Giriş
Kulak çınlaması ve baş ağrısıyla kendini gösteriyor! Uzmanı kalıcı hasar ihtimaline dikkat çekti: Alzheimer ve demansı tetikleyebilir
Kafa kısmına alınan darbeler, şiddete bağlı olarak beyin sarsıntısı gibi sağlık problemleriyle sonuçlanabiliyor. Kulak çınlaması ve baş ağrısı gibi belirtilerle ortaya çıkan bu sorun, tedavi edilmediğinde ya da tekrarladığında kalıcı hasara yol açabiliyor. Nöroloji uzmanı Dr. Gözde Nezir, beyin sarsıntısıyla ilgili tüm merak edilenleri detaylı bir şekilde açıklıyor.
Hilal Gülden Boğazkesen - Posta.com.tr / Beyin sarsıntısı, vücutta kalıcı hasara yol açabilecek sağlık sorunlarına neden olabiliyor. Belirtilerin dikkate alınmaması ve hastaneye başvurulmaması durumunda kısa ve uzun vadeli hasarın oluşmasına yol açabiliyor. Bu konuda bilinçli olmak ve hangi semptomlarla ortaya çıktığını bilmek, tedavi sürecinin en önemli adımlarını oluşturuyor. İşte tüm detaylar...
BAŞ AĞRISI VE KULAK ÇINLAMASIYLA ORTAYA ÇIKIYOR!
Kafa kısmına alınan darbeyle ortaya çıkan beyin sarsıntısını anlamak için bazı belirtilerin dikkate alınması gerekiyor. Çarpmadan sonra beden gözlemlenmeli ve bu belirtilerin ortaya çıkmasıyla beraber mutlaka uzman hekime danışılmalı.
Uzm. Dr. Gözde Nezir, "Beyin sarsıntısı, çoğunlukla kafaya alınan bir darbe sonucu beyinde oluşan geçici işlev kaybıdır. Beynin kafatası içinde sarsılarak yerinden oynaması sonucu ortaya çıkar. Kafa travması sonucu oluşan travmatik beyin hasarının hafif formuna beyin sarsıntısı denilmektedir. En sık belirtileri arasında baş ağrısı, kusma, mide bulantısı, ışığa veya sese duyarlılık, kulak çınlaması, konsantrasyon güçlüğü, sarsıntı öncesi ve sonrası olaylara ilişkin hafıza kaybı, dengesizlik, konuşma bozukluğu, boş bakma, bilinç kaybı yer almaktadır" dedi.
UYKU SORUNU VE DEPRESYONA YOL AÇIYOR
Cambridge Üniversitesi liderliğinde İngiltere merkezli bir araştırma ekibinin yürüttüğü çalışmaya göre beyin sarsıntı geçiren kişilerin uyku problemi ve depresyon belirtisi gösteriyor. Bu durum, beraberin farklı sağlık problemlerini de getiriyor.
Uzman isim, bu konuda "Yapılan bazı araştırmalarda geçmişte travmatik beyin hasarı öyküsü olan kişilerde uzun vadede uyku bozuklukları, depresyon, yürüme bozuklukları ve çeşitli seviyelerde bilişsel bozulmalar görülebildiği gösterilmekte. Bunun travmatik beyin hasarı geçiren kişilerde nöronlar arası bağlantılarda oluşan aksamalardan kaynaklı olduğu düşünülüyor" açıklamasında bulundu.
ALZHEİMER VE DEMANS GELİŞİMİNİ ARTIRIYOR
Günümüzde en sık yaşanan sağlık sorunları arasında Alzheimer ve demans bulunuyor. Çeşitli faktörlere bağlı olarak ortaya çıkan bu sorunları, beyin sarsıntısı da tetikliyor. Bu sorunlar, özellikle ilerleyen süreçlerde ortaya çıkıyor.
Nöroloji uzmanı, "Özellikle orta ve şiddetli travmatik beyin hasarından yıllar sonra kişide Alzheimer veya başka türde demans gelişme olasılığının sağlıklı bireylere göre 2 ila 5 kat fazla olduğu bilinmektedir" sözleriyle durumun ciddiyetini belirtiyor.
YÜZ BİN KİŞİNİN 130'UNDA GÖRÜLÜYOR!
Beyin sarsıntısıyla ilgili yapılan araştırmalar, kritik sonuçları gözler önüne seriyor. Bunlardan biri de bu vakanın dünya üzerinde görülme sıklığı. Kayıtlara geçenlerin yanı sıra hafif düzeyde beyin sarsıntısı yaşayanların hastanelere başvurmadığı da düşünüldüğünde dikkat çeken veriler ortaya çıkıyor.
Uzm. Dr. Gözde Nezir, "Dünyada ağır ve orta derecede travmatik beyin hasarının görülme sıklığı yüz bin kişide 14-15 olup hafif formu olan beyin sarsıntısının görülme sıklığı yüz bin kişide 130 olarak biliniyor. Tabii, hafif travmalarda hastane başvurularının düşük olduğunu da varsayarsak bu oranın aslında çok daha fazla olduğunu düşünebiliriz" dedi.
TEKRARLAYAN BEYİN SARSINTISINDA KALICI HASAR OLUŞABİLİR
Her hastalığın tedavisi, hastaneye başvurmakla başlıyor. Beyin sarsıntısında da durum aynen geçerli. Sarsıntının derecesine bağlı olarak uygulanacak tedavi yöntemi de değişim gösteriyor.
Uzman isim, "Kafa travmalarından sonra oluşan travmatik beyin hasarının ağırlık derecesine göre çeşitli cerrahi veya medikal tedaviler uygulanmakla birlikte hafif form olan beyin sarsıntısında genellikle tedaviye gerek kalmadan hastayı yakın takipte tutmak ve dinlendirmek yeterli olabilmektedir. Hem fiziksel hem bilişsel aktivitelere bir süre ara vermek, okul çağındaki çocuklara ve çalışanlara gerekirse kısa süre de olsa ev istirahati verilmesi, özellikle spor sonucu olan yaralanmalarda tekrarlamayı önlemek için spora hemen dönüş yapılmaması önemlidir. Çünkü tekrarlayan beyin sarsıntılarında kalıcı hasar olması olasılığı yüksektir" ifadelerinde bulundu.