‘Para artık tarihe mi karışıyor? Yerini kripto yani dijital para mı alıyor?’ diye sormuştum bir önceki yazımda. Cevabının da ‘şimdilik hayır’ gibi göründüğünü, henüz bir geçiş sürecinde olduğumuzu yazmıştım. Evet bir yandan yeni bir finansal düzen oluşuyor.
İnsanların merkezi bir otoriteye bağlı kalmadan kendi kendilerine dijital ortamda para satın alabileceği, o paranın değerini kendilerinin koruyabileceği, tüm finansal işlemleri ‘blok zinciri’ denilen dijital açık defterde yapabilecekleri yeni bir düzenden bahsediyoruz. Yani Web-3’ten ve bu dünyadaki ‘merkeziyetsiz finans’ sisteminden.
Ama ne var ki; her ne kadar bu ‘merkeziyetsiz finans’ diyarı almış başını gidiyorsa da diğer yandan hem merkezi sistem bu gidişata direniyor. Hem de eskiyle yeni iç içe geçiyor. Bu yüzden diyebiliriz ki; ne eskideyiz, ne de tamamen yenide. Tam anlamıyla araftayız.
KRİPTO BORSALAR
Önce ‘merkeziyetsiz finans’ta (DeFi) kripto para nerden çıkıyor, nasıl alınıyor, oradan başlayalım. Dijital para almanın bir yolu, kripto para borsalarından kripto para satın almak. Bu parayı elbette klasik bir parayla; yani TL, dolar vs. ile alıyorsunuz. Sonrasında bu parayı ya yine borsada tutabilir ve burada işlem yapabilirsiniz.
Farklı küresel kripto borsalarda kripto paraları birbiriyle değiş tokuş yapma şansınız var. Ya kripto borsada TL’ye, dolara vs. çevirip; sonra klasik bir banka hesabına havale edebilirsiniz. Ya da yine dijital ortamda aplikasyon (mobil uygulama) indirerek açtığınız e-hesabınıza/e-cüzdanınıza yükleyebilirsiniz. Blok zincire kaydettiğiniz bu e-cüzdandaki paranızın değerini siz tutuyorsunuz elbette.
Yani başka bir merkezi otorite belirlemiyor. Sorumluluk da sahiplik de tamamen bireye ait oluyor. 2020 yazından bu yana ortaya çıkmış olan bu DeFi’de, sayısız kripto banka oluşmuş durumda. Kredi, mevzuat, faiz, fon, aklınıza gelen tüm finansal işlemleri burada yapabiliyorsunuz.
MERKEZ BANKALARI DİRENİYOR
Bu yeni düzene elbette eski klasik düzen direniyor. Tüm dünyada merkez bankaları adeta alarmda. Bu zamana kadar paranın üzerinde tek söz sahibi olan bu merkezi otoriteler, kendi egemenliklerine bu kadar girilmiş olmasından ve ortaya sayısız merkezin çıkmış olmasından son derece rahatsızlar.
Peki ya hükümetler? Türkiye’den başlayalım. Türkiye’de kriptoparalar ile ilgili ilk ve tek yasal düzenleme, geçen sene yapıldı. Merkez Bankası bir gecede çıkardığı yönetmelikle, ‘kripto paraların ödemelerde kullanılması yasaktır’ dedi. “Ayrıca Türkiye’de bu konuya hangi kurum bakacak? Buna yönelik yeni bir kurum mu kurulacak? Henüz belirsiz” diyor görüştüğüm Araştırmacı-Yazar, Paribu Danışma Kurulu Üyesi Turan Sert.
*
ABD’de de henüz bir yasa çıkmadı. Başkan Biden 6 ay önce konuyla ilgili tüm kurumların hemen bir rapor hazırlayıp Beyaz Saray’a sunmalarını istedi. Bugünlerde açıklanır, eli kulağında. Bu acelenin nedeni ise belli: Bugün tam 40 milyon Amerikan vatandaşının kripto parası var. Bu çok ciddi bir rakam. Resmi kurumlar kendilerini adeta ışık hızıyla içinde buldukları bu yeni dünyada ne yapmaları gerektiğini el yordamıyla bulmaya çalışıyorlar.
HİBRİT YAPILAR
Peki klasik bankalar bu yeni düzenin neresinde olacak? “Ortaya hibrit, melez yapılar çıkıyor Verda Hanım. Dünyada bazı bankalar şu an kripto paralarla işlem yapabilmek için çalışmalar yürütüyor“ diyor Turan Sert. Yani bir yanda klasik bankalar var, bir yanda kriptoyla da çalışan klasik bankalar oluşuyor, bir tarafta da kripto bankalar var. Tam anlamıyla geçiş sürecindeyiz.
Aynı zamanda ‘Sorularla DeFi’ ve ‘Sorularla Blockchain’ kitaplarının yazarı olan Turan Sert, bu belirsiz ve birçok risk taşıyan ortamda regülasyonların da mutlaka artması gerektiği görüşünde. “Klasik bankalar, sizin paranızı emanet olarak tuttukları için çok katı regülasyonlara tabidirler. Paribu gibi kripto para borsaları ve kripto bankalar da sizin paranızı tuttukları için, regülasyonlara tabi tutulmalılar” diyor. Kripto para borsalarının bu geçiş sürecine ait kurumları olduklarını ekleyerek.
DURUM KARIŞIK
Kısacası; içinde bulunduğumuz DeFi aslında 3 sebepten dolayı geçiş sürecinde. 1’incisi; kripto paralar hâlâ klasik parayla satın alınıyor. 2’ncisi; kripto borsalar ofislerde, binalarda çalışıyorlar, kira veriyorlar vs. Yani fiziksel dünyada da varlar.
Bu da onları mevcut düzene bağlıyor. 3’üncüsü de; görünen o ki yakında dünyada merkezi otoriteler devreye girip daha çok kısıtlamalar getirecekler. Dolayısıyla Turan Sert’in dediği gibi; “eski klasik düzen bitecek ve yerine yeni DeFi düzeni gelecek demek için henüz çok erken.” Bekleyip görmek gerek.
DAO’LAR
Son olarak bir de DAO’lara bakalım. Yani ‘Merkeziyetsiz Otonom Kuruluşlar’a. Bunlar belli bir misyonu yapmak üzere dijital ortamda bir araya gelmiş olan insan toplulukları. Her oluşumun bir web sitesi ve kendi kuralları var- elbette blok zinciri üzerinde yazılıyor. Kendi aralarındaki iletişimleri de herkese açık. Şu böyle binlerce DAO var. Kimi sanat eserleri satıyor, kimi sosyal yardım yapıyor vs…
Bunlar da kripto para kullanıyorlar. Birkaç DAO’da birden iş yapanlar da var. Yani birkaç DAO’ya birden ortak oluyorlar. Tıpkı hisse senedi gibi düşünün. “Bitcoin, kripto para vs. pasif yatırımcı satın alıyor. Ama DAO’da söz sahibi siz oluyorsunuz” diyor Turan Sert. 2030 yılında dünyanın en değerli 10 şirketi arasında da en az bir adet DAO göreceğimizi söylüyor.
Ne diyelim, hayırlısı.