2 ayda birçok organa sıçrayan kanser türü! Ülkemizde en çok Doğu Anadolu'da görülüyor! İşte nedeni
Dünyada en sık görülen 7. kanser türüne dikkat çeken Doç.Dr. Tevfik Kıvılcım Uprak, 'Ülkemizde en çok Doğu Anadolu'da görülüyor' dedi. Erken tanının önemini vurgulayan Uprak uyardı: Genelde geç tanı konulan bir kanserdir. İleri evrelerde 1-2 ay içerisinde karaciğere, akciğere ve yemek borusu etrafındaki lenf nodlarına sıçrayabilir!
Büşra Özbelli Gürsoy / Posta.com.tr | Yemek borusu, boğazdan mideye uzanan uzun, içi boş bir tüptür, yutulan yiyeceklerin sindirilmek üzere boğazın arkasından mideye taşınmasına yardımcı olur. Özofagus kanseri genellikle yemek borusunun iç kısmını kaplayan hücrelerde başlar. Özofagus kanseri dünyada en sık görülen 7. kanser türüdür. Genellikle tanısı geç konulduğu için ve anatomik yeri nedeni ile tedavisi en zor kanserlerden biridir.
Marmara Üniversitesi Pendik Eğitim ve Araştırma Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Tevfik Kıvılcım Uprak, "Yutma güçlüğü insanların fark edebileceği ilk belirtidir. Diğer belirtiler boğazınızda veya sırtınızda, göğüs kemiğinin arkasında veya kürek kemiklerinin arasında ağrı,bulantı kusma , ses kısıklığı veya kronik öksürük, İstem dışı kilo kaybı görülebilir." dedi.
"2 AY İÇİNDE SIÇRAYABİLİR"
"Genellikle 55-65 yaş grubu arasında ve erkeklerde daha sıklıkla görüyoruz. Ancak son yıllarda 40-50 yaş arasında da vaka sayıları artmaktadır." diyen Uprak, "Yemek borusu kanseri genelde geç tanı konulan bir kanserdir. İleri evrelerde 1-2 ay içerisinde vücutta karaciğere , akciğere ve yemek borusu etrafındaki lenf nodlarına sıçrayabilir. Bu durumlarda tam tedavi şansı ne yazık ki azalmaktadır. Ancak erken dönemde tanı konulduğunda kombine yöntemler ile (ameliyat , kemoterapi ve radyasyon) tam kür sağlanabilir." ifadelerini kullandı.
AMELİYAT TEDAVİSİ
Doç. Dr. Tevfik Kıvılcım Uprak kanserin tedavisi için yapılan ameliyattan bahsetti:
Yemek borusu kanseri tedavisi genellikle kanseri çıkarmak için ameliyatı içerir. Diğer tedaviler kemoterapi, radyasyon veya ikisinin bir kombinasyonunu içerebilir. Hedefe yönelik tedavi ve immünoterapi de kullanılabilir. Küçük ve yayılmamış özofagus kanserleri genellikle ameliyatla çıkarılır. Kanser büyürse veya vücudun diğer bölgelerine yayılırsa, tedaviye bunun yerine kemoterapi ve/veya radyasyonla başlayabilir. Özofajektomi, yemek borusunu çıkarmak için yapılan ameliyattır. Özofajektomi sırasında cerrah yemek borusunun kanseri içeren kısmını ve yakındaki bazı lenf düğümlerini, ayrıca midenin üst kısmının bir kısmını da çıkarır. Kalan yemek borusu mideye yeniden bağlanır. Bu genellikle midenin kalan yemek borusuyla buluşacak şekilde yukarı çekilmesiyle yapılır. Gerekirse, ikisini birleştirmeye yardımcı olmak için kalın bağırsağın bir kısmı kullanılır. Yemek borusu kanseri ameliyatı ciddi komplikasyon riski taşır. Bu komplikasyonlar enfeksiyon ve kanamayı içerebilir. Ayrıca kalan yemek borusunun mideye yeniden bağlandığı bölgeden sızıntı riski de vardır.
"Kemoterapi ilaçları genellikle yemek borusu kanseri olan kişilerde ameliyattan önce veya sonra kullanılır." diyen uzman isim "Kemoterapi radyasyon tedavisi ile kombine edilerek ameliyat öncesinde verilebilir. Yemek borusunun ötesine yayılmış ilerlemiş kanseri olan kişilerde, kemoterapi kanserin neden olduğu semptomları hafifletmeye yardımcı olmak için tek başına kullanılabilir." ifadelerini kullandı.
Farklı tipleri olmakla beraber genellikle Asya ülkelerinde daha sıklıkla görüldüğünü belirten Doç. Dr. Tevfik Kıvılcım Uprak, "Ülkemizde de Doğu anadolu bölgesinde daha sıklıkla görülmektedir. Bunun nedenini sıcak çay içme alışkanlığı ve genetik faktörler olarak düşünebiliriz. Özofagus kanseri için risk faktörleri arasında yemek borusunda tahrişe neden olan durumlar ve alışkanlıklar yer alır. Sürekli olarak çok sıcak sıvılar içme alışkanlığı, Alkol, Sigara içmek, reflü hastalığı, Obezite nedenleri arasında gösterilebilir." dedi.
UZMANDAN ÖNEMLİ TAVSİYE
Beslenme alışkanlıklarımızla ilgili tavsiyelerde bulunan uzman isim, "Çeşitli meyve ve sebzeler içeren sağlıklı bir diyet önerilir. Antioksidan ve lif bakımından zengin besinler, kırmızı et yerine balık, tavuk veya hindi gibi seçenekleri tercih edilmelidir. Sosis, salam gibi işlenmiş etler, kanser riskini artırır. Obezite, yemek borusu kanseri için risk faktörüdür bu yüzden kişi için önerilen sınırlarda kiloyu korumak gereklidir. Çay ve kahve gibi içeceklerin çok sıcak tüketilmesi yemek borusuna zarar verebilir." diye belirtti.
Marmara Üniversitesi Pendik Eğitim ve Araştırma Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Tevfik Kıvılcım Uprak, son olarak merak edilen "Reflü kansere çevirir mi?" sorusuna da yanıt verdi.
Reflü, mide asidinin ve mide içeriğinin yemek borusuna geri dönmesiyle oluşan yaygın bir sorundur. Mide asidi yemek borusunun içini tahriş ederek göğüste yanma, ekşime, kusma ve yutma güçlüğü gibi belirtilere neden olabilir. Reflü, nadir durumlarda kansere dönüşebilir.Reflü hastalarında, yemek borusunun alt kısmındaki hücreler zamanla Barrett özofagusu adı verilen bir duruma dönüşebilir. Barrett özofagus, yemek borusu kanserine yakalanma riskini önemli ölçüde artırır. Ancak, reflü olan herkesin yemek borusu kanseri olacağı anlamına gelmez. Bu yüzden özellikle endoskopi ile yemek borusunun alt kısmında reflüye bağlı hücre değişiklikleri olan kişiler mutlaka yakın takip edilmelidir. Bu şekilde erken dönemde oluşabilecek kanser tespit edilip tedavisi yapılabilir.