Savcı düğüne gitmiş imam nikah kıymış Bakan affetmiş!

Ülkenin yarısı 17 Kasım Cuma sabahından beri hop oturup hop kalkıyor. Sadece kadın dernekleri değil, sıradan insanlar bile kızgın. Meclis’te Perşembe gecesi bir oyun dönüyor, 6 AKP milletvekili, herkes uykudayken bir değişiklik önergesi veriveriyor; ‘Çocuk istismarcılarına’ af çıkarıyor! CHP ve MHP karşı çıkınca, kumpas yarım kalıyor, kamuoyunun haberi oluyor, kıyamet kopuyor! Çok makbul bir iş yapmadıklarını kendileri de biliyor. Gece yarısı gizlice iş çevirmelerinden belli! Bugün Meclis’te çoğunluk sağlanırsa, yeniden oylama var. Adalet Bakanı tasarısını savunuyor. Başbakan, yasayı engelleyen muhalefeti siyaset yapmakla (!) suçluyor. Neymiş? Cezaevinde dört bin kadar vaka varmış. Yasayı bilmiyorlarmış, bir seferlik ‘af’ edilsinlermiş! Kimse artık onlar? Hangisinin yakını, ne alıp verecekleri varsa? Yasaya göre 17 yaş altındaki kız çocuklarının evlendirilmesi suçtur. Resmi nikah kıyamıyorlar ama imam, önüne gelen ya da gelmeyen, 11 yaşındaki kıza bile artık nikahı mı kıyıyor, kıza mı kıyıyor? Bunun adı rızası var oluyor. Sanki çocuk, kendisini veren babasına ‘Hayır’ diyecek, ya da alan adama direnebilecek. Veriyorlar ‘babası yaşındaki’ adamın koynuna, kendi çocukken bir de çocuğu oluyor, doğumda hastane ihbar edince, koca içeri, baba içeri. Aile dağılıyormuş! İmam niye demedi, “Bu sübyan evlendirilmez” diye? Bakkala gitse sigara satın alma hakkı yok! Adalet Bakanı savunuyor, “Düğün de yapıldı, savcı da geldi!” Biz de zaten onun için kızıyoruz, hepiniz oradaydınız, herkes biliyordu suç işlendiğini! Hatta altın takıp bir de üstüne göbek attınız!

Suç olduğunu bilmiyorlardı!

Başbakan’ın açıklaması daha da acıklı, “Küçük yaşta evlenmenin yasada suç olduğunu bilmiyorlar” diyor. Ben de ‘adam öldürmenin suç olduğunu bilmiyorum’ birkaç kişiyi temizleyebilir miyim? Suçun suç olduğunu bilmemek ne zamandan beri af nedeni? Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı’nın açıklamasına göre 2010- 2015 yılları arasında bile evlendirilen 16 yaşındaki kız çocuk sayısı 230 binden fazla! Bu afla küçük kızların evlendirilmesi teşvik edilecek. Çocuk, aile kuramaz. Çocuk, istismara rıza gösteremez! Bunun tersini yaptırmak isteyen istismarcıya, anaya babaya da, Allah katında suçlu olmak istemiyorsa hoca da “Hayır” diyecek.

Ortalık sapık dolu

Bu ülkede sadece kız çocuklarına değil, erkek çocuklara da tecavüz eden sapıklar var. Hatta atlara, eşeklere, köpeklere, kedilere tecavüz eden. Bir çocuğa tecavüz eden on kişi var. Yasa onlara da yarayacak! Bunu da mı düşünemediniz? Çok özel durumlar olabilir, hakimler özel kararlar alabilir. Bunu da anlatırsınız Meclis’teki diğer partilere, onlar da kamuoyuna. Ama yangından mal kaçırıyorsanız, biliriz ki kabahatiniz vardır.

İyileştim, döndüm, teşekkür ediyorum

Sizden sağlık nedenleriyle izin isteyip yazılarıma ara verdiğimde böyle bir konu olmasaydı biraz daha uzak kalacaktım ama dayanamadım! Sizler de yokluğumu farklı kötü nedenlere yorarken. Bir teşekkür borçluyum doktoruma. Bundan on yıl önce ‘hor kullanmaktan’ bozulan gözlerimi lazer teknolojisiyle çizerek beni gözlük derdinden kurtaran sihirbaz Dr. Sinan Göker’in karşısına bir kez daha dikilip “Yine görmüyorum, çizikler bozuldu galiba” dediğimde muayene etti ve “Katarakt başlangıcı” teşhisini koydu. Biraz tırstım ama korkunun ecele faydası yok. Ayrıca doktoruma güvenim sonsuz, “Ağrı yok, acı yok, korku yok, birkaç dakikalık iş” dedi. Gerçekten de öyleymiş! Onun için diyorum sihirbaz diye! Yıllar içinde binlerce hastasını birkaç dakikada pırıl pırıl gözlere kavuşturmuş. Bir oturuşta en az on ameliyat yapıyor! Katarakt tedavisi mucize gibi, kirlenen ve bozulan göz merceğini çıkarıp yenisini takıyor. İnanması güç, teknoloji ve maharet, neler gerçekleştiriyor. Kadınlarda daha çok olurmuş, oysa hep erkeklerde diye biliriz. Yaşlılık belirtisi diye kadınlar saklıyormuş meğer! Ne var ki saklayacak? Arabanın parçaları değişmiyor mu? Birkaç dakikalık ameliyat sonrası “İyi misiniz?” dediler, “Karnım aç” dedim, yemek yedim! Akşam o kadar iyiyim ki bir kadeh şarapla kutladım. Sinan Göker Göz Grup’taki bütün ekibe teşekkür ediyor, Sinan Hocamın gözlerinden öpüyorum! Elleri dert görmesin, sağolsun, varolsun. Yeşilçam filmlerindeki gibi, “Görüyorum doktor, hem de cin gibi görüyorum!” Bazıları ameliyat da olsa göremiyor