Keles‘İnek yavrusu’ sorusuna yanlış cevap verilince, çocuklar için köy yaşamı projesi başlattı

‘İnek yavrusu’ sorusuna yanlış cevap verilince, çocuklar için köy yaşamı projesi başlattı

Paylaş
‘İnek yavrusu’ sorusuna yanlış cevap verilince, çocuklar için köy yaşamı projesi başlattı

‘İnek yavrusu’ sorusuna yanlış cevap verilince, çocuklar için köy yaşamı projesi başlattı

Esra TÜRKER-Nevruz İLİMDAROĞLU/KELES(Bursa),(DHA)- BURSA’nın Keles ilçesinde Emre Kahraman (36), bir yarışma programında ‘İneğin yavrusu nedir?’ sorusuna verilen yanlış cevap üzerine, çocukların köy yaşantısını öğrenmesi ve hayvanları tanıması amacıyla 'Köysel Dönüşüm’ projesi başlattı. Kahraman, "Bulgurun buğdaydan yapıldığını öğrendiler. Yumurtanın fabrikada olduğunu sanıyordu çocuklar. Görmemişler, bilmemişler" dedi.
Keles Yazıbaşı Köyü Kültür, Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Başkanı Emre Kahraman, bir yarışma programında 'İneğin yavrusu nedir?' sorusuna verilen yanlış cevap üzerine, çocukların köy hayatı ve hayvanları tanıması amacıyla proje geliştirdi. Kahraman’ın okullara yaptığı mektuplu davet üzerine, köye gelen anaokulu ve ilkokul öğrencileri, gün boyu misafir ediliyor. Kitaplarda okuyup, filmlerde izledikleri, şarkısını söyledikleri uzaktaki o köyü yakından görme fırsatı bulan çocuklar, doğanın içinde bir gün geçirirken, hayvanları sevip, çiftçiliği de öğreniyor. Gün boyunca doğada yürüyen çocuklar, gün sonunda ise köy meydanındaki taş fırında pişmesine yardım ettikleri cevizli lokumları yiyor. Köy gezisinde keyifli bir gün geçiren anaokulu öğrencisi Mete Bilal Kahraman (5), "Çörek otu gördük, ceviz topladık. Lokum yaptık. Keçiler, koyunlar gördük. Tavukları yemledik. Köy çok güzel" diye konuştu.
YANLIŞ CEVAP HAREKETE GEÇİRDİ
Projenin bir yarışma programında verilen yanlış cevap üzerine doğduğunu söyleyen Kahraman, "Bir yarışma programıyla başladı her şey. Üniversite mezunu bir arkadaşımız ineğin yavrusu buzağı diyemedi. Dedik ki hakikaten köyden iyice koptuk. Biz de en azından çocukları alalım, köyümüzü, köy yaşantısını gösterelim arada kopukluk olmasın dedik. Köyümüzde bulunan çocuklarla da aralarında bir adaptasyon süreci başlatalım dedik. Güzel de oldu, ilgi de gördü" ifadelerini kullandı.
MEKTUPLU DAVET
Projenin amacına uygun olması adına telefon ya da internet ile haberleşmeyi kullanmayan, kent merkezinde eğitim veren okulları, yazdığı mektuplarla köyüne davet eden Kahraman, şöyle devam etti:
"Özellikle Bursa’da, şehirde bulunan özel okullar başta olmak üzere, devlet okullarına mektuplar yazıyoruz. Halimizi, durumumuzu arz ediyoruz.  Onları köyümüze davet ediyoruz. Davete icap edenler bize geri dönüş yapıyorlar. Biz o gün hazırlığımızı yapıyoruz. Köyümüzde karşılıyoruz. Gün boyunca hayvan sevmelerinden, hayvanlara karşı tutumlarından tutun, sebze-meyve yetiştiriciliğine kadar her şeyi gösteriyoruz. Dünyada en güzel, en kaliteli çörek otunu köyümüzde yetiştiriyoruz, bunun da başlıca sebebi doğal olması. Zehrin, kimyasalların kötü bir şey olduğunu, burada yaşayan eski insanlarımızla kendilerine aktarmaya çalışıyoruz."
'YUMURTANIN FABRİKADA OLDUĞUNU SANIYORLARDI’
Bir senedir yüzlerce çocuğu köylerinde ağırladıklarını, kediden korkan çocukların artık kümese ve ağıllara girip hayvanları beslediğini aktaran Kahraman, "Şunu gördük; bulgurun buğdaydan yapıldığını öğrendiler. Burada köy nüfusumuz yaşlı olduğu için çocuklarla konuşmayı, onlara anlatmayı seviyorlar. Onlara anılarını anlatıyorlar. Burada karşılıklı, güzel bir etkileşim oldu. Çocuklardan da olumlu sonuçlar alıyoruz. Kediden korkan, uzaktan bakan çocuklar şimdi tavukları yemliyorlar, besliyorlar. Yumurtanın fabrikada olduğunu sanıyordu çocuklar. Görmemişler, bilmemişler. Elimizden geldiğince, farkındalık oluşturmak istiyoruz. Toprağa dokunmalarını istiyoruz. Toprak aç bırakmaz, toprak kimseyi yarı yolda bırakmaz. Çabamız bu yönde" ifadelerini kullandı.  (DHA)

FOTOĞRAFLI

 

Haberin Devamı