Ar-ge İnovasyon üretim ve istihdama bağlı ekonomi şart

Röportaj : Cemal SEVGİ

Avrupa’nın en yüksek kapasiteli yemek fabrikası BORTAR Group’un İcra Kurulu Başkanı Hasan Küçükkurt, Haziran 2013’ten beri İzmir Sanayici ve İşadamları Derneği’nin (İZSİAD) de yönetim kurulu başkanlığı görevini yürütüyor.

Ocak 2016’da yapılan olağan genel kurulda güven tazeleyen Küçükkurt, kent ve ülke meselelerine ilgisi, çözüm için çaba sarfetmesi, fikir üretmesi ve dobra tavrıyla tanınıyor. Karakterini, yönetim kurulu üyeleriyle birlikte İZSİAD’a da taşıyan Küçükkurt’la, hem İzmir’i hem de ülke gündemini değerlendirdik.

■ İZSİAD'ın misyonu nedir?

Çağlar boyu Anadolu coğrafyasının liman kenti ve bugün de ülke ekonomisinin en önemli şehirlerinden İzmir’de, kent ve ülke ekonomisinin gelişmesine olduğu kadar, topluk de bir sorumluluk.

Bu sorumluluğu layıkıyla yerine getirebilmek için İZSİAD yönetimi olarak büyük çaba ve mesai harcıyoruz. İzmir iş dünyasının saygın bir kurumu olarak, kenti ve ülkeyi ilgilendiren meselelere etkin şekilde dahil olmayı, sıkıntıların ve sorunların çözümünde akılcı önerilerle rol almayı sürdüreceğiz.

“SOSYAL SORUMLULUK BİZİM İÇİN ÇOK ÖNEMLİ”

■ İZSİAD için "İzmir’in TÜSİAD’ı" deniyor. Önemli faaliyetleriniz arasında ne gibi çalışmalar bulunuyor?

Kamu ya da özel sektörden, her biri alanlarının uzmanı, birbirinden değerli isimleri ağırladığımız 'Çarşamba Toplantıları'mız, ekonomiden toplunemli etkinliğimiz, derneğimizin saygınlığını da artırıyor. Biliyorsunuz, her şeyin başı eğitim.

Bu alanda da sürekli organizasyonlara imza atıyoruz. Çeşitli kurum ve kuruluşların düzenlediği eğitim etkinliklerine katılım sağladığımız gibi, üyelerimizin kişisel gelişimlerine katkı sağlayacak eğitim seminerlerine de imza atıyoruz.

■ Sosyal projelere de ağırlık veriyor musunuz?

İZSİAD'ın İzmir’in en etkin sanayici ve işadamı derneği haline gelmesinin temelinde, sosyal sorumluluğumuzun bilincinde oluşumuz ve hayata geçirdiğimiz projeler var. Örneğin Bağımlılıkla Mücadele Kampanyası’na imza attık, ilgili tüm kurum ve kuruluşların el ele vermesine önayak olduk. Mağdur çocuk ve gençlerin ailelerine ulaştık, onlara ücretsiz psikolojik eğitimler verilmesini sağladık. 3. İstihdam Zirvesi'ne katıldık. İş arayan nitelikli gençlerin, üyelerimizle buluşmasını sağladık.

İzmir Büyükşehir Belediyesi Kent Koleji’nin hazırladığı Meslek Edindirme Projesi’nin bir ucundan da biz tuttuk. Çeşitli meslek gruplarında buralarda yetişen nitelikli gençleri, personel ihtiyacı bulunan üyelerimizle biraraya getirdik. İzmir Valiliği, Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü, Çocuk Şube Müdürlüğü işbirliğiyle Sokak Çocuklarını Hayata Kazandırma Projesi’ni de hayata geçirdik. Dezavantajlı bu çocukların, üye işyerlerimizde çalışarak meslek öğrenmesini ve sağlıklı bireyler olarak topluma dahil olmasını sağladık.

■ Kültür ve sanat için neler yapıyorsunuz?

Türkiye’nin batıya açılan penceresi, kültür-sanat kenti İzmir’de, sanata ve kültüre katkı yapmamak olur mu? Elbette olmaz; olmamalı... Türkiye’nin önemli sanatçılarını, topluluklarını İZSİAD üyeleri ve ailelerinin yanısıra İzmirlilerle buluşturmanın gururunu yaşadık. Bünyemizdeki TSM koromuz da konserleriyle İzmir’in kültür sanat yaşamına renk katıyor.

İZSİAD Kadın Komisyonu bünyesinde kurulan ve iş kadınlarından oluşan tiyatro topluluğumuz, mükemmel bir oyuna imza attı. Kekeç Oğlan Fatih Altın yönetimindeki “Laftan İbaret” adlı oyunumuz, her gösterimde ayakta alkışlandı. İZSİAD Kadın Tiyatro Topluluğu, şimdi de “Deliler” adlı oyunu sahnelemeye hazırlanıyor. Antakya Medeniyetler Korosu’nu İzmir’e getirdik; iki konser verdirdik. Bu konserlerden birinin gelirini, lösemili çocukların tedavisi için çalışan KİTVAK’a bağışladık. Cumhuriyet balolarımız, 10 Kasım Atatürk’ü anma etkinliklerimiz, çağdaş İzmir’in ve İzmirlilerin buluşma noktası oldu.

“İHTİYAÇ SAHİPLERİNİN HER ZAMAN YANINDAYIZ”

■ Yardımlar da çalışmalarınızda önemli bir yer tutuyor mu?

"İZSİAD nasıl bir dernek" diye sorulsa; sayacağım ilk özelliklerinden biri 'yardılere bağış desteği sağlamak...

Yine Bornova Belediyesi işbirliğiyle düzenlediğimiz İdil Biret konserinde, Bornova’ya hasta nakil ambulansı da kazandırdık. Bir yaşında SMA hastalığına yakalanan P.Y. bebeğin tıbbi bakım malzemeleri ve elektrik giderlerini de İZSİAD olarak biz karşılıyoruz.



KÖRFEZ TÜP PROJESİ İZMİR'İ DÜNYA KENTİ YAPAR

■ İzmir için neler diyeceksiniz?

Körfez Geçişi, Körfez Temizliği, Kent Dönüşümü gibi projeler bir an önce hayata geçirilmeli. Özellikle karayolu, yürüyüş ve bisiklet yolları, raylı sistem ve Körfez’e yapay ada içeren Körfez Tüp Geçiş Projesi, kentin sembolü olur, İzmir’i de dünya kenti yapar. Projenin; turizme, kısaltacağı güzergâh ve yaratacağı toplu taşıma imkânıyla milli servete, yani kent ve ülke ekonomisine de büyük katkısı olacaktır. Bunun yanısıra İzmir’in, uçuş merkezi (HUB) olması için de gereken adımlar artık atılmalı. İstanbul’daki hava limanlarının rötarda Avrupa 5’incisi olduğu dikkate alındığında, bu konuda çok geç bile kalındığını söyleyebilirim.

GUNES ENERJISI DEVLET MESELESİ OLMASI

■Tayvan ziyaretinizin içeriği neydi?

İzmir’de çevreci enerjiler alanında faaliyet gösteren firmaların teşmeler yaptık.

Önümüzdeki günlerde kendilerini İzmir’de ağırlayacağız. Dünya hızla çevreci enerjileri geçiyor. Türkiye bütçesinde cari açığın çok büyük kısmını başta petrol ve doğalgaz olmak üzere enerji giderleri oluşturuyor. Ülkemiz de bir an önce yenilenebilir enerji teknolojilerine yatırım yapmalı. Hedef, teknoloji transferinden öte, teknoloji geliştirmek olmalı. Bu konu, devlet meselesi olarak ele alınmalı diye düşünüyorum.



■ İş sağlığı ve güvenliği (İSG) neden bu kadar önemli?

Ulusal İzmir İş Sağlığı ve Güvenliği Zirvesi ve Fuarı’nı, Ekim 2016’da üçüncü kez düzenledik. Ülkemiz, iş kazaları istatistiklerinde dünya üçüncüsü ve Avrupa birincisi. Kuruyor.

Son 10 yılda 15 bin kişi kazalarda yaşamını yitirdi. Ayrıca kaza geçiren her dört kişiden biri de sakat kaldı. Araştırmalar, gerekli önlemlerin alınması halinde iş kazalarının yüzde 98’inin önlenebileceğini söylüyor. Türkiye’de İSG Zirvesi düzenleyen tek patron örgütü olarak, hedefimiz bu konuda toplun gelişimine katkı sağlamak



“MUTLU VE GÜÇLÜ OLMAK İÇİN KENETLENMELİYİZ”

■ Türkiye içinden geçtiği bu zorlu süreci nasıl atlatmalı?

Son iki yıl, ülkemiz ekonomisi ve toplumişe bakmanın, tartışmalarla daha fazla vakit kaybetmenin zamanı değil.

Ülke olarak artık kenetlenmeli, önümüze bakmalı ve kol kola geleceğe yürümeliyiz. Sorunlarımızı bir an önce ortak akılla çözmeli, topluyor. Kaybettiğimiz huzuru, zamanı ve parayı fazlasıyla geri kazanmamız gerekiyor.


■ Çözüm önerileriniz var mı?

Ekonomide, sorunlar da belli, çözüm yolları da... Hükümetin bir an önce sorunlara odaklanması ve çözümleri hızla hayata geçirmesi, en büyük beklentimiz. Atılacak adımların hedefini; “Ar-Ge, inovasyon, üretim ve istihdama dayalı bir ekonomi modeli yaratılmalı” cümlesiyle özetlemek, sanırım en doğrusu olur. Türkiye, kendi sıkıntılarını çözmenin yanısıra dünyaya yön veren devletlerden biri olmak istiyorsa, ekonomisinin büyüklüğü “77 milyonluk nüfusa” değil; yarattığı katma değere dayalı olmalı.

Bunun için de sektörel ve bölgesel planlamalar, endüstriyel hamleler, üniversite-sanayi işbirliği, kalifiye personel açığının kapatılması, planlı tarı var.

Sosyolojik açıdan ise çok ama çok acil olarak barışa, kardeşliğe, kucaklaşmaya ihtiyacımız var. Farklılıklarımızın aslında en büyük zenginlik olduğu bilincine ulaşmaya; ortak değerlerimiz üzerinden birlikte, el ele geleceğe yürümeye, hatta koşmaya ihtiyacımız var. Gündemdeki yeni anayasa ve başkanlık sistemi de bu minval üzerinde ve olgunlukla tartışılmalı; devlet ve millet için en doğrusuna, en geniş tabanlı toplumsal katılımla karar verilmeli.