Pazar PostasıFatma Girik: Öldüğümde öyle büyük bir tören istemiyorum, Gülriz Sururi gibi sessiz sedasız çekip gitmek istiyorum
Paylaş
Fatma Girik: Öldüğümde öyle büyük bir tören istemiyorum, Gülriz Sururi gibi sessiz sedasız çekip gitmek istiyorum

Türk sinemasının dört yapraklı yoncasından biri olan Fatma Girik geçtiğimiz günlerde geçirdiği ameliyatla sevenlerini korkuttu. Ne mutlu sevenlerine ki şimdi çok iyi

Biz onu oynadığı karakterlerle sert ama merhametli, zorluklarla savaşan mücadeleci bir kadın olarak tanıdık. Hepimizin gönlüne taht kurdu.

Haberin Devamı

Bodrum’da yaşayan Fatma Girik bizim için sessizliğini bozdu.

Çok geçmiş olsun ağır bir ameliyat geçirdiniz. Ne oldu?

Son zamanlarda kendimi zaten çok iyi hissetmiyordum. 76 yaşındayım. Her ne kadar dinç olsak da vücut artık bazen kendini bırakıyor. Son zamanlarda sürekli başım dönüyordu ve düşüyordum. Üç hafta önce Bodrum’da evimin banyosunda dengemi kaybedip düştüm. Uzun süren tetkiklerden sonra doktorlar ameliyat olmamı uygun gördüler.

Fatma Girik: Öldüğümde öyle büyük bir tören istemiyorum, Gülriz Sururi gibi sessiz sedasız çekip gitmek istiyorum

Neymiş peki bu sık sık düşmelerin, bayılmaların sebebi?

Tıpta ‘Hidrosefali’ olarak bilinen ve beyinde su toplanması anlamına gelen bir hastalık. Bu hastalık nedeniyle ‘Shunt’ ameliyatı geçirdim.

Sevenlerinizi de epey korkuttunuz…

Gerçekten büyük bir badire atlattım. Her şeyin başı sağlık. Sağlık olmadıktan sonra para da ün de bomboş. Sefa içinde olduğumuz günler oldu. Demek ki cefa çekecek günlerimiz de olacakmış! bu

Haberin Devamı

HAYATTAKİ EN BÜYÜK KORKUM ACI ÇEKEREK ÖLMEKTİR

Öyle demeyin ne olur... Sizin gibi bir insana cefa yakışır mı hiç?

Ben de etten kemikten, sıradan bir insanım. Hastalık herkesin başına gelir. Bu hayattaki en büyük korkum acı çekerek ölmektir. Allah canımı çektirmeden alsın.

Ameliyattan çıktıktan sonra neler hissettiniz?

Önce ölümün sıcaklığını ve ne kadar yakın olduğunu hissettim. Ardından da ne kadar çok sevildiğimi gördüm. Herkes o kadar üzülmüş ki… Tüm sevdiklerim yanımdaydı. Bundan daha güzel bir şey olamaz.

Ölümden korkar mısınız?

Hiç korkmam. Neticede robot değilim bir canlıyım; bir gün elbet ölümü tadacağım. Memduh’a (Ün) kavuşacağım. Ölüm kötü bir şey değil. Kötü olsa Allah ölümü vermezdi. Biz gideceğiz ki ardımızdan yenileri gelsin. Annem yaşıyor. Çok yaşlı ve bana ihtiyacı var. Sadece onu bırakıp gitmek istemem.

MEMDUH’UN DİŞ FIRÇASINA DİŞ MACUNU SIKMASINI BİLE ÖZLÜYORUM

Memduh Bey’i çok özlemişsiniz anladığım kadarıyla.

Geçirdiğim hastalık biraz da stresle ilgili. Şimdi iyiyim ama Memduh’u çok kafama takıyorum. Her gün mezarına gidiyorum. Yıllar geçti hala ölümünü kabullenemedim. Diş fırçasının üzerine macun sıkmasını bile özlüyorum. Her şeyimizi birlikte yapardık. Bir yere gideceğimiz zaman, “Memduh çok yorgunum, gitmeyelim” dediğimde “Giyin giyin insanlar güzel kadın görsün” derdi.

Haberin Devamı

Bu hastalık sürecinde vefa gördünüz mü?

Hem de nasıl! Herkes akın akın geldi. Öyle mutlu oldum ki anlatamam. Türkan’ım (Şoray), Hülya’m (Koçyiğit), Filiz’im (Akın) geldi. Şimdi Filiz hastaymış, çok üzüldüm. Allah’ım onların acısını bana göstermesin.

Çok mu seviyorsunuz onları?

Hem de çoook! Yeni nesilde, şimdiki sanat dünyasında böyle gerçek dostluk bulmak zordur. Bizimki çok sahiciydi.

SOSYAL MEDYA BENİ ÖLDÜRMEYE BAYILIYOR, ONLAR ÖLDÜRDÜKÇE BEN KIVILCIMLARIMDAN DOĞUYORUM

Fatma Girik: Öldüğümde öyle büyük bir tören istemiyorum, Gülriz Sururi gibi sessiz sedasız çekip gitmek istiyorum

Psikolojik olarak neler yaşadınız bu süreçte?

Son derece rahatım. Her işimi yapabiliyorum. Daha da iyi hissediyorum. Bu arada tedavi sürecimde sosyal medya beni öldürmüş. Doğru mu?

Evet, ne yazık ki öldüğünüze dair haberler yayıldı.

Hay Allah! Sosyal medya beni öldürmeye bayılıyor. Keyif mi alıyorlar beni öldürmekten acaba? Öldürüyorlar öldürüyorlar, ölmüyorum. Onlar öldürdükçe ben kıvılcımlarımdan doğuyorum. Sosyal medya garip bir mecra. Hem gerekli hem de zararlı.

Haberin Devamı

Sağlık durumunuz biraz daha iyi olduğunda setlere dönebilme ihtimaliniz de konuşuluyor, doğru mu?

Doğru. Birkaç güzel proje var. Yürümeye başlarsam ve doğru bir iş gelirse neden olmasın? Ama kalite şart! Kalitesiz ve inanmadığım hiçbir işte olmam.

BUGÜNKÜ GENÇLER DEVE YÜKÜYLE PARA KAZANIYOR

Bu hastalık sürecinden sonra bir vasiyet hazırladınız mı? Hazırladım ama bunu paylaşmak istemiyorum. Öldüğümde öyle büyük bir uğurlama ya da tören istemiyorum. Gülriz Sururi gibi sessiz sedasız çekip gitmek istiyorum.

Yapmayın lütfen! Koskoca Fatma Girik’i kimse sessiz sedasız uğurlamak istemez.

Gülriz Sururi de Türkiye’ye mal olmuş çok değerli bir oyuncu ve tiyatrocuydu. Kimseye hissettirmeden gitti. Ben de öyle yapacağım.

Tatsız konuları kapatalım. Moral olarak çok iyi gördüm sizi. Maşallah! Yeni nesli nasıl buluyorsunuz? Sizden sonra bir Fatma Girik daha gelir mi?

Gençler gümbür gümbür geliyor ama onlar bizden çok daha şanslı. Bizim gibi yokluk çekmediler. Deve yükü ile para kazanıyorlar. Biz kazandıklarımızı hep vergiye veriyorduk. Bir dönemin vergi rekortmeni bile oldum. Belediye başkanıyken de çok dürüst oldum. Rantçı değil, halkçıydım. Bir soruşturmam bile yok. Servetime servet eklenmedi. Sadece hizmet ettim.

Haberin Devamı

O dönemden bir anınızı anlatır mısınız?

Bir gün bazı evraklar imzalıyordum. Bir meclis üyesi yanıma geldi ve “Başkanım ne yapıyorsun? Ben pastadan pay almadım” dedi. Ben de akşam gerçekten pasta kestiler de buna vermediler sandım. Sonradan dank etti.

Bana parmak sallamaya başladı. Gözlüklerimi sakince çıkardım ve burun buruna geldik. “O kaldıramadığın parmağını çevir de k*çına sok” dedim. Ertesi gün Deniz Baykal’a durumu anlattım. Bana rüşvet teklif edildiğinde utancımdan neredeyse istifa edecektim. Böyle de dürüst bir kadınım.

TUBA BÜYÜKÜSTÜN BENİM VELİAHTIMDIR

Veliaht olarak gördüğünüz biri var mı?

Kesinlikle Tuba Büyüküstün. Müthiş bir kız. Onu kendime de çok benzetiyorum. Dilerim bahtı hep açık olur. Ben bütün gençleri çok seviyorum. Güzel işler yapsınlar istiyorum. Biz yoklukta neler yaptık neler...

Onlar büyük tekniklerin olduğu devirde yaşıyorlar. Bunun kıymetini bilsinler ve yollarından dönmesinler. Her biri yıldız olabilir ama “Ben oldum” havasına girmesinler. Yıldızlar da kayıyor, durmuyor yerinde. Bir sinema filmi ya da dizi ile parlarsın, bir bakmışsın sokakta yürüsen tanıyan yok. O nedenle sinema yolunda mücadele etsinler. Çok çalışsınlar.

ALEV GÜRSOY CİMİN

alev.gursoy@posta.com.tr