Bu fotoğrafı gördüğümde benim de gözlerim yaşardı. Yavruyken alınmış, büyüyünce tadı kaçtı diye tasmasıyla birlikte kapının önüne koyuvermişler! Üstelik de belediyeye alın bunu, içeri girmek istiyor diye şikayet ederek! Gözlerinden akan yaşlar, evi, yuvası bildiği yerden neden kovulduğunu anlayamamaktan!
İnsanoğlu, çok acımasızsın, dünyadaki canlıların en kötüsüsün! Ve biz her gün bir başka olaya tanık oluyoruz; biri videosunu çekmiş yayınlıyor. Tıpkı IŞİD militanları gibi, hayvanın üzerine gaz döküp canlı canlı yakıyor! Biri bağlamış, kamçıyla dövüyor! Ve biz ancak, “Ellerin kırılsın”, “Allah belanı versin” diye lanet okuyabiliyoruz.
Yasalarımıza göre hayvana eziyet etmek suç değil, kabahat! Bu yasayı değiştirin. Her canlının, eziyet edilmeden, istismar edilmeden yaşama hakkı vardır, olsun. Eziyet eden ceza alsın. Bir canlıyı evlat edinen, ha insan ha köpek, ha kedi, bu canlıyı sokağa attığı zaman, takip edilip cezalandırılsın. Hem çok kolay şimdi bak, bir Kanun Hükmünde Kararname, hop, çıkıverir! O eziyet edilen hayvanların azapları üzerimizde olacak.
Dindarsanız Allah’a inandığınız için, insansanız vicdanlı olduğunuz için, daha fazla seyirci kalmayın bu vahşete! Bu yakmalara, dövmelere, arabayla ezip geçmelere, sokağa atmalara, dövüştürmelere! Onlar sadece adalet ve insanlık bekliyor.
O HALDE 'GÜÇLÜ' TÜRKİYE İÇİN İYİ DÜŞÜNÜN!
Cumhurbaşkanı Erdoğan, her gezi dönüşü yaptığı gibi, uçakta bazı açıklamalar yapmış. Satırbaşlarıyla “OHAL’de referandum ve seçim daha rahat” demiş. Gazetecilerden hiç biri “Kimin için?” diye sormamış! Bir çok ilde sokak gösterileri yasaklandı, HAYIR kampanyası yapmak isteyenler gözaltına alınıyor. OHAL’de referandum, iktidar için, oh ne rahat. El Bab’da 55 şehit verdikten sonra “Daha derine gitmemek lazım!” demiş.
Acaba daha derinde Suriye ordusuyla karşı karşıya kalacağımız gerçeği mi buna karar verdiren? Askerimizi Suriye’de kırdıran bu politikaların teorisyenleri hesap vermeyecek mi?
Kim mahvetti?
Cumhurbaşkanı’nın ilginç bir taktiği var, kendi yaptıklarından bile başkalarını sorumlu tutmak, en fazla “Kandırıldım” demek. Ama 14 yıllık iktidardan sonra mesela “İstanbul’u mahvettiler” derken insan sağa sola bakınıyor, uzaydan mı gelip mahvettiler? Sizden başka hangi güç ve yetki var? Bir öneri, bir eleştiriyi bile ciddiye aldınız mı şimdiye kadar? Sonra da biz yapmadık onlar yaptı mı? Çocuk mu kandırıyorlar?
Caner mi haklı, Asena mı?
Asena, Caner’in kampta antrenman yaptığı gecelerde klüp klüp gezer eğlenirken, Caner ona bir spor araba daha hediye ediyordu! Asena, boru dansı fotolarını Instagram’a yüklediğinde, Caner, ağzını açmıyordu. Asena’nın şarkıcı Berkay’la flörtü yazılıp çizilirken Caner, kapı gibi karısının arkasında duruyordu! “Vay be, ne Fransızmış” dedik.
Sonra boşandılar, hatta Caner ona bir araba daha aldı galiba. Asena da arkasından hiç konuşmuyordu, ne zaman ki Caner başka bir güzel buldu, başka bir ilişki kurdu, evlendi. Kötü oldu! Asena para istemeye başladı. Aralar soğudu, eski defterler açıldı. İleride çocuklarını düşünerek sussalar iyi olur, Asena’nınki kıskançlıktır, Caner’inki de enayi yerine konmaya tepki!
İade edilsinler istemiyorsan
Yunanistan darbeci askerleri iade etmedi. ABD, Fethullah’ı iade etmiyor. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne başvurular çığ gibi artmış.
Trabzon’da bir savcı, işkenceden suç duyurusunu “OHAL’de polis görevini yapıyor” diye reddetti! Yani işkence OHAL’de suç sayılmıyor! Bir bildiriye imza attı diye yüzlerce akademisyen işten atıldı. Emir altındaki erler ‘darbe yaptı’ diye cezaevinde aylardır yargılama bekliyor. Meydanlarda halk “İdam isteriz” diye bağırtılıyor.
Yakalanan teröristlerin yüzü gözü şişirilmiş fotoğrafları polis tarafından servis ediliyor. 7 defa milletvekili seçilmiş 70 küsur yaşındaki hasta Ahmet Türk, kelepçe takılmamış ama beter edilmiş vaziyette doktora götürülüyor. İnsan elinde olmadan düşünüyor. Siz yoksa birilerinin iade edilmesini istemiyor musunuz? Adil yargılama, sıfır işkence nerede? İdam isteği bile iadeye engel. Bu kadar çok yanlış yaparken yarın teftişe bile gelirler!
28 Ocak 2017, Cumartesi 05:00
Haberin Devamı