Müzik direktörü ve aranjör Tarık Sezer’i geniş kitle, Acun Medya’da orkestrasıyla O Ses Türkiye’de amatör sanatçılara eşlik ederken tanıdı.
Oysa 40 yıldır pek çok sanatçıya sahnede ve albüm çalışmalarında eşlik etmiş; İŞ Sanat’ta 40. yılını onların katıldığı bir konserle kutladı.
Sahneye önce Sibel Can çıktı; Türk insanının son durumunu çok iyi yansıttığı için hit olan “Ben yoruldum Hayat; Ben yanıldım hayat”ı hep beraber söyledik; hele “Ben pişmanım Hayat”da tavan yaptık!
Sibel muhteşem, bir de kıyafet seçimini doğru yapsa, tarikat toplantısında bile giyebileceği kadar kapalı elbisesi üstelik de yakışmamıştı!
Bebeto rockçı gibi
Kenan Doğulu enerjisi yüksek bir sanatçı, keyifle izlenyor.
Ama Burak Kut’un sahnede bu kadar iyi olduğunu bilmiyordum, ‘Yaşandı Bitti’yle büyük alkış aldı.
Tabii ben Yaşar’ı çok seviyorum, ‘Batıyor ama acıtmıyor sevdan’ da meğer kendisinin en sevdiği parçasıymış. Yaşar’ın şarkıları eskimiyor, Zorlu’daki solo konserinde de bütün parçalarını hepimiz hep bir ağızdan söylemiştik.
Hakan Altun’u ilk kez izliyorum, “Telefonun başında bekliyorum, aramıyor” tam da bizim ezik Türk tipi aşık, tevekkeli değil, damardan seviliyor.
Yıldız’ın sesi harika
Damarın damarı ise Yıldız Tilbe’ydi, yüz yıl geçse ‘Delikanlım’la bağıracağız herhalde.
Umreye gitmiş de kapanmış, palavra. İlk kez siyah deri pantolon ceketle düzgün bir kıyafet giymiş derken nereden bulduysa kırmızı beyaz yaldızlı Las Vegas işi pabuçları bir felaketti!
Programı sunan Murat Başoğlu, yaptığı esprilere en çok kendi güldü.
Salon tepeleme doluydu. Herkes çok mutlu oldu. Eminim ki sanatçılar sonradan kendi aralarında da bir güzel eğlenmişlerdir, biz de nasibimizi aldık!
Nice yıllara Tarık Sezer, O Ses Türkiye’de akşamlarımı müzikale dönüştürüyorsunuz!
Brad Pitt terk edilebilecek bir erkek değil!
Brad Pitt ve Angelina Jolie’nin arasını bozan, yuvalarını yıkan film Müttefik, çarpıcı bir casus filmi. 2. Dünya Savaşı sırasında Kanadalı yarbay Max Vatan ve Fransız Marianne Beausejour Kazablanka’da gizli servisleri adına Almanlara karşı bir suikast düzenler.
Suikast sırasında karı kocayı canlandıran ikili, bu zorlu görevde birbirlerine aşık olur ve Londra’ya birlikte dönerek evlenirler. Küçük kızları da bir hava bombardımanı sırasında hastane bahçesinde dünyaya gelir.
Savaş sırasında görevine devam eden Yarbay bir gün hiç beklemediği bir iddiayla karşı karşıya kalır. Kıvanç, Brad olsun mu? Bir casus filmini size sonuna kadar anlatıp heyecanınızı yok edecek değilim.
Film aynı zamanda duygulu bir aşk hikayesi ve hatta ikilinin sevişme sahneleri de hayli cesur! İnsan Brad Pitt’i izlemeye doyamıyor, ne kadar güzel bir insan. Sanki bizim Kıvanç Tatlıtuğ’umuz da bu coğrafyanın Brad Pitt’i olabilir gibi geliyor bana!
Marion Cotillard ise güzel bir kadın ve yine bizim artistlerimizden Demet Evgar’ı hatırlatıyor! Filmi Oscar ödüllü yönetmen Robert Zemeckis’in çekmiş olması mükemmelliğini açıklıyor olabilir mi?
Açıkçası iki güzel insanı seyretmekten detaylara dikkat edemedim desem? Bir de savaş ve casusluk heyecanına kaptırmışken! Hiç kuşkusuz sezonun en iyi filmlerinden.
Mis kokan kadınlar!
Böyle fikre şapka çıkarılır; Notre Dames de Sion, Fransız Kız lisesi’nin kuruluşunun 160. yılı için 88 mezunu Esra Kocaoğlu Fleurichamp, özel olarak bir parfüm tasarladı: 1856! NDS’li kızların menekşe rengi tutkusundan hareketle eflatun renkli şişesinin içinde uçucu çiçek kokuları barındıran parfum, geçtiğimiz hafta tanıtıldı ve yoğun ilgi gördü.
Hemen dudak bükmeyin, hayatta güzellikler de gerekiyor. Ama kutlama etkinlikleri bununla kalmıyor. Kurucu rahibelerin o yıllarda yoksullarla ilgili çalışmalarını anlatan müzikli bir okuma performansı gerçekleştirildi ve bir resim sergisi açıldı.
Okulda hemen her hafta ücretsiz olarak herkese açık klasik müzik konserleri yapıldığını da hatırlatmalı. Her ne kadar artık karma eğitim veren okulumuzda delikanlılar varsa da ben 160. yıl için bir parfüm yaptırılması fikrini çok orijinal buluyor ve geldiğinden beri yaptığı çok bütün bu yenilikçi girişimler için Müdür Yann de Lansalut’yu kutluyorum.
03 Aralık 2016, Cumartesi 16:00
Haberin Devamı