Hadi İşaret fark yarattı
Sabancı Vakfı’nın 15. Sezon Fark Yaratanları’ndan 29 yaşındaki Sibel Kaya, sağır anne ve babasının işiten bir çocuğu olarak Safranbolu’da dünyaya geldi. Sibel Kaya, sessiz geçen çocukluğunda iletişimini işaret dili ile sürdürdü.
EĞİTİM / Sevim Büyüktaş Demir
SESSİZ GEÇEN ÇOCUKLUK GÜNLERİ
Safranbolu’da sakin bir yerde yaşayan, fazla insan görmeyen Sibel, ilk defa parka gittiğinde diğer çocukların işaret dili kullanmak yerine, dudaklarını oynattıklarını fark etti. Annesine işaret diliyle “Anne, neden onlar ellerini ve kollarını kullanmıyor? Onlar engelli mi?” diye sordu.
9 yaşında konuşmaya başlayan Sibel Kaya, akıcı Türkçesiyle sorularımı yanıtladı.
DUYDUĞUNU ANNEANNESİ FARK ETTİ
Konuşamadığı ve duymadığı düşünüldüğü için Sibel’i hiçbir ilkokul kabul etmedi. Safranbolu’da sadece ana sınıfına gitti. Adana’da hemşire olan anneanne, Sibel’in hayatında dönüm noktası oldu. Sibel’in hiçbir okula kabul edilmediğini öğrenen anneanne, hemen torununu yanına aldı. Anneanne, bu süreçte Sibel’in duyduğunu fark etti. Adana’da ana sınıfını ikinci kez tekrar okuyan Sibel, burada ilkokula başladı. Anneannesi Türkçe’yi öğretti. Böylece Sibel 9 yaşında konuşmayı öğrendi, 13 yaşında ise akıcı bir şekilde Türkçe konuşmaya başladı. Fakat sonradan evde gerçekleşen bir kaza sonucunda işitme kaybı yaşadı ve 12 yaşından beri işitme cihazıyla hayatını sürdürüyor.
2 BİN İŞARETLE SAĞIR YAŞAM
Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’nde grafik tasarımı eğitimi alan Sibel, Türk İşaret Dili’nin gelişmesi ve sağır ve işitme engelli bireylerin Türkçe okuma-yazma becerilerini artırmak için ‘Hadi İşaret’ sosyal girişimini hayata geçirdi. Türk Dil Kurumu Sözlüğü’nde yer alan 600 bine yakın kelimeye karşın, resmi Türk İşaret Dili’nde sadece 2 bin işaret bulunduğuna dikkat çeken Sibel, “Sağır bireylerin okuma yazma oranı çok düşük. Kendilerini çok iyi ifade edemiyor, tek başına hastaneye ve bankaya gidemiyorlar. Toplumda çok etkin bir şekilde rol alamıyorlar. Bu açığı kapatmak, görünmeyen duvarlarını kaldırmak için Hadi İşaret’i kurdum” dedi.
ANNESİ ‘HADİ İŞARET’LE DEDİ
Hadi İşaret’in çıkış noktası da Sibel’in annesi oldu. Sibel, pandemi döneminde annesiyle başlayan bu süreci şöyle anlattı: “Annem beni televizyonun yanına alırdı, çünkü çoğu kanalda tercüman yoktu. Alt yazıdan gördüğü kelimelere bakıp, “Kızım, bu kelimenin anlamı nedir? Hadi bunu işaretle derken, bu fikir ortaya çıktı. Annem, ‘Sadece bana anlatma, bunu sağır topluluğu da bilsin. Instagram’da bir sayfa aç, video yükle’ dedi. Annemin verdiği motivasyonla Hadi İşaret’e, Instagram’da sayfa açarak başladım. İlk videoyu paylaştığım zaman çok geniş bir kitleye ulaşacağımı tahmin etmemiştim. Bu alanda çok ihtiyaç olduğunu görmek beni çok üzmüştü. Sonra bu somut hale dönüştü.”
SANAT ALANINDA 230 YENİ KELİME
Kelimeleri oluştururken dil bilimcilerle çalışan Sibel, “Kendi kendimize karar verip, yorum katmıyoruz. Gerçek verilere dayanarak kelimeleri oluşturuyoruz. Bunların sonunda sanat alanında farklı kurumlarla iş birliği yaparak 230 kelime oluşturduk. Sonra bu kelimeleri sağır topluluğuna ulaştırdık. Bu kelimelerin onlar için anlam ifade edip etmediğini sorduk. Kelimeleri içselleştirmeleri için onlara zaman tanıdık. 230 kelime henüz resmi Türk İşaret Dili’nde kayıtlı değil. Erken daha, içselleşmesi lazım. Sağır topluluğu bu kelimelerin karşılığını alabiliyorsa, bununla ilgili verileri Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ile paylaşıp Türk İşaret Dili’ne eklemelerini talep edeceğiz. Bununla ilgili bakanlıkla iletişim halindeyiz. Türkiye’de ilk kez sanat sözlüğünü oluşturmuş olduk. Bundan sonraki adımımız, sağır toplumunun sağlık ve iş hayatında kullanabileceği kelimeleri üretmek olacak” dedi.
Sibel Kaya, ‘Fark Yaratanlar’ plaketini Sabancı Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı’nın elinden aldı.
‘KİMSEYE BAĞLI KALMASINLAR’
Sibel’in en büyük hayali, sağır bireylerin kimseye bağlı kalmadan bağımsız bir şekilde hayatlarını sürdürmesi. Sağır bireyler için sayılı tercüman olduğunu belirten Sibel, “Her hastanede tercüman yok. 2 bin kelimeyle derdini yazılı olarak anlatamaz. Dolayısıyla yanlış teşhis ve tedavi olabiliyor. Türk İşaret Dili zenginleşsin ki yazma dili de gelişsin. Herhangi bir köprü olmadan işiten ve sağır toplumu iletişim kurmalı” dedi. Beş yıl içinde Türk İşaret Dili’ne 4 bin yeni kelime eklemeyi istediğini söyleyen Sibel, “Hedefimizin yüksek olmasının nedeni, Sabancı Vakfı’nın sağladığı motivasyon. Kurumlarla olan iletişimizin önünü açtı, kapasitemizi geliştirdi. Bu yolda tek başımıza olmadığımızı hissettik. Sabancı Vakfı’nın yanımızda olması, bizim için çok kıymetli. Bize bu alanda çok güzel rehberlik sağlıyor” diye konuştu.