Yazgülü AldoğanIslak ve sıcak bir bayram!

HABERİ PAYLAŞ

Islak ve sıcak bir bayram!

Uzun tatile dönüşen bayramlarda genelde trafik kazalarına üzülürüz. Bu kez sel felaketi de vurdu. En çok Ordu’yu, genelde Karadeniz’i; yoğun yağış ve ardından sel. Bayramın ilk günü Heybeliada’da, sağanak yağışın sesiyle uyandım. Her şey gözümün önünde oldu: kaldığım ev, ormanın içinde. Şakır şakır yağan yağmur, ağaçları suladı, toprağın derinliklerine aktı. Kurumuş ağaçlar ve toprak o suyu emdi, yaladı, yuttu. Bir saat sonra, ağaçlar parlamış, asfalt kurumuş, toprak mutluydu! Kulağımda Antalya’daki orman yangınından sonra oranın yerlisi Ramazan Hoyrazlı’nın feryadı çınladı: “Şimdi yağmurlarda sel olur, toprağı tutacak ağaç kalmadı!” Karadeniz’deki felaketin üç nedeni var: Erozyon, ağaçların suyu tutamaması ve çarpık kentleşme. Karadenizli vatandaşım, dere yatağına, sel sularının geleceği yerlere ev yapmaya bayılıyor. Hani o kadar ki köprünün üstüne bile ev yapıyor! Yaylaları gezenler bilir, “Buralara ev yapılmasına nasıl izin verilmiş” denir. İzin almıyorlar ki! Öyle olunca da evler yıkılır, insanlar sele kapılır, felaketler yaşanır. Tıpkı bayram dönüşlerinde trafik kurallarına uymayan sürücülerin kendi ve karşısındakinin can güvenliğini tehlikeye attıkları gibi. Ölü ve yaralı sayısı yine rekora gidiyor. Kuralları çiğnemeye bayılıyoruz. Yetkililer de, hangi biriyle baş edeceksin kafasıyla boş verince, olan oluyor. Ada vapuru tıklım tıklım, ayakta zor duruluyor, ama yasak olmasına rağmen illa ki sigara içiliyor. O kadar kişinin hayatı tehlikeye atılıyor

Haberin Devamı

Okul bahçelerinde tiyatro!

Genco Erkal’ı ilk kez Ankara’da Bir Delinin Hatıra Defteri’nde seyrettiğimde büyülenmiştim. O günden beri bir ömür geçti, o sahnede herkesi hâlâ büyülüyor! Nazım Hikmet ve Betrrol Brecht’in en güzel şiirlerinden bugün için yazılmış gibi hâlâ güncel, hâlâ baskıyı, acıyı, aşkı, sevdayı anlatan bir tiyatro oyunu çıkarmışlar. Tülay Günal ve Genco Erkal, bir de sahnesizlikten yerleştikleri Mahmut Muhtar Paşa Konağı’nın rol çalan kedileri, üç kişilik bir orkestra eşliğinde muhteşem bir oyun sergiliyorlar. Kadıköy Lisesi’nin bahçesindeki yıkık dökük konak da bir oyuna bu kadar mı güzel yakışır, paslı demir kapısı mapusane, üst kat balkonu yatak odası bu kadar mı güzel olur! “Güneşin Sofrasında - Nâzım ile Brecht”; 14-15-16 Temmuz’da sergilenecek. “Akrep gibisin kardeşim!” derken Nazım, ne kadar haklıydı! Bir ülke en büyük şairine nasıl da büyük haksızlık yaptı, usul usul ağlayarak izledim. Tülay Günal da Genco Erkal gibi bir sahne devinin yanında ezilmiyor, güzel sesiyle şarkılara hayat veriyor.

Haberin Devamı

Opera Festivali’nden kimsenin haberi olmadı

Devlet Opera ve Balesi’nin 7. kez düzenlediği Uluslararası Opera Festivali ve Bale Yarışması, bu yıl aksiliklerle karşılaştı. Başladığından beri DenizBank tarafından desteklenen festivale bu yıl destek gelmedi. Tanıtım da aksadı. Ayrıca festivalin bayram tatiline rastlaması, bu festivale ilgi gösterebilecek kitlenin İstanbul dışında olması da bilet satışlarını ve katılımı etkiledi. Ankara Devlet Senfoni Orkestrası’nın gala konseri bayram öncesi neredeyse boş salonda gerçekleşti. Çok yazık, çünkü bırakın Türkiye’yi, İstanbul bile klasik müzik konusunda festivaller dışında çok zengin değil. Her yıl Arkeoloji Müzesi’nin bahçesinde gerçekleşen ve çok ilgi gören Saraydan Kız Kaçırma Operası 14-15 Temmuz’da ve bale yarışmasının gala gösterisi ise 13 Temmuz’da, kaçırmayın. Malum daha ne kadar bale seyrederiz, bilemiyorum!

Haberin Devamı
Sıradaki haber yükleniyor...
holder