Bu saatlerde sakın pencere açmayın! Uzmanlar uyarıyor: Şikayetler arttı
Bahar aylarında polenler günlük hayatı olumsuz yönde etkileyebiliyor. Polenler alerjik bünyeye sahip olan kişilerde bazı sağlık sorunlarına yol açıyor. Bahar alerjisi genellikle gözlerde sulanma, hapşırık ve burun akıntısı olarak kendini gösteriyor. Ancak bu belirtiler sadece bahar alerjisinin değil, farklı bir hastalığın belirtisi de olabilir. Doç. Dr. Hikmet Tekin Nacaroğlu, bu belirtilerin hafife alınması gerektiğini vurgulayarak bahar alerjisi ile ilgili ciddi uyarılarda bulundu.
Aydan Durak
Aydan Durak/ Posta.com.tr| Bahar alerjisi genellikle polenlerden kaynaklı olarak ortaya çıkıyor. Mevsimlere göre ve bölgeye göre değişen polenler, alerjisi olan kişileri doğrudan etkiliyor. Ancak bahar alerjisi belirtileri her ne kadar bulgular hafif olsa da bazen şikayetler alerjik şok ve benzeri ciddi durumlara sebep olabiliyor. Çocuk Alerji ve Astım Uzmanı Doç. Dr. Hikmet Tekin Nacaroğlu, hafife alınan bahar alerjisi ile ilgili ciddi uyarılarda bulundu.
Doç.Dr. Hikmet Tekin Nacaroğlu, bahar alerjinin en sık nedeninin polenler olduğunu söyleyerek polenlerin özellikle çocuklardaki astım semptomlarında alevlenmelere neden olduğu açıkladı.
"Bahar alerjilerinin en sık nedeni polenlerdir. Bölgeye ve mevsime göre değişen 150’nin üzerinde polen alerjeni tanımlanmıştır. Polen sezonu, süresi ve yoğunluğuna göre değişse de polen alerjisi olan hastalarının alerji bulgularının bahar dönemlerinde arttığı bilinir. Astım hastaları arasında yapılan çalışmalar polenlerin çocuklardaki astım semptomlarında alevlenmelere neden olduğu açıkça gösteriyor. 14 çalışmanın değerlendirildiği bir metaanalizde de her bir metreküpteki 10 çimen poleni artışının astım ilişkili acil servis başvurularını arttırdığı gösterilmiş, en yüksek ilişki de 5-17 yaş arası çocuklarda saptanmıştır."
GÖK GÜRÜLTÜLÜ HAVALAR ASTIM ATAKLARINI ARTIRIYOR
Hava durumu ve hava değişiminin bahar alerjini tetiklediğini söyleyen Doç. Dr. Hikmet Tekin Nacaroğlu, göz gürültü havaların astım ataklarını artırdığını vurguladı.
"Bahar alerjilerinin şiddetini ve zamanını hava durumu etkileyebilir. Hava durumu ve iklim değişikliği bahar alerjisi ve astımı sürekli olarak da etkiliyor. İklim değişikliği, polen ve küf sporlarının üretimi ve alerjen içeriğini arttırarak alerji şikayetlerini artırıyor. Artan sıcaklıklar ve atmosferdeki artmış karbon dioksit miktarı, polen sezonlarında uzamaya, polen miktarında ve yüksek ihtimalle polenlerin alerjenitesinde artışa neden oluyor. Ayrıca gök gürültülü havalar polenleri parçalayıp daha küçük parçalara ayırarak astım ataklarını artırıyor. Tüm bu artışların genellikle bahar sezonlarında olduğu ve rüzgar hızı, ısı, nem gibi havadaki ani değişimlerde oluşan yüksek polen miktarının astım alevlenmelerini tetikliyor"
BAHAR ALERJİSİ BESİN ALERJİSİNİ TETİKLEYEBİLİR
Doç. Dr. Hikmet Tekin Nacaroğlu, "Bahar alerjisi olan kişilerde yıllar içerisinde oral alerji sendromu denilen bir klinik bulgu gelişme durumu mevcut olabilir. Bu durum alerjen gıda yendikten sonra, taze meyve ile polenler arasındaki ortak protein yapısı içermesinden kaynaklanır. Bulgu olarak polen alerjisi olan kişilerde benzer protein içeren besinleri aldıktan sonra ağızda ve boğazda kaşıntı ve şişme meydana gelir. Her ne kadar bulgular hafif olsa da bazen şikayetler alerjik şok benzeri ciddi durumlar olarak karşımıza çıkabilir." dedi.
BAHAR ALERJİSİ AKCİĞERE DE ETKİ EDİYOR
Bahar alerjisi şikayeti olan kişilerin astım gelişme ihtimali alerjisi olmayan kişilere göre daha yüksek olduğunu belirten Doç. Dr. Nacaroğlu, "Yapılan çalışmalar sonucunda alerjinin sadece burunda kalmayıp birçok hastada akciğerlere de etki ettiği biliniyor. Bu durum tek havayolu tek hastalık olarak adlandırılmaktadır. O yüzden bahar alerjisi olan bireylerin astım gelişme riski açısından yakın takip edilmesi gerekir." dedi.
BURUN TIKANIKLIĞI, HAPŞIRIK VE GÖZLERDE SULANMA VARSA DİKKAT!
Doç. Dr. Nacaroğlu, bahar alerjinin en net belirtilerini sıraladı ve bahar alerjisi belirtileri ile soğuk algınlığı belirtilerinin birbirine benzer olduğunu ifade etti.
"Bahar alerjileri genellikle sık hapşırık, burun tıkanıklığı, burun kaşıntısı, gözlerde sulanma, gözlerde ve damaklarda kaşıntı şikayetleri ile gelirler. Ayrıca berrak burun akıntısı da şikayetlerin bahar alerjisinden kaynaklandığını düşündürür. Soğuk algınlığı gibi hastalık durumlarda akıntı genellikle sarı-yeşil renklidir. Hafif ateş, boğaz ağrısı gibi bulgular olması soğuk algınlığını işaret eder. Bazen soğuk algınlığı ile alerjik nezleyi ayırt etmek mümkün olamayabiliyor. Bu durumda alerji uzmanı tarafından değerlendirme yapılması gerekebilir."
"CİLT TESTLERİ HIZLI VE GÜVENİLİR"
Bahar alerjisini tespit edebilmek için öncelikli olarak cilt testleri yapılması gerektiğini söylene uzman isim, cilt testlerinin hızlı ve güvenilir olduğunu vurguladı.
"Bahar alerjisine neden olan alerjenleri bulmak için öncelikle yapılması gereken test alerji cilt testleridir. Cilt testi hızlı ve güvenilir testlerdir. Hastaya ağrı ya da acı vermeyen, kısa sürede neticelenen her yaşta yapılabilen bir testtir. Genellikle kolun iç kısmına yapılır. Alerjen içeren sıvı test materyali deriye damlatılır. Test uygulandıktan sonra 10-15 dakika beklenir ve takiben elde edilen deri cevaplarına göre duyarlılık durumu değerlendirilir. Testlerin doğru sonuç vermesi için uygun teknikle ve doğru alerjenlerle yapılması gerekmekte olup bunun için alerji hekimlerine başvurmak gerekir."
"SABAHLARI EVİNİZİ HAVALANDIRMAYIN"
Bahar alerjisinden vücudunuzu korumak ve bahar alerjisinden kurtulmak için yapılması gerekenleri Doç. Dr. Nacaroğlu, şöyle sıraladı.
- Tüm alerjik hastalıklarda olduğu gibi bahar alerjisinden de kurtulmak için ilk yapılması gereken alerjik etkenlerden uzak durulmasıdır. Ancak polen alerjisinde alerjik olunan maddeden kesin olarak uzak durabilmek mümkün değildir.
- Çimen ve çayır polenleri bir kaç yüz metreden oluşan mesafelere yayılırken, özellikle huş ağacı gibi ağaç polenleri rüzgarlarla kilometrelerce uzaklıktaki mesafelere ulaşabilir. Bu nedenle dış çevresel polen alerjenlerinden tamamen korunmak mümkün olmasa da, kapı ve pencereleri kapamak, etkili hava filtreleri kullanmak, yüzeyleri sık temizlemek ve yüksek polen ve küf olduğu sezonlarda ev içerisinde kalmak maruziyeti azaltabilir.
- Özellikle sabahları, polenin en yoğun olduğu zamanlarda, evinizi havalandırmaktan kaçınılabilir.
- Polen sayısının ılık, kuru, güneşli günlerde ve sabahları erken saatlerde artması nedeniyle özellikle polen miktarının fazla olduğu saatlerde açık alanlarda olabildiğince az sürelerde kalınmalıdır.
- Polen miktarının daha az bulunduğu özellikle güneş battıktan sonraki akşam saatlerinde açık havada kalınması tercih edilebilir.
- Dışarı çıkarken şapka ve güneş gözlükleri kullanılması, eve döndükten sonra duş alınması alerjen yoğunluğunu azaltmaya katkı sağladığı gösterilmiştir.
Doç. Dr. Nacaroğlu "Bahar alerjisinin tedavisinde ilk yapmamız gereken şikayetlere neden olan alerjenlerden korunmaktır. Ek olarak şikayetleri kontrol altına almak için ilaç tedavisi ve alerji aşı tedavilerinden oluşur. Alerjenden sakınma tedavinin ilk basamağıdır ve yaşamımızın her anında bu hastalığa karşı önlemler almamız gerekir. Alerjen immünoterapisi (aşı tedavisi) çocuklarda daha başarılı ve etkin olmakta da olup ayrıca çocuklarda astım gelişme riskini de azaltabilir." dedi.