Verda ÖzerKadın olarak kadınlara güveniyor musun?

HABERİ PAYLAŞ

Kadın olarak kadınlara güveniyor musun?

 

Tabii ki kadınların iş hayatı başta olmak üzere hayatın her alanında var olması hayati önemde. Kadını geride kalan bir toplum da geride kalıyor, bir arpa boyu yol alamıyor. Ancak asıl mesele kadın iş hayatında olması değil; kadının bir kadın olarak kendi gücünün, haklarının, farklarının farkında olması. Kendi değerini kavraması. Aksi halde daha kendisi kadınlara, yani aslında kendisine inanmayan kadınlar oluyor dünyada.

Kadın olarak kadınlara güveniyor musun

Buna en iyi örnek şu: Malum; “bayan” ve “hanım” kelimeleri yerine “kadın” denilmesi için uzun zamandır uğraş veriyoruz. Nasıl ki “erkek” denmesinde bir sakınca yoksa, “kadın”ın da son derece doğal ve olağan olduğunu fark ettirmeye çalışıyoruz. Ancak gelin görün ki, “bayan” kelimesini en çok kadınlar kendileri kullanıyorlar!

Haberin Devamı

Başıma gelen bir başka örneği ise geçenlerde yine anlatmıştım. Uçakta pilotun kadın olduğu anons edilince panik olan bir kadın yolcuya nedenini sorunca, “Yıllar önce kadın bir pilotun kullandığı uçak düşmüştü” diye cevap vermişti. Sanki bugüne kadar düşen yüzlerce uçağı erkek pilotlar kullanmamış gibi…

Yani diyeceğim o ki; bir kadının, yine bu ülkenin kadınlarına güvenmesi her şeyden önemli. Bunun için en çok da kadınlara güvenen ve el uzatan kadın liderlere ihtiyacımız var.

EŞİTLİK ÖDÜLÜ

İşte bugün tam da böyle bir kadın liderden ve etrafına yaydığı ışıktan bahsedeceğim.

Limak Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Ebru Özdemir’in liderliğini yaptığı Limak Yatırım, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı’nın (UNDP) cinsiyet eşitliğini sağlayan şirketlere verdiği UNDP Eşitlik Mührü Başarı Sertifikasını aldı bu hafta. Ama şirketin asıl başarısı bu değil: Bu ödülü Avrupa ve Asya’da alan ilk ve tek şirket oldu! Daha önce sadece Kuzey ve Güney Amerika’da verilen bu ödül; Limak sayesinde sadece Türkiye’de değil, tüm Avrupa’da ve Asya’da diğer şirketlere örnek ve ilham olacak bugünden sonra.

Limak Yatırım bu ödülü alabilmek için, UNDP’nin Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Küresel Programı’nı tam 3 yılda adım adım tamamlamış. 2019 yılında programa başvurduğundan beri 7 adet ana gereklilik açısından sürekli denetlenmiş. Bunlar: Kurumsal profil ve performans, işe alma, seçme ve işe yerleştirme, mesleki gelişim ve performans, ücretlendirme, işyerinde cinsel ve cinsiyete dayalı tacizin önlenmesi, ortak sorumluluk paylaşımı ile iş-yaşam dengesi ve kapsayıcı iletişim.

Haberin Devamı

Her birinde de düzenli bir değerlendirmeye ve notlandırmaya tabi tutulmuş. İşte bu sıkı değerlendirmelerin sonucunda da 2022’de 100 üzerinden 97 puan alarak UNDP tarafından Altın Kategori Ödülü’ne layık görülmüş.

EŞİT İŞE EŞİT ÜCRET

Peki bu 3 yılda Limak neler yapmış, neler değişmiş, neleri fark etmiş ve fark ettirmiş ki bu ödülü alabilmiş?

Görüştüğüm Ebru Özdemir; “Eşitlik Yönetim Sistemi”ni hayata geçirerek öncelikle bir “Eşitlik Komitesi” kurduklarını, “Eşit İşe Eşit Ücret” prensibini uyguladıklarını ve kadınların karar alma pozisyonlarına erişimini teşvik ettiklerini anlatıyor. Böylelikle işe alım ve terfilerde de kadın oranında çok artış olduğunu, eğitim ve kariyer fırsatlarını genişlettiklerini, iş-yaşam dengesine duyarlı uygulamalar geliştirdiklerini ve cinsel tacize/cinsiyete dayalı şiddete karşı sıfır tolerans politikası izlediklerini söylüyor.

Haberin Devamı

Kadın olarak kadınlara güveniyor musun

EVLİ MİSİNİZ?

Peki sahada tam olarak değişen nedir?

Bir kere işe alım süreçlerinde cinsiyet, medeni durum, yaş, hamilelik veya hamilelik olasılığı, etnik köken ve diğer özelliklere dayalı ayrımcılık tamamen yasaklanmış. Yani eskiden iş mülakatında “Evli misiniz? Çocuk yapmayı ne zaman düşünüyorsunuz?” gibi kadını ve anneliğini bir dezavantaj olarak konumlandıran, kadını sadece annelikle özdeşleştiren ve 2’nci sınıf vatandaş pozisyonuna iten yaklaşım artık mazide kalmış. Bununla birlikte işe alımlarda eşit nitelikteki kadın-erkek adaylar arasında kadın adayı önceliklendirmişler, böylelikle kadın-erkek sayısal eşitliği sağlanmış. “Bir pozisyon için 2 CV erkekten geldiyse, 2 CV de kadınlardan aldık/seçtik” diyor Ebru Özdemir.

İŞ-YAŞAM DENGESİ

Yöneticiler terfi komitesine sundukları adaylarda da eşit sayıda kadın-erkek aday göstermişler ve terfi süreçleri buna göre tamamlanmış. İş-yaşam dengesini gözetmek için de “Hibrit Çalışma Modeli”ne geçilmiş. Böylece özellikle çocuk sahibi ve hamile kadın çalışanlara esnek çalışma koşulları sağlanmış. Doğum sonrası da işe dönen annelerin emzirme saatleri konusunda esneklik gösterilmiş. Annelik iznine ayrılan çalışanların maaş ödemelerine ara verilmeden devam edilmiş.

Ebru Özdemir’in bir sonraki hedefi ise bu eşitlikçi anlayışı grup bünyesindeki tüm şirketlere yaymak. Ödülü verirken konuşan UNDP Türkiye Mukim Temsilcisi Louisa Vinton da “Özel sektörün katılımı olmadan, işyerinde ve hayatta toplumsal cinsiyet eşitliği asla gerçekleşemez” derken, bir şirkette sağlanan eşitliğin nasıl tüm hayata ve tüm dünyaya sirayet ettiğini özetledi aslında.

KENDİNE GÜVEN!

Maalesef biz kadınlar kendimize güvensiz büyütülüyor ve bu nedenle diğer kadınlara da güvenmiyoruz. Güvenemiyoruz. Tam da bu yüzden kadın liderlerin öncülük etmeleri hayati önemde. Ama özellikle de pilotluktan tır şoförlüğüne, araba tamirciliğinden yazılımcıya, kadınların az göründüğü alanlarda, kadın liderlere çok iş düşüyor. İnanın her şey bir kadının kendine güvenmesiyle başlıyor, değişiyor.

Sıradaki haber yükleniyor...
holder