji ve sürdürülebilirlik, finans sektöründe sanat, teknoloji ve sürdürülebilirlik”ti.
TOPLUMSAL FAYDA GÜNÜ
15 Mayıs Pazar günü ise zirve altında düzenlenen “Toplumsal Fayda Günü”ne tam 32 sivil toplum kuruluşu katıldı. Bu bir güne sığdırılabilecek en yüksek rakam olsa gerek! Her biri de toplum için yaptıkları iyilik projelerini, sağladıkları sosyal faydayı anlattı. Mesela benim moderatörlüğünü yaptığım, “sokak toplayıcıları” için düzenlenen panelde WWF-Türkiye (Doğayı Koruma Vakfı) Genel Müdürü Aslı Pasinli ve Ernst & Young-Türkiye’nin İnovasyon Lideri Mehmet Gülez konuşmacıydı. Yani bir vakıf, iş dünyası ve medya bir araya gelerek sokak toplayıcıları için geliştirdiğimiz geri dönüşüm projesini anlattık.
Bir diğer panelde ise; Yuvam Dünya Yönetim Kurulu Başkanı Kıvılcım Kocabıyık, İklim ve Doğa Bilimci Prof. Levent Kurnaz ve oyuncu Kerem Bursin, iklim krizine bireysel olarak nasıl çözümler bulabileceğimizi konuştuk.
ESNEME ZAMANI
Hakikaten artık bambaşka bir noktadayız. Konular, sektörler, mekanlar arasındaki sınırlar ve kategoriler yavaş yavaş siliniyor. Kendimizce biribirinden ayırdığımız, aralarına çizgiler çektiğimiz alanlar içiçe geçiyor. Eski “katı” ve belirgin yapıların ve alışkanlıkların yerini; sürekli değişen, esnek ve muğlak yapılar alıyor. Yeni Dünyayı artık bu kodları anlayan ve uygulayanlar yönetiyor.