Cumhurbaşkanı Erdoğan, Mısır dönüşü uçakta gazetecilerin sorularını yanıtladı: (1)
- "Ümit ediyorum ki, önümüzdeki süreçte sahada yaşanacak gelişmeler, sıla hasreti çeken Suriyeli kardeşlerimizin gönüllü şekilde vatanlarına dönmelerine imkan tanıyacaktır"- "Özellikle PKK terör örgütü ve uzantılarının raf ömrü tükenmiştir. Suriye'de sağlanacak güven ortamı, terör örgütlerinin militan teminini de engelleyecektir"- "Bundan sonraki süreçte Suriye'deki kardeşlerimiz, gelecekleri ile ilgili kararları kendileri verecek. Bizler de onlara devlet yapılanmasının nasıl olması gerektiği hususunda yardımcı olmaya çalışacağız"
AA / Orhan Onur Gemici
ANKARA (AA) - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Ümit ediyorum ki, önümüzdeki süreçte sahada yaşanacak gelişmeler, sıla hasreti çeken Suriyeli kardeşlerimizin gönüllü şekilde vatanlarına dönmelerine imkan tanıyacaktır." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, D-8 Zirvesi'ne katılmak için gittiği Mısır dönüşü uçakta gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu, gazetecilerin sorularını yanıtladı.
D-8'in Türkiye'nin öncülüğünde, rahmetli Necmettin Erbakan'ın kuruluşunu yaptığı bir oluşum olduğunu anımsatan Erdoğan, Teşkilatın, Bangladeş, Endonezya, İran, Malezya, Mısır, Nijerya ve Pakistan'ın katılımıyla 1997'de kurulduğunu hatırlattı.
Teşkilatın sekretaryasına İstanbul'da ev sahipliği yaptıklarını belirten Erdoğan, 3 kıtada temsil edilen ve 1 milyarı aşan nüfusuyla D-8'in, çeyrek asırlık süreçte yoluna güçlenerek devam ettiğini bildirdi.
Erdoğan, bugün gelinen noktada D-8 teşkilatının, üyeleri arasındaki ticaretin artışına katkı sağlayan bir yapıya dönüştüğünü belirterek kuruluş felsefesinde esas alınan barış, diyalog, işbirliği ve adalet kavramlarının ne kadar önemli olduğunu özellikle bölgede yaşanan son gelişmelerin gösterdiğini söyledi.
Küresel ve bölgesel çapta siyasi, ekonomik ve insani büyük sınamalarla yüzleştikleri bu dönemde D-8 kapsamındaki işbirliğini derinleştirmenin büyük önem arz ettiğini dile getiren Erdoğan, "Gençlere Yatırım ve KOBİ'lere Destek" temasıyla düzenlenen zirvede pek çok meseleyi ele aldıklarını kaydetti.
Erdoğan, Teşkilatın en önemli girişimlerinden "Tercihli Ticaret Anlaşması"na özellikle tüm D-8 üyelerinin taraf olmasına dair hedeflerine Mısır'ın da anlaşmaya katılımıyla ulaştıklarını söyledi.
D-8'i yeni üye ve ortaklara açmak suretiyle etki alanını daha da genişletmeyi arzu ettiklerini bildiren Erdoğan, bu çerçevede Azerbaycan'ın üyeliğini kabul ettiklerini hatırlattı.
Zirve hitamında kabul edilen Kahire Bildirisi'yle iktisadi ve ticari işbirliğini ilerletme kararlılıklarını ilan ettiklerini kaydeden Erdoğan, Endonezya'nın yöneteceği gelecek dönemde, 3 kadar ülkeyi daha D-8 üyeleri arasına dahil etme durumunun olabileceğini böylece D-8'i çok daha güçlü bir hale getirebileceklerini ifade etti.
Erdoğan, zirvede ayrıca, Filistin ve Lübnan'daki duruma ilişkin ortak bildiriyi kabul ettiklerini hatırlatarak, "Ortak bildirimizde İsrail'deki Netanyahu hükümetinin, Filistin halkına yönelik saldırganlığını ve uluslararası hukuk ihlallerini açık biçimde kınadık. Lübnan'da ise İsrail'in saldırıları binlerce masumun hayatını kaybetmesine, altyapının büyük ölçüde tahrip olmasına ve 1 milyondan fazla insanın yerlerinden edilmesine sebep oldu. Lübnan'da zorlukla tesis edilebilen ateşkes anlaşmasını memnuniyetle karşılamakla beraber, ihlalleri de endişeyle takip ediyoruz. Orta Doğu'da huzurun ancak Gazze'de kalıcı ateşkesin sağlanmasıyla mümkün olabileceğine inanıyoruz." ifadelerini kullandı.
- Suriye'deki gelişmeler
Zirvede Suriye'deki gelişmelerin asli gündemi oluşturduğunu ifade eden Erdoğan, Suriye'de 13 yıllık çatışmaların ve 61 yıllık Baas zulmünün sona ermesiyle birlikte yeni bir dönemin başladığını anımsattı.
Suriye halkının liderliğinde ilerleyen bu yeni sürecin, ülkenin birlik ve toprak bütünlüğünün tekrar tesisi suretiyle, istikrarın sağlanması bakımından çok önemli olduğuna dikkati çeken Erdoğan, şöyle devam etti:
"Suriye halkının herhangi bir yol kazasına mahal vermeden, geçiş sürecini suhuletle yönetmesine destek oluyoruz. Farklı etnik ve dini grupların yan yana sulh içinde yaşadığı ve komşuları için güven kaynağı olan bir Suriye'nin inşası en samimi arzumuzdur. Bunun için Suriye'nin bekasını tehdit eden DEAŞ, PKK ve türevlerinin kökünün kazınması gerekiyor. Ülkemizin güvenliğine de kasteden bu terör örgütlerinin başlarını kaldıramaması için sahada önleyici tedbir alıyoruz. Zirvemizde bu konudaki kararlılığımızı tekrar teyit ettik.
Ümit ediyorum ki, önümüzdeki süreçte sahada yaşanacak gelişmeler, sıla hasreti çeken Suriyeli kardeşlerimizin gönüllü şekilde vatanlarına dönmelerine imkan tanıyacaktır. Bu çerçevede, yeniden imar ile mevcut kurumların ıslahı suretiyle Suriye'nin toparlanması için uluslararası desteğe ihtiyaç bulunduğuna işaret ettik."
Zirvede, Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi, İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan, Pakistan Başbakanı Şahbaz Şerif'in yanı sıra katılımcı diğer devlet ve hükümet başkanlarıyla görüşmeler yaptığını ifade eden Erdoğan, bu görüşmelerde de ticari ve ekonomik ilişkilerle birlikte Gazze ve Suriye'deki durumu değerlendirdiklerini belirtti.
- "PKK/YPG'nin umutları boşa çıktı"
Yaklaşık 2 ay önce Tataristan ziyaretinden dönerken "terör örgütü PKK'nın Suriye'deki kolu olan PYD ve YPG'nin yalnız bırakılmaya mahkum olduğuna" ilişkin söylediği sözlerin hatırlatılması üzerine Erdoğan, PKK/YPG'nin umutlarının boşa çıktığını, Esed'in beklentilerinin farklı olduğunu ama bunların tecelli etmeyerek yeni bir tablonun ortaya çıktığını söyledi.
Esed'in şu anda Rusya'da olmasının, olayın ne kadar manidar geliştiğinin bir ispatı olduğunu kaydeden Erdoğan, "Bundan sonraki süreçte Suriye'deki kardeşlerimiz, gelecekleri ile ilgili kararları kendileri verecek. Bizler de onlara devlet yapılanmasının nasıl olması gerektiği hususunda yardımcı olmaya çalışacağız. Bizim tecrübelerimiz oraya nasıl aktarılabilir, yeni bir toplumsal sözleşme çerçevesinde bir devlet nasıl ayağa kaldırılabilir, bu konularda Suriye yönetimine yardım edeceğiz." diye konuştu.
Erdoğan, bir devleti ayağa kaldırırken en önemli adımlardan birinin, anayasanın inşası olduğuna işaret ederek şu ifadeleri kullandı:
"Bu konuda biz, başta Sayın Colani olmak üzere yeni Suriye yönetiminde yer alan isimlerle iletişimi başlatmış durumdayız. Bildiğiniz gibi Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanımızı gönderdik. Dışişleri Bakanımız konunun bütün muhataplarıyla başından itibaren zaten diyalog halinde. Biz Suriye'de mevcut terör örgütlerinin etkisiz hale getirilme zamanının geldiğini de göstereceğiz. Bize sınırlarımızın güneyinden herhangi bir tehdidin bundan sonra gelmemesi için bunu yapacağız. Çünkü böyle bir riski kabullenmemiz mümkün değil. Terör örgütünün tek amacı hizmet ettikleri odaklara yaranmak olduğu için, yalnız kalmaya mahkumlar. Bu dün de böyleydi, bugün de böyle... Ancak yarınları olmayacak. Terör örgütü için yolun sonu görünüyor. Yıllarca bölgemizdeki halklara kan kusturdular. Başta Kürt kardeşlerimiz olmak üzere, Türklere, Araplara, Ezidilere ve nicelerine hayatı zehrettiler. Bölgenin geleceğinde teröristlere yer yok. Özellikle PKK terör örgütü ve uzantılarının raf ömrü tükenmiştir. Suriye'de sağlanacak güven ortamı, terör örgütlerinin militan teminini de engelleyecektir. Bundan sonra bölgemizde barış ve huzurun tesisi için yollar açıktır."
Türkiye'deki bazı siyasi partilerin, Suriye ile ilişkiler noktasında yakın bir zamana kadar farklı açıklamalar yaptıklarını anımsatan Erdoğan, "Şu anda onlar herhalde aynı şeyleri söyleme durumunda değiller. Onların da bütün umutları suya düştü." dedi.
- "30 milyonun üzerinde nüfusa sahip Suriye, göz ardı edilemez"
Erdoğan, Suriye'nin, bu yeni oluşumla hakikaten istikrarlı bir yapı kurduğu takdirde İslam dünyasında çok güçlü bir yer alacağını ifade ederek "bugün 30 milyonun üzerinde bir nüfusa sahip bir Suriye'nin, göz ardı edilemez" olduğunu bildirdi.
Amerika Birleşik Devletleri'nde Donald Trump'ın görevi devralmasıyla birlikte yapacakları görüşmelerin çok önemli olduğuna değinen Erdoğan, şunları kaydetti:
"Ruslar, Suriye'deki büyükelçilik ve başkonsolosluklarını kapatmayı düşünmediklerini söylüyorlar. Bu da Suriye için bana göre bir zenginliktir. Diplomatik misyonların devamında fayda var. Beni en çok sevindiren şeylerden bir tanesi de gerek İslam dünyası gerekse Batı'dan birçok ülkenin artık Sayın Colani ile irtibatlarını geliştiriyor olmasıdır. Bunlar da bir yerde yeni yönetime güvenin işaretidir. Yeni dönemde Suriye, inşallah çok daha farklı bir şekilde ayağa kalkacaktır."
(Sürecek)