Cilt lekelerine dikkat

Sevgili takipçilerim bu hafta sizler için uzun süren yaz mevsiminin ardından bir çok kişinin şikayeti olan CİLT LEKELERİNİ takibime aldım. Yaz güneşinin ciltte bıraktığı güneş lekelerini, gebelik dönemi lekelerini, solaryum - genetik faktörlere bağlı lekeleri ve tedavi yöntemlerini Dermotoloji Uzmanı Dr. Öykü Maraşoğlu Çelen ile konuştuk.

İşte Leke tedavisi ile ilgili aklınıza takılan sorular ve cevapları …

Yağmur Kalyoncu: Cilt lekeleri oldukça yaygın ve rahatsız edici bir sorun. Derimizde meydana gelen bu lekelenmeler nasıl tedavi edilir?

Günümüzde cilt lekeleri birçok kişinin problemidir. Derimizde meydana gelen birden fazla leke çeşidi bulunmaktadır. Melasma, kloasma, postlezyonel hiperpigmentasyon, lentigo, çillenme bu leke çeşitlerinden bir kaçıdır.

Leke tedavisine başlamadan önce mutlaka lekenin derideki derinliğini tespit etmek gerekmektedir. Derimizin en üst tabakasına epidermis, daha derin tabakasına ise dermis adı verilir. Leke sadece epidermiste sınırlı ise bu yüzeysel bir lekedir ve tedaviye yanıtı oldukça iyidir. Dermise ulaşan derin lekelerin tedavisi ise daha zordur. Bu ayırımı ancak biz dermatologlar detaylı bir muayene ile yapabiliriz. Bu sebeple hastayı önceden görmek, muayene etmek ve sonrasında doğru bilgilendirmek çok önemlidir.

Yağmur Kalyoncu: Ciltteki lekeye göre uygulanabilecek tedavi yöntemleri nelerdir?

Lekenin tipini belirledikten sonra, hastaya en uygun tedavi yöntemi belirliyoruz. Kişiden kişiye farklılık gösterecek tedavi yöntemleri var.

Enzim Peeling Yöntemi

Enzim peeling tedavisi ile leke oluşumundan sorumlu olan tirozinaz enzimi inhibe edilir. Bu sayede leke oluşumunda temel sorumlu olan melanin pigmenti oluşamaz ve leke zaman içerisinde açılmaya başlar. Uygulama oldukça kısa sürer; peeling hastanın yüzüne sürülür; 6-8 saat sonra hasta yüzünü yıkar ve ertesi gün devam kremi ile tedaviye devam edilir. Bu süreçte yüzde soyulma ve kızarıklıklar olabilir. Yaklaşık 2 ila 4 hafta sonrasında leke neredeyse tama yakın olarak ortadan kalkar.

Soğuk Işık Yöntemi:

Soğuk ışık tedavisi, bir çeşit ışık kaynağıdır. Geniş spektrumlu dalga boyu olan yoğun ışık kaynağı, leke görüntüsüne neden olan pigmentleri hedef alır ve bu pigmentleri yok eder. Bu tedavi lekenin tipine göre 1-2 haftada bir, ortalama 4-6 seans uygulanır. Uygulama sonrası ciltte hafif kızarıklık olur. Lekeler ince ince kabuklanır ve kabuklar ortadan kalkınca lekede de açılma olduğu gözlenir. Bu tedavi tek başına veya diğer tedavi yöntemleri ile kombine edilerek kullanılabilir.

Mezoterapi:

Mezoterapi yönteminde leke bölgesine ince uçlu iğneler ile leke açma özelliği olan vitaminler enjekte edilir. Bu yöntem de 1-2 haftada bir toplam 6 seans uygulanır. Soğuk ışık tedavisi ile kombine yapıldığında daha etkili olur.

PRP:

PRP tedavisi kişinin kendi kanının plazması ayrıştırılarak yapılır. Plazmada bulunan trombositler içindeki büyüme faktörlerinden faydalanılır. Bu tedavide de leke olan bölgeye ince uçlu iğneler ile enjeksiyon yapılır. 1-2 haftada bir 6 seans uygulama önerilir.

Kimyasal Peeling Yöntemi:

Kimyasal peeling yöntemi ile yüzeysel lekeler tedavi edilebilir. Çeşitli meyve asitlerinden oluşan ürünler fırça yardımı ile leke bölgesine uygulanır ve sonrasında cilt bu asitlerden arındırılır. Amaç cildi soymak değil, lekenin açılmasını sağlamaktır. Bu sebeple ciltte soyulma belli belirsiz olurken leke seanslar sonrasında gitgide açılır.

Gençlik Aşısı:

Yeni nesil gençlik aşıları da leke tedavisinde etkilidir. Bu uygulama tıpkı mezoterapi gibi yapılır. Zaman içerisinde lekede gitgide açılma gözlenir.

Leke tedavisinde bu yöntemler kombine olarak ve kişiye özel yapıldığında başarı sağlamak mümkün. Ancak bilinmesi gereken en önemli nokta; lekenin daima tekrar edebilir olmasıdır. Bu nedenle evde kullanılacak tedaviye yardımcı olacak kremler çok önemlidir. Bir de yaz kış farketmeksizin güneş koruyucular titizlikle kullanılmalıdır.

EDİTÖRÜN SEÇİMİ

Bu hafta hekiminizin uyguladığı leke tedavisine destek olması için evde kullanabileceğiniz bir ürün önereceğim.

MELANOGEN KREM

Melanogen Krem, leke tedavisine destek oluyor. Melanogen, cildi soymadan etkili olan ve bu özelliği sayesinde dört mevsim kullanılabiliyor. Melanogeni farklı kılan en önemli özelliği bitkisel içeriği. Özellikle Tayland ve Hindistan’da ağaçta yetişen en büyük meyve özelliğini taşıyan Jackfruit adındaki meyve özütünden elde edilen bir protein kompleksi içeriyor. Bu protein kompleksine ‘Whitessence’ adı verilmiş. Bu bölgede yaşayan insanlar Jackfruit meyve özütlerini yüzlerine sürdükçe ciltlerinde daha fazla parlaklık keşfetmişler. Bu yolla da meyve özütünden Whitessence adı verilen protein kompleksi elde edilerek leke tedavisinde kullanılmaya başlanmış. Bu protein kompleksi leke oluşumunda melanin sentezini arttıran tirozinaz enzimini inhibe etmeye yardımcı oluyor. Ayrıca melaninin cilt yüzeyine çıkmasını önlemeye; mevcut lekenin azalmasına ve yeni leke oluşumunu da önlemeye yardımcı oluyor.

Whitessence protein kompleksinin yanında Melanogen kremin içeriğinde; buğday ruşeym yağı, allantoin, shea yağı ve E vitamini bulunuyor. İçeriğindeki maddeler ile antioksidan özelliği taşıyan Melonogen Krem alerji riski de içermiyor. Bu kremin en önemli özelliklerinden biri de; formülünün tamamen yerli olması. Kullanımı da oldukça basit. Sabah akşam temizlenmiş yüze ince bir tabaka halinde sürülmesi yeterli.

ESTETİK İÇİN DOĞRU MEVSİM SONBAHAR

Estetiğin mevsimi mi olur? Demeyin. Olur tabi. Yapılan uygulamalardan sonra cildiniz güneşe karşı hassaslaşacağından özellikle yüz bölgenizde uygulanacak işlemler için sonbahar ve kış mevsimini beklemeniz öneriliyor. Sağlık ve iyileşme açısından avantaj sağlayan sonbahar mevsiminde tercih edilen estetik uygulamaları Estetik ve Plastik Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Cihan Şahin ile konuştuk.

DOLGU

Yüz bölgesindeki derin çizgilerin kaybedilmesi veya hacim kaybı olan alanların doldurulması için uygulanabilir. Dudak ve elmacık kemiklerinde hacim arttırılması, gözaltı ve dudak kenarında ise derin çizgilerin ve çökmelerin doldurulması için kullanılıyor.

Uygulanan alanda etkisini yitirmeden ne kadar süre kalıyor?

Dolgu maddesi zamanla vücut tarafından parçalanıyor. Bu süre uygulama yerine ve kullanılan dolgu çeşidine göre 9 ila 18 ay arasında değişiyor.

Etkisi ne zaman görülür?

Etkisi uygulama sonrası hemen görülüyor.

BOTOKS

Yüz bölgesinde kaz ayağı, kaş çatma çizgileri, alın bölgesindeki çizgiler gibi kırışıklıkların giderilmesine yardımcı olması veya azaltılması için botoks tercih edilen bir diğer yöntem. Botoks kasların hareketlerini bloke ederek etki gösterir; gevşeyen ve kasılamayan kaslar sayesinde kırışıklıklar ve çizgilenmeleri yok etmeye yardımcı olarak yaşlanmanın görünür etkileri azaltılmış olur.

Detaylı bir inceleme sonrası kırışıklıklara neden olan kaslar tespit edilir ve sonrasında kas kitlesinin büyüklüğüne ve çizgilerin derinliklerine göre belirlenen dozda ilaç uygulaması yapılır. Uygulama yerleri ve dozları standart değildir, deneyim ve detaylı bir anatomi bilgisi gerektirir. Alanında uzman hekimler tarafından uygulanmalıdır.

Etkisi hemen başlar mı ve ne kadar sürer?

Etki, uygulama sonrası yaklaşık üçüncü günde başlar. Tam olarak oturması için yaklaşık 10 gün beklemek gerekir.

Uygulayan kişilerde “Yüz ifadem kaybolur mu?” endişesi oluyor. Bu konuda neler söylemek istersiniz?

Doğru dozda ve doğru yerlere yapılan botoks uygulaması ile yüz ifadesi bozulmaz.

Uygulama için bir yaş sınırı var mı?

Herhangi bir yaş sınırlaması yok. Her bireyin yaşlanma süreci, yüzünde çizgilenmenin başlangıcı, kas kitlesi, mimik kullanımı farklıdır. Ayrıca botoks uygulamasını sadece kırışıklık tedavisinde kullanmadığımızı da belirtmeliyim. Dişeti gülümsemesi, aşırı terleme ve migren tedavisi ile diş sıkma/gıcırdatma tedavisinde de kullanıyoruz.

Son bir kaç yılda adını sıklıkla duyduğumuz SOMON DNA ve PRP uygulamasından bahsedebilir misiniz?

Somon DNA ciltte oluşmuş hafif derecedeki kırışıklıklar için kullanılıyor. Genelde dolguların ana maddesi olan hyalüronik asitte içeriyor. Cildin dermis tabakasına uygulanır. Dermaroller denen mikroiğneleme ile de uygulama desteklenebilir. Bu sayede deride kollajen sentezi uyarılmış olur. Cilde hafif bir dolgunluk ve parlaklık katar. 2-3 haftada bir uygulanabilir.

PRP (platelet rich plasma) ise kişinin kendisinden alınan bir miktar kanın özel protokollerle santrifüj edilmesi sonucu elde edilir. Kan içerisinde bulunan şekilli elemanlar büyüklüklerine göre tüpün alt kısmına çöker, hemen üstünde de PRP dediğimiz trombositlerden zengin plazma bulunur. Bu kısım bazen farklı kimyasallarla muamele edilerek bazen de doğrudan alınarak deriye uygulanır.

Ciltte sıkılaşma, kırışıklıklarda hafifleme, cilt lekelerinde hafifleme sağlayabilir. Saçlı deride yapılan uygulamalarda ise birkaç aylığına saç kalınlığında artış sağlayabilir.

BURUN ESTETİĞİ

Burun estetiğinde de ideal zaman sonbahar ve kış aylarıdır. Yüz bölgesinde olduğu için doğrudan güneşin temas ettiği bu alan için yaz mevsimini önermiyoruz. Ayrıca küçük de olsa ödem yapabilme ihtimalini arttırdığı için sıcaklıkların biraz daha normal seviyeye ulaştığı sonbahar ayları tercihimiz. Burun estetiğinde en önemli nokta kişinin yüz hatlarına ve taleplerine uygun bir burun oluşturabilmek. Her bireyin ihtiyacı ve istekleri farklı, bunlara cevap verebilmek önemli. Burun ameliyatlarındaki bir diğer önemli nokta ise görünümü düzeltirken nefes alma problemleri varsa onları da gidermek.

Kaç yaşında burun ameliyatı olunabilir?

Erkeklerde 18, kızlarda ise 17 yaşını doldurmuş olması gerekiyor.

Burun içinde tampon olur mu?

Artık eskisi gibi uzun bez tamponlar kullanmıyoruz. Ortasında hava kanallı olan, yumuşak silikon tamponlar kullanıyoruz. Bunlar çok daha konforlu ve aynı zamanda hastanın nefes alabilmesine imkan veriyor.

Burun şekli ne zaman ortaya çıkar?

Burun son şeklinin ortaya çıkması bir yıl sürer. Ancak üçüncü ay civarında büyük oranda son şekline yaklaşır. Bundan sonra minimal değişimler bir yıla kadar devam eder.

Ameliyatsız burun estetiği olur mu?

Çok küçük deformitelerin olduğu hastalarda hyaluronik asit dolguları kullanılabiliyor. Örneğin hafif kemeri olan bir hasta düşünelim, bu kemer dolgu ile kaybedilebilir. Bir yıla kadar kalıcılığı vardır.

KARIN GERME

Karın germe; kilo verme ve gebelik sonrası veya yaşa bağlı oluşan fazlalık derinin çıkartılması, yeni göbek deliği oluşturulması ve içeride bulunan karın zarının sıkılaştırılması ameliyatıdır. Ameliyat hastanın ihtiyacına göre planlanmaktadır, bu tam veya mini karın germe olabilir. Bu ameliyat için ideal hasta, fazla kilosu bulunmayan ancak cilt sarkması olan hastalardır. Bu ameliyat için dikkat edilmesi gereken konulardan biri hastanın sigara kullanıp kullanmadığıdır. Hastanın sigara kullanmaması ya da en az bir ay önce sigara kullanımının bırakılması gerekmektedir.

Ameliyat ne kadar sürer?

Uygulanacak tekniğe göre değişmekle birlikte ortalama 2-3 saat sürmektedir.

Ameliyat sonrası nelere dikkat edilmeli?

Ameliyattan sonraki ilk hafta belden hafif öne eğik olarak yürümelisiniz. Sonrasında aşamalı olarak tam düz pozisyona geçebilirsiniz. Ameliyat sonrası 4 – 6 hafta süresince korse kullanmanız gerekecek. Kalp hızınızı ve kan basıncınızı arttıracak sportif aktivitelere 3. haftadan itibaren başlayabilirsiniz. Karın çevrenizdeki şişliklerin tamamen geçmesi 3 – 4 ay sürecektir. Yara izlerinin tamamen olgunlaşması ve solması ise bir yılı bulacaktır.

İstirahat süresi ne kadardır?

Yaptığınız işin fiziksel temposuna göre bu süre değişir. 7-10 günlük bir istirahat yeterli olacaktır. Ancak ağır aktivite gerektiren işlerde bu süre uzayabilir.

YÜZ GERME

Yüz bölgesindeki yaşlanma etkilerini ortadan kaldırmaya yardımcı yöntemlerden biri de yüz germedir. Yüz derisi kaldırıldıktan sonra altta bulunan yüzün taşıyıcı bağ dokusu gerilir, daha sonra yüz ve boyun derisindeki fazlalık kısımlar çıkartılır.

İz kalır mı?

İşlem izin görünmeyeceği yerlerden yapılmaktadır. Bu nedenle görünür bölgelerde iz kalmaz.

Gündelik hayata ne zaman dönülebilir?

Tam iyileşme süreci kişiden kişiye değişmekle birlikte ortalama 10 gündür.

MEME ESTETİĞİ

Sonbahar döneminde sıklıkla yaptığımız uygulamalardan biri de meme estetiğidir. İdeal boyutlarda bir göğüse sahip olmak birçok kadının hayali. Kimileri büyüklüğünden, kimileri küçüklüğünden, kimileri ise eskisi gibi dik durmamasından şikayetçi. Meme küçültme ameliyatı isteyen hastalarımızın büyük çoğunluğu taşıdıkları ağırlığın neden olduğu sırt, boyun, omuz, bel ağrısından ve göğüs altındaki pişiklerden şikayetçidirler.

Meme büyütme cerrahisi ise ; zaten küçük hacimli olan veya hamilelik ve emzirme sonrası küçülen göğüslerdeki hacim kaybını geri yerine koyar.

Büyütme ameliyatı ile aynı zamanda sarkma varsa toparlanır, cilt fazlası varsa çıkartılır, iki göğüs arasındaki asimetri eşitlenir. Göğüslerin şekli, ölçüleri, deri kalitesi, deri altı yağ dokusu miktarı, meme ucunun yeri, göğüs kafesinin büyüklüğü ve şekli gibi birçok faktör, ameliyat sonucunu etkiler.

Meme küçültme ve büyütme ameliyatı ile ilgili en çok merak edilen soru ve cevaplar için videomuzu izleyebilirsiniz.