Cem Yılmaz ve arkadaşlarının yeni filmleri Arif V 216’yı sanatçılarla birlikte seyrettim. Gösterim başlamadan önce fuayede gazeteci arkadaşlar Cem Yılmaz’ın etrafını sarmış, sohbet ediyorlar.
Ozan Güven geldi, Bir İstanbul Masalı’nda izlediğimden beri çok severim kendisini. Yanına gidip “Cem Yılmaz sizi kıskanıyor mu ne?” diye takıldım.
“Her filmde sizin gibi yakışıklı bir adamı eciş bücüş bir robot yapıyor, güya başrol veriyor ama bir kalemde de harcıyor!” Gülümsedi, telefonuyla oynadı biraz, konuyu değiştirdi, yanıt vermedi.
Filmi seyrederken bir sahnede dikkat kesildim; robot rolündeki Ozan Güven, Arif’e yani Cem Yılmaz’a “Sen beni kıskanıyor musun yoksa?” diye saydırıp duruyordu!
Çıkışta Ozan Güven’e “Cem’in sizi kıskandığı filmde bile espri konusu” diye takılmaya devam ettim, o da “Zaten onun için lafı geçiştirdim” diye güldü! Her şakada gerçek vardır.
Cem Yılmaz hemen önümde ve perdeyle salonu aynı anda görebileceği bir biçimde oturuyordu.
Herkesten çok o güldü, ama herkesin hangi sahnede, hangi espriye güldüğüne de dikkat etti.
Şöhretler resmi geçidi
Yönetmenliğini Kıvanç Baruönü’ne emanet ettiği senaryo Cem Yılmaz’ın, içine o kadar çok gönderme koymuş ki rehavete kapılıp kikirderken yarısı kaçıyor, hani metni verse de okusak o esprileri!
Film elbette komedi. Ama o kadar naif, o kadar nostaljik ki. 60’lı yılların Yeşilçam filmlerindeki çocukluğumuzun, gençliğimizin bütün figürleri, o günlerin esprileriyle resmi geçit yapıyor.
İyiler ve kötüler var, ama kötüler bile az kötü! Biraz didaktik, biraz romantik, biraz nostaljik derken bu yıldızlar geçidinde film başlayıp bitiyor, seyirciye de iyi insan olmayı öğütlüyor!
Filmde Yılmaz’ın kemik kadrosu Ozan Güven, Özkan Uğur ve Zafer Algöz dışında Ahu Yağtu, Seda Bakan var.
Ama en güzeli ünlüleri canlandıran dostlar: Zeki Müren rolünde Çağlar Çorumlu, Sadri Alışık rolünde Mert Fırat’ı seyretmek çok keyifli. Murat Arkın babası Cüneyt Arkın’ı, Zeynep Farah ise Ajda Pekkan’ı canlandırıyor.
Filiz Akın da muhteşem, hangi birini sayayım, şarkılarıyla Mustafa Sandal’dan Tarkan’a ve tabii Kenan Doğulu’ya, kimler yok ki! Belli ki Cem Yılmaz çağırınca seve seve oynamışlar.
Bu çeşitli göndermelerin ve şöhretlerin içinde aslında konu, robot V 216’nın insan olarak yaşamak ve aşık olmak arzusu! İnsan olmak kolay mı? İşte mesele de bu, insan olmak ya da olmamak! Ediz Hun, ne diyorsunuz?
Filmi düşünebilirsiniz de, esprilere, taklitlere gülüp geçebilirsiniz de.
Ama Cem Yılmaz, Hokkabaz’da yaptığı gibi daha çok düşündürtmek istiyor fakat bunu o kadar çok görüntü ve espriye boğuyor ki, bizim naif izleyici her zaman başaramıyor!
Bu kadar çabaya, gişesi, seyircisi bol, yolu açık olsun.
Diyanet'e yakışmıyor!
Aslında Türkiye’de artık pek çok olay traji komik! Bakınız Diyanet İşleri’nin açıklamaları: Din; ahlak, vicdan, iyi insan olmak için değil mi? Nedir bu cinsellik takıntısı?
İki gündür ortalık yıkılıyor: kız çocukları 9 yaşında buluğa eriyormuş, evlenebilirlermiş. Hayır amaç ne? Bize İslam diye Bedevi Arapların çöl kültürünü dayatmayın tamam mı! Kız çocukları da Medeni Kanun’da yazdığı gibi okula gidecek. Çocuklarımızı rahat bırakın!
Bir başkası da almış eline yaş odunu damda Noel Baba bekliyor, hani bacadan oyuncak atmaya gelirse imana davet edecekmiş! Önce sen imana gel de aşağı in, iyi insan ol! Bizi bunlarla oyalar, civciv çıkacak, kuş çıkacak derken birileri de yukarıda iş bitiriyor!
04 Ocak 2018, Perşembe 05:00
Haberin Devamı