Glutatyon, hücreleri hasara ve yaşlanmaya karşı koruyan en güçlü antioksidanlardan ve detokslayıcılardan biri ve vücudu serbest radikallere, peroksitlere ve ağır metallere karşı korumak için karaciğer tarafından üretilen çok güçlü bir antioksidan olarak biliniyor. Glutatyon aynı zamanda vücudumuzdaki ilaçlar ve kirleticiler gibi zehirleri de ortadan kaldırıyor. Zehirli toksik maddeleri temizleyen bir filtre gibi çalışıyor.
DÜŞÜK GLUTATYON DÜZEYLERİ KANSERE NEDEN OLUYOR
Jinekoloji, Doğum ve Cinsel Sağlık Uzmanı Op. Dr. Dilek Uslu, glutatyonun vücutta oynadığı önemli rolleri ve düşük glutatyon düzeylerinin potansiyel sağlık riskleri sizler için sıralıyor:
Düşük glutatyon düzeyleri daha yüksek kanser, tip 2 diyabet, hepatit ve Parkinson hastalığı, Alzheimer riskleriyle ilişkilendirilmiştir.
Kadınların ana hormonu olan östrojen ve progesteron üretiminde rol oynayan amino asitlerden (protein) yapılan doğal bir bileşiktir.
Glutatyon vücudumuzun önemli bir antioksidanıdır. Çeşitli çalışmalar Alzheimer hastalığında glutatyon dengesizliğini ve glutatyon düzeylerinde değişiklik olduğunu göstermiştir.
Glutatyon seviyeleri menopozla birlikte hızla azalır ve ruh hali değişimlerine, kilo alımına ve yaşlanmanın hızlanmasına yol açar.
GLUTATYONUN KALP DAMAR HASTALIKLARINDAKİ ROLÜ NEDİR?
Op. Dr. Uslu, glutatyonun kalp damar hastalıklarındaki rolü üzerine yaptığı açıklamalarda, glutatyonun endotel hücrelerinin sağlığını koruyarak kan basıncını düşürmeye nasıl yardımcı olduğunu vurguluyor.
Erkeklerde kalp damar hastalığı görülme sıklığı 40 yaşından önce kadınların sekiz katı iken, 60 yaşın üzerinde görülme sıklığı her iki cinsiyette eşitlenir ve 4 kişiden birinde bu hastalık görülüyor.
Endotel hücreleri, kan damarlarının gevşemesini ve büzülmesini kontrol ediyor ve atar damarların genişlemesi ve daralması kan basıncını etkiliyor. Aterosklerozu (damar sertliği) olan kişilerde, damar duvarını döşeyen hücrelerinin hasar gördüğü ve artık düzgün çalışamadığı bir tür kalp hastalığı oluşabiliyor, bu da kalp ritim bozuklukları ve felç riskini artırıyor.
Op. Dr. Uslu'nun açıklamalarına göre, glutatyonun kalp damarlarının iç duvarlarında hasar olan kişilerde kan basıncını düşürmeye nasıl yardımcı olabileceğini inceleyen bir araştırma, glutatyonun kalp damar hastalıklarından koruyucu etki mekanizmasını gösteriyor.
Araştırmaya göre, glutatyon tedavisi uygulanan kişilerde kan damarı çapında ve kan akışında artış gözlenmiş, bu da koroner risk faktörlerinde önemli ölçüde azalma sağlamıştır. Özellikle, kadınlarda menopoz döneminde kalp damar hastalıklarından korunmak için glutatyon tedavisinin düşük glutatyon seviyelerine sahip kişilerde değerlendirilmesi gerektiği belirtilmektedir.
GLUTATYON VÜCUTTA ÇOK YÖNLÜ BİR KORUYUCU VE ONARICI
Op. Dr. Uslu, glutatyonun vücut üzerindeki önemli etkilerini şu şekilde özetliyor:
Glutatyon vücudun ürettiği doğal bir bileşiktir. Hormon üretimini düzenler, C ve E vitaminlerinin yenilenmesini destekler.
Ağır metaller, serbest radikaller gibi toksinlerin etkilerini engelleyerek hücreleri ciddi zararlardan korur.
Serbest radikaller gibi toksinler, glutatyon seviyeleri düşükse hücrelerimize zarar verir, bu da inflamasyona ve sadece menopozla değil aynı zamanda diğer birçok hastalığa neden olur.
Yüksek glutatyon düzeyleri ise daha az hastalık, daha düşük kolesterol seviyesi, daha düşük kan basıncı sağlar, obezite riski azalır.
Yeni bulgulara göre glutatyon düzeyleri sağlıklı yaşlanmanın güvenilir bir göstergesi olarak kullanılabilirken, anormal düzeyler zihinsel ve fiziksel hastalıklara işaret eder.
Düşük glutatyon seviyesinin yükseltilmesi menopoz dönemindeki uykusuzluğun giderilmesine yardımcı olur.
Bağışıklığı iyileştirir.
Enerjiyi artırır.
Hücrelerin yaşlanmasını yavaşlatır.
VÜCUTTAKİ GLUTATYON ÜRETİMİ NASIL ARTIRILIR?
Op. Dr. Uslu, kükürt içeren gıda kaynaklarının vücuttaki glutatyon üretimini artırdığına dikkat çekiyor. Bu gıdaları; etler, brokoli, karnabahar, Brüksel lahanası, ıspanak, avokado, bamya, soğan, sarımsak, badem, kuşkonmaz olarak sıralıyor.
Fiziksel aktivite de glutatyon düzeylerinin artmasını sağlıyor. Kasların düzeni olarak çalışması glutatyon sentezini artırırken hareketsiz yaşam tarzı ise glutatyon eksikliğine yol açıyor.
GLUTATYON TEDAVİSİ NASIL YAPILIR?
Kişinin glutatyon seviyesi doğal yollarla yükselmiyorsa glutatyon tedavisi yapıldığını söyleyen Op. Dr. Uslu, tedavinin damar yoluyla, ağızdan veya son yıllarda geliştirilen ciltten emilen krem formlarıyla yapılabildiğini belirtirken bu tedavilerin mutlaka doktor kontrolünde yapılması gerektiğinin altını çiziyor.
Op. Dr. Uslu, ayrıca ağızdan alınan glutatyonda lizozomal formülü olan ilaçların tercih edilmesi gerektiğini çünkü emilimlerinin daha yüksek olduğunu söylüyor.
Solunan glutatyon takviyeleri astım ataklarına yol açabiliyor. Diğer glutatyon takviyesi formları da bronşlarda daralmaya neden olabiliyor. Op. Dr. Uslu, ev ortamında damardan glutatyon tedavisinin çok riskli olduğu ve yapılmaması gerektiği üzerine uyarıda bulunuyor.
Sağlıklı bir hayat tarzı benimseyerek vücuttaki glutatyon seviyesini yükseltmek kişileri kalp damar hastalıklarından, şeker hastalığından, Alzheimer’dan koruyor ve aynı zamanda da daha genç kalmanızı sağlıyor.