Türkiye bir hukuk devletidir. Hukuk kuralları içinde gereği yapılır.
Dolayısıyla bir yıldır tutuklu bulunan ama iddianamesi bile bulunmayan gazeteci Deniz Yücel, bir kez bile mahkemeye çıkarılmadan, tahliye edilir. Çünkü ne demiştir Başbakan Yıldırım: her duruşma bir umuttur, duruşma yapılırsa bir umut doğabilir demiştir.
Ama görüyoruz ki asıl umut, Deniz Yücel’in Türk asıllı olmasından çok, Alman vatandaşlığı taşımasındadır. Alman hükümetinin kendisine sahip çıkmasındadır ve bu nedenle, artık tabii karşısında ne pazarlığı yapıldı bilmiyoruz, Deniz Yücel, tahliye edilmiştir. Bir masum kişi serbest bırakıldı diye üzülecek değiliz. Geçmiş olsun.
Bizim üzüntümüz, Türkiye’nin maalesef bir hukuk devleti olma özelliğini kaybetmesinden! Maalesef, dünya sıralamasında en çok tutuklu gazeteci sayısında Türkiye’nin şampiyonluğu göğüslemesine bir ülke kaldı. Ahmet Şık’tan Murat Sabuncu’ya, Enis Berberoğlu’ndan Nazlı Ilıcak’a, hemen hepsi, siyasi nedenlerle hapis yatan yüzü aşkın gazeteci var içerde. Ama Merkel onlar için pazarlık yapamıyor. Utancımız bundandır.
HUKUK DEVLETİ HERKESE LAZIM
Türkiye’nin bir hukuk devleti olup olmadığı tartışmasına Başbakan Yıldırım, “Bir darbe girişimi yaşadık, mahkemeler çok yoğun, davalar onun için bekliyor” demişti Almanya’da. Türkiye bir hukuk devleti ama nedense adalet kurumlarının içine sızmış FETÖ’cüler o kadar fazlaymış ki, acaba neden, onların temizlenmesi yüzünden eleman kalmadı!
Ve hatta şu ara 28 Şubat davasından yargılananların hepsi aynı şeyi söylüyor: bu davanın savcısı, iddianamenin yazarı ve eski hakimleri şu an FETÖ’den içerde! Dışarda kalan hakim ve savcıların önünde 15 Temmuz darbe girişimi nedeniyle “tedbiren tutuklanıp” sonra da asli fail haline getirilen binlerce asker var. Bunların iddianameleri iki yıla yakın sürdü.
Sonra bunları yargılayacak duruşma salonu bulunması aylar aldı. Adamlar hep yatıyor içerde! Yatarlar ne olacak? İki yılı buldu yatıyorlar. Şimdi bunların büyük bir kısmı hiç bir şey yapmamış.
Komutanları tarafından terör saldırısı var diye sokağa çıkarılıp kabak gibi ortada bırakılmış, karakola sığınan, polise teslim olan, halkın yakalayıp darp ettiği, hatta linç edip öldürdüğü askerler. Bıraksan olmaz, bu darbeyi kim yaptı olur.
Şimdi yukarıdan sıkıştırıyorlar, çok uzadı bitirin, diye. Hukuk guguk hak getire, müebbet, üstüne şu kadar, bu kadar ceza yağıyor ki aman Allah. Türkiye bir hukuk devleti. Elbet bir gün adalet yerini bulacak. Ölen ölecek, dayanan, direnen kazanacak. Acımız bundandır.
OSMANLI SULTANLARININ SOYU SOPU NEYMİŞ?
Bir günde 8 milyon kişi E-Devlet’e girip soyuna sopuna baktı. Anadolu, Asya ve Avrupa arasında at başı gibi uzanan bir köprü, yarımada! Orta Asya’dan Balkanlara kadar gitmiş gelmişiz. Anamın kökü Bulgaristan’dan çıktı, Babamın kökü Anadolu’dan. Hepimiz savrulmuş buğday sapı gibi.
Ne acılar, ne savaşlar, ne yokluklar yaşamış atalarımız. Hepsi genlerimizde, saçımızın rengi, öfkemiz, mizahımız gibi. Merak edip Osmanlının atasına da bakan olmuş, paylaşıyorlar.
Biliyorduk da dökümü yapılınca bir hoş oluyor, hepsinin anası Avrupa’nın ganimet diye alınan kızları. Sırpı var, Venediklisi, Bulgarı, Rusu. III. Murat’ın annesi Raşel yahudi. II. Mustafa’nınki Rum. II.Abdülhamit’inki Ermeni. Abdülmecit’in anası Rus yahudisi, Bezmialem Valide Sultan. Tabii ki bu kızlar, ganimet olarak, esir alınıp getirilmiş saraya, müslüman yapılmış, cariye olarak sultanın koynuna verilmiş, bir oğlan doğurunca da Haseki olmuş, hatta oğlu küçük yaşta tahta çıkınca devleti de yönetmiş kadınlar. Osmanlı diye höykürenlere selam olsun.
Önemli olan insan olmak. Hay Allah, yazacak o kadar çok şey vardı, yine daldık gündeme. İf İstanbul başladı, Ankara ve İzmir’e de gidecekler. Çok güzel filmler var. İstanbul PSM’de ise 3 Mavi adam ortalığı kırıp geçiriyor. Biraz gevşemek için çoluk çocuk gidin. Ferahlarsınız!
18 Şubat 2018, Pazar 05:00
Haberin Devamı