Uyku, organizmanın çevreyle iletişiminin, değişik şiddette uyaranlarla geri döndürülebilir biçimde, geçici, kısmi ve periyodik olarak kaybolmasıdır. Uyku, karmaşık, yüksek derecede organizasyon gösteren, birçok iç ve dış faktörden etkilenen, belli dönemlerinde beyinin uyanıklık kadar aktif olduğu, geri dönüşümlü bir bilinçsizlik ve seçici yanıtsızlık özellikleri gösteren bir süreçtir. Eğitimci Can Uysal uyku düzeni ve öğrenme becerisi arasındaki ilişkiyi açıkladı.
Beyin sapı, hipotalamus, talamus ve bazal ön beyin bölgelerinde yerleşmiş merkezlerden kaynaklanır. Uzun süreli uykusuzluğun vücudun ısı kontrolünde, beslenme metabolizmasında, bağışıklık sisteminde ve diğer düzenleyici sistemlerde bozulmaya yol açtığı bilinmektedir.Çocukluk döneminde beynin primer aktivitesi uykudur diyen Eğitimci Can Uysal, konu hakkında önemli açıklamalarda bulundu.
Uysal, uyku çocuk gelişiminin temel unsurudur diyerek ”Bu dönemdeki çocukların çoğu 10-11 saat uyur. İlkokul çocuklarında gündüz uykulu görülme durumu uyku sorunlarının varlığını gösteren önemli bir belirtidir. Okul dönemi çocukluğu olumlu sağlık davranışlarının ve sağlıklı uyku alışkanlıklarının geliştiği bir dönemdir. Okul dönemindeki çocuklar özellikle yatağa gitmek istememekte, direnç göstermektedirler. Anne-babalar çoğunlukla okul dönemindeki çocuklara yatma zamanı geldiğini hatırlatmakta ve sabah uyandırmaktadırlar. Bu yaşta obstrüktif uyku apnesi, yetersiz uyku, gece kâbusları, anksiyeteye bağlı uyku sorunları da görülebilmektedir.” Açıklamasını yaptı.
Uyku kalitesinin ve süresinin artması önem taşır
Yapılan bir çalışmada kalitesiz uyku uyuyan öğrencilerin düzenli uyku alışkanlığı olan öğrencilere göre kalitesi, uyku süresi, gündüz uykululuk ve okul performansı ile ilgili yapılan meta analiz çalışmasına göre; okul performansıyla en güçlü ilişki gündüz uykululuk arasında görülmüş, bunu uyku kalitesi ve uyku süresi izlemiştir. Gündüz uykululuk durumu okul performansını olumsuz etkilerken uyku kalitesinin ve süresinin artması olumlu katkı sağlamıştır.
Uyku süreci vücudun yeniden restorasyonu, biyolojik dinginliğin sağlanması ve gün için gerekli enerjinin sağlanmasında önemli bir faktördür, yetersiz ve niteliksiz uyku bu sürecin tamamlanmaması önünde engelleyici bir unsur olmakta ve gün içinde dikkatini toplama, kaza ya da yaralanma geçirme için hazırlayıcı olabilmektedir.
Eğitimci Can Uysal, uyku ve öğrenme ilişkisi hakkında merak edilenleri açıkladı:
Planlama ve organizasyon becerilerini etkiler
Uykusuzluk, beynin organizasyon, planlama ve problem çözmeyi yöneten kısmını geçici olarak zayıflatabilir. Bundan dolayı çocuklar okul malzemelerini kaybedebilirler. Ödevlere öncelik vermekte zorluk yaşayabilir veya testleri daha yavaş çözebilirler.
Uykusuzluk, çocukları sinirli ve halsiz yapabilir
Uyku aynı zamanda ertesi gün için enerji depoladığımız zamandır. Yeterince uykusunu almamış çocuklar ertesi güne sinirli ve halsiz başlayabilirler. Bundan dolayı takım çalışmalarında uyum sağlamaz arkadaşlarına veya öğretmenlerine iyi davranamaz. Çocuğunuzun uyku problemi ve bu tür problemler 2-4 haftadan daha uzun sürerse, doktorunuza danışın.
Kaliteli uyku, odaklanma süresini ve dikkati artırır
Araştırmalar, yeterli uykuyu almayan insanlarda, beyin dalgalarının uyanıkken kısa uyku benzeri kalıplara dönüştüğünü gösteriyor. Bundan dolayı, yeterince uyumayan çocukların dikkati kolayca dağılabilir. Dikkatsiz hatalar yapabilirler veya konuya odaklanmakta güçlük çekebilirler. Bu da kazalara ve yaralanmalara sebebiyet verebilir
Hafızayı güçlendirir
Uykusuzluk hafızayı olumsuz etkileyebilir. Uykudan yoksun bir beynin odaklanması daha zordur, bu yüzden yeni şeyleri hatırlaması daha zordur. Yetersiz uyku, uzun süreli hatıraların oluşmasını ve hatırlanmasını da zorlaştırabilir. Örneğin, yeni bir konu öğreniyorlarsa ertesi gün unutabilirler.
Uyku, yaratıcılığı da etkiler
Yaratıcılığın odak ve hafızayla yakın bir ilişkisi vardır. Nasıl uykusuzluk bunlara zarar veriyorsa yaratıcılığı da etkiler. Beyin rüyadayken kendisini yeniler. Yenilenmeden güne başlayan çocukların yaratıcılıkları azalmaktadır
- “Şekerli gıdaların yatma saatinde tüketilmesi çürük riskini artırıyor”
- Çocukların yüzde 28'i 'hikikomori' sendromuna maruz kalıyor
- Herkes moda diye çocuğuna aynı ayakkabıyı tercih ediyor fakat gelişim bozukluğuna bile neden oluyor!
- Çocukları tehdit eden sinsi tehlike: Hipertansiyon
- Karne stresi psikolojik sorunların temelini oluşturuyor! Uzmanı uyardı: Bu davranışlardan kaçının