Depremzede çocukları evlat edinmek isteyenler dikkat! Bu kurallara uyulması şart
Deprem felaketi sonrası artan kimsesiz çocukları evlat edinme talepleriyle ilgili bilgi veren Aile ve Sosyal Hizmetler İstanbul İl Müdürlüğü Koruyucu Aile ve Evlat Edinme Şube Müdürü Ahmet Emin Baysal, bir çocuğu özellikle belirtip, 'bu çocuğu evlat edinmek istiyorum' diyen kişilerle karşılaştıklarını belirterek sürecin nasıl işlediğini anlattı. Baysal ayrıca, her çocuğun evlat edinmeye uygun olmadığını ve bir çocuğun evlat edinilebilmesi için üç duruma bakıldığını belirtti.
Büşra Özbelli / Posta.com.tr Kahramanmaraş'ta 10 ilin yıkımına neden olan 2 deprem çok sayıda çocuğun da ailesini kaybetmesiyle sonuçlandı. Depremzede çocukları evlat edinmek isteyen ya da onlara koruyucu aile olmak isteyenler sıraya girdi. Posta.com.tr'ye konuşan Aile ve Sosyal Hizmetler İstanbul İl Müdürlüğü Koruyucu Aile ve Evlat Edinme Şube Müdürü Ahmet Emin Baysal, süreçle ilgili pek bilinmeyen detayları tek tek sıraladı. Ahmet Emin Baysal, "Devlet koruması altındaki çocukların eğitim, bakım, yetiştirme gibi tüm sorumluluklarını devletle paylaşan ailelere koruyucu aileler diyoruz. Bu aileler kısa veya uzun süreli, ücretli veya gönüllü olarak çocuklara kalbini, kapısını, evini açmış kimselerdir" dedi.
"Kimler koruyucu aile olabilir?" sorusuna yanıt veren Baysal, "25-65 yaş arasında, en az ilkokul mezunu, herhangi bir sabıka sorunu olmayan, evli veya bekar, çocuklu ya da çocuksuz herkes koruyucu aile olmak için müracaat edebilir. İl müdürlüklerimizde koruyucu aile olmak ve evlat edinebilmek için sosyal hizmet veren birimlerimiz var. İstanbul'da şu an için 39 ilçeye hizmet veren sosyal hizmet merkez müdürlüklerimiz bulunuyor" diye konuştu.
"KORUYUCU AİLE TAKİP EDİLİR"
Koruyucu ailenin, sözleşme devam ettiği sürece il müdürlüğündeki görevliler tarafından takip edildiğini belirten Baysal, "İlk yıl ayda 1 kere, ikinci yıldan itibaren de 3 ayda bir olmak üzere haberli ya da habersiz olarak bu takipler devam eder. Bu takiplerin amacı hem aileye rehberlik etmektir hem de sistemin düzgün işleyip işlemediğini kontrol etmektir" dedi.
"KORUYUCU AİLE HER ADIMINI BİLDİRMEK ZORUNDADIR"
Baysal, "Evlat edinme süreçleri tamamlanıp çocuğun velayeti ailenin nüfusuna tescil edilmişse o çocukla ilgili bütün tasarruf artık evlat edinen ailededir. Evlat edinen aile aynı öz ailesi gibi çocukla ilgili kararları verebilir. Koruyucu aile ise yapacağı her işlemi il müdürlüklerimizde belirlenen uzmanlara iletir. Örneğin aile yurt dışına çıkmak istiyor ya da çocuğun sağlığı için operasyon gerekiyor. Biyolojik ailenin yerine alınacak kararlarda işlemler başlatılır. Koruyucu aile doğrudan, 'Ben operasyona izin veriyorum' diyemez, ya da 'Yurt dışına çıkmak istiyorum' diyerek bizden onaysız çıkamaz. Evlat edinmede ise aile tamamen bağımsızdır ve herhangi bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı kendi çocuğuyla nasıl hareket ediyorsa aynısı geçerlidir" ifadelerini kullandı.
TEMEL FARK "VELAYET"
Evlat edinmenin daha çok hiç çocuğu olmayan ailelerin ilgilendiği bir sosyal hizmet modeli olduğunu belirten Baysal, "Temel fark evlat edinmede çocuğun velayeti evlat edinen aileye geçer. Çocuk o ailenin biyolojik çocuğu hükmündedir. Miras dahil tüm haklardan yararlanır. Ailenin soyadını alır. İsterse aile, çocuğun ismini değiştirebilir. Koruyucu ailede ise çocuğun velayeti koruyucu ailede değildir. En önemli fark budur. İkisinde de çocuk aileyle birlikte yaşar" ifadelerini kullandı.
"HER ÇOCUK EVLAT EDİNMEYE UYGUN DEĞİLDİR"
Baysal ayrıca, her çocuğun evlat edinmeye uygun olmadığını ve bir çocuğun evlat edinebilmesi için üç duruma bakıldığını belirtti.
Bunlardan birincisi çocuğun terk durumda olması, yani anne babasının tespit edilememesidir. Tüm ailesi vefat etmişse ve hiçbir akrabası yoksa, yani çocuk tamamen kimsesizse bu bir terktir. Bu çocuklar evlat edinilmeye uygundur. O çocuklar sıradaki evlat edinmeyi bekleyen aileye gider. Yani X kişisi çıkıp 'Televizyonda X isimli çocuğu gördüm, onu evlat edinmek istiyorum' diyerek evlat edinemez. Çocuk sırada bekleyen aile kimse ona gider. İkincisi rızalı evlat edindirmedir. Yani velayet sahibi anne ortadadır ve 'Ben çocuğumu evlat edindirmek istiyorum. Rızam var' der. Bu şekilde mahkemeden karar çıkartır ve evlat edindirir. Üçüncüsü de yine medeni kanuna göre 'rızasız' diye geçer. Yani anne vardır ve üzerine çocuk tescil edilmiştir ama gelip rıza vermiyordur ya da arayıp sormuyordur, çok sıkıntılı bir hayat döngüsü vardır, akıl ruh sağlığı yerinde değildir, kanserin son evresindedir... Bu gibi durumlarda annenin rızası aranmaksızın çocuk evlat edindirilir.
"ÇOCUK EVLAT EDİNMEYE UYGUN DEĞİLSE..."
"Çocuk evlat edinmeye uygun değilse ve koruyucu aileye uygunsa, koruyucu ailenin yanına yerleştirilir" diyen Baysal, "Yine burada da daha önceden müracaat etmiş sırada bekleyen az sayıda da olsa koruyucu ailemiz var. İstanbul'da halihazırda yanında çocuk olan ama ikinci ya da üçüncü çocuğa koruyucu aile olmak için sırada bekleyen aileler var" dedi.
Tanınmış kişilerin deprem bölgesindeki bir çocuğu özellikle belirterek, 'Bu çocuğu evlat edinmek istiyorum' demesiyle ilgili de konuşan Baysal, "Çocuk belirterek evlat edinmek gibi bir şey kesinlikle olamaz. Bir kere evlat edinebilmek için sırada bekleyen aileler var. Burada çok hakkaniyetli, kişi insiyatifinden bağımsız işleyen bir sistem var. Dolayısıyla o çocuklar eğer bizim sistemimize girerse sırada bekleyen aile kimse ona gider" ifadelerini kullandı.
"Aile bireylerinden herhangi biri varsa ve evlat edindirmeye rızası yoksa bu çocuklar asla evlat edindirilemezler" diyen Baysal, "Evlat edindirmeye uygun olmayan bu çocuklar koruyucu ailelerin yanına yerleştirilir. Toplumda bilinmeyen ve bilgi kirliliğine neden olan bu husus çok önemli bir ayrımdır" dedi.
"DEPREM BÖLGESİNDEN BİZE GELEN REFAKATSİZ 2 ÇOCUK VAR"
Baysal, "Şu an deprem bölgesinden İstanbul'a gelen ve bizim kurumumuza teslim edilen refakatsiz çocuk sayısı 2. Daha önce 7 çocuk vardı. Aileleri çıktığı için onları teslim ettik. Haberlerde gördüğümüz çocukların birinci derece olmasa da ikinci dereceden aileleri varsa tespitler yapılıyor ve çocuklar teslim ediliyor" ifadelerini kullandı.
KİMLİĞİ BELİRLENEMEYEN DEPREMZEDE ÇOCUKLAR
Baysal, "Deprem bölgesinde ailesini kaybetmiş ama kimliği belirlenememiş çocuklarla ilgili nasıl bir işlem uygulanacak?" sorusuna da yanıt verdi.
Depremzede çocukların hastanelerde tedavi süreçlerinin devam ettiğini hatırlatan Baysal, "Tedavi süreçlerinin sonunda hastanedeyken yakını gelen çocuklar zaten hastane tarafından yakınlarına teslim edilecek. Tedavi sürecinin sonunda çocuk için kimse gelmemişse ve aile tespit edilememişse il müdürlüklerimizde bu çocuklarla ilgili sosyal inceleme yapıyoruz. Bu sosyal inceleme en az 1 ay sürüyor. Amacımız çocuğun aile bireylerini tespit etmek. Eğer tespit edilemezse yine bu çocuklar için kalıcı koruma kararı çıkartıyoruz. Sonra da sosyal hizmet modeli belirleme sürecimiz var. Bu sosyal hizmet modelleri içerisinde çocuk eğer evlat edinmeye uygunsa zaten daha önce statü kazanmış sırada bekleyen ailelerimiz var onlara evlat edinirler" diye konuştu.
"EVLAT EDİNMEYE UYGUN ÇOCUKLAR ASLA BEKLEMEZ"
"Evlat edinmeyi bekleyen çocuk var mı?" sorusuna yanıt veren Baysal, "Evlat edinmek için aileler bekler ama evlat edinmeye uygun çocuklar asla beklemez. Hemen gider. Çünkü sırada bekleyen aileler var. Bizde temel kural 1 gün bile çocuğu kuruluşta bekletmemektir. Yeter ki çocuğun hukuki şartlara, evlat edinmeye uygun olduğunu tespit edelim. Sadece terk çocukların 6 hafta bekleme süreci vardır. Anne vicdanen ortaya çıkabilir gibi temkin süresi vardır. 6 haftayı doldurduğu gibi hemen bir aileye gider çocuk. Yani bizim kuruluşlarımızda evlan edinmeye uygun çocuk hiç beklemez. Zaten evlat edinecek çocuk bulmak çok zordur. Bu olmadığı için evlat edinmek için zaten aileler sırada bekliyor" ifadelerini kullandı.
Ahmet Emin Baysal, "Deprem bölgesinde ailesini kaybeden çocuklar bekleme süreci yaşamayacak mı?" sorusuna ise şöyle yanıt verdi:
Depremzede çocuklar öncelikle inceleme süreci yaşayacaklar. Aileden hiç kimse tespit edilemez ve çocuklar terk durumda kalmışsa hepsi hemen ailelere gider. Şu an İstanbul genelinde 320 aile sırada bekliyor evlat edinmek için. Koruyucu aile olmak için de 60 kadar aile bekliyor. Yani incelemeleri tamamlanmış aileler bunlar ve çocuklar da hukuki olarak uygunsa hemen yanlarına yerleştirilebilecek.
- Asgari ücrette konuşulan zam oranı belli oldu! İlk rakam Türk-İş'ten geldi, gözler işverenin teklifinde
- Bakan Şimşek'ten dijital gelir idaresi vizyonu açıklaması
- Asgari ücret için hükümet devreye giriyor! İşte işverenin zam için düşündüğü rakam
- 2025 aidat tarifesi devreye girecek! İşte 5 soruda bilinmesi gerekenler
- Mağdur tüketiciye 'Hakem' rehberi