Bir süredir Meral Akşener’i dikkatle izliyorum. Kararlı ve emin adımlarla ilerliyor. Alternatif olur mu? SONAR’ın en son yaptığı ankette meclise 5 partinin gireceğinden söz edilirken üçüncü parti olarak adı geçen Akşener ve arkadaşlarının kuracağı partiydi. Akşener, “En çok anket yaptıran siyasetçi benim, bizim bulduğumuz oranlar çok daha fazla.” diyor. Meral Akşener’den lider olur mu?
1
Biz ve onlar diye ayrıştırıcı, ötekileştirici bir söylem yerine, herkesi kucaklıyor. Mevlana gibi GEL demek yerine ayağına gitmekten, ben anlatayım demek yerine, sen anlat dinleyeyim demeyi tercih ediyor.
Bir yanıyla muhafazakar, bir yanıyla milliyetçi, bir yanıyla sosyal, bir yanıyla kadın hakları diyor! Tam bir Türkiye mozaiği, AKP öncesi Türkiye. Şimdiki kutuplaşmış, birbirine diş bileyen, neredeyse savaşacak iki grup yerine, birbiriyle yaşamaya niyetli ve farklılıklarını zenginlik sayan bir bütünleşme modeli. Huzur arayanlar için ideal.
2
Meral Akşener’in söylemi bu, görüntüsü de bu, yanındakiler de böyle. Hacıyım derken dindar, Rizeli geliniyim derken milliyetçi, Ahlat’ta ev tutacak, bayram sofrası kuracak kadar geniş yürekli.
Senin sapığın benim sapığım olmaz, hepsine karşı çıkılır diyecek kadar vicdanlı! 3Kadrosunda gençler var. Kadınlar var. Deneyimli bürokratlar var. Yaş almış bilge politikacılar var. Şimdilik hepsini bilmiyoruz, önemli de değil, ışığı gören gelir!
4
O kadar önemseniyor ve korkuluyor ki toplantı yapacak salon, yemek yiyecek yer, yatacak otel bulamıyorlar! Baskı her yönden üstlerine geliyor. Ama Meral Akşener, cesur yürek, korkmuyor!
“Ben Tayyip Erdoğan’ı tanırım, bir kadınla daha fazla uğraşıyor gözükmek istemez” diyor, hapse attırır tehditlerini ciddiye almıyor.
5
Eski bir politikacı, eski bir İçişleri Bakanı olarak devleti de biliyor, davranışlarını da okuyor.
6
Bir öğretim üyesi olarak bir saat kâğıda, promptera bakmadan takır takır konuşuyor. Dinletiyor. Sorulara akılcı yanıtlar veriyor.
7
Son katıldığım toplantısında samimi, ümitli bir kalabalık vardı. Geldiler, saatlerce beklediler, heyecanla dinlediler, gittiler, disiplinliydiler.
Ne dersiniz? Haksız mıyım? Meral Akşener, bitmiş bir MHP’nin devamı değil. Bambaşka bir oluşum. Daha sert ve sonuç alıcı siyaset bekleyen seçmenini tatmin edemeyen CHP’den de oy alabilir, AKP’ye oy veren Kürtlerden de.
AKP’nin baskıcı politikalarından bunalmış muhafazakarlardan da. Tabii bütün bunlar eğer seçim yapılırsa. Seçim yapılsa da doğru düzgün yapılırsa.
Akşener bunun için bir sandık denetleme ekibi kuracağını söylüyor. Meral Akşener cumhurbaşkanlığına adaylığını 1 milyon imza ile koyacak kadar ididalı.
Tutukluluğun devamına
Nuriye ve Semih demek suç. İşimi istiyorum demek suç. Aç kalmak suç. Nuriye ve Semih, ciddi kanıt gösterilmeden işleri ellerinden alınmış iki eğitimci olarak bir yıla yakın Türkiye gündeminde. Rahatsızlık uyandıran da bu!
Onlar sessiz sedasız canına kıyan onlarcası gibi bir köşede unutulup gitmedi. Önce gidip İnsan Hakları anıtı önünde oturma eylemi yaptılar. Her seferinde işkenceye varan müdahaleyle gözaltına alınıp serbest kaldılar.
Sonunda açlık grevine başladılar. Ve protestoları giderek toplumsal bir eyleme dönüşünce işin ciddiyeti anlaşıldı. Önce bir suç isnat edildi. Örgüt üyeliği. Oysa ikisinin de ne sabıkası ne gözaltına alınmışlığı vardı. Sonra bir gün tutuklandılar! Uzun bir süredir de eriyen kasları, halsiz bacakları, artık yavaş yavaş duymayan kulakları, görmeyen gözleri ile cezaevindeler.
Daha acıklısı Nuriye duruşmaya getirilmedi. Önce personel yokluğundan sonra hali yok diye. Ayağa kalkamayan, hastanede yatırılan açlıktan ölme noktasına gelmiş insan nereye nasıl kaçacak ki hâlâ tutuklu? Semih, tekerlekli sandalyede bir iskelet gibi geldi duruşmaya ve sert bir savunma yaptı.
Adım adım ölüme giden eşini seyretti arkada, genç bir kadın. Nuriye ve Semih cezaevinden tabutta mı tahliye edilecek? Beklenen ve istenen bu mu?
01 Ekim 2017, Pazar 05:00
Haberin Devamı