Gündemİlk kar birkaç gün sonra düşecek! İşte 2024'ün ilk aylarında hava durumu

İlk kar birkaç gün sonra düşecek! İşte 2024'ün ilk aylarında hava durumu

Paylaş
İlk kar birkaç gün sonra düşecek! İşte 2024'ün ilk aylarında hava durumu

Meteoroloji tahmin modelleri, ilk karın düşeceği tarihi duyurdu. Kar yağışı için sayılı gün kaldı. 2024'ün ilk aylarında hava durumunun detayları da belli oldu. Ocak ve Şubat aylarında hava durumu nasıl geçecek? Meteoroloji Mühendisleri Odası Başkanı Fırat Çukurçayır duyurdu.

Sıcaklıkların dünya genelinde rekor üzerine rekor kırdığı 2023, bugüne kadar yaşanan en sıcak yıl oldu. İklim bilimciler, dünya genelinde Temmuz ayında 3 kez üst üste son 120 bin yılın sıcaklık rekorunun kırıldığını duyurdu.

Haberin Devamı

Dünya Meteoroloji Örgütü (WMO) de geçtiğimiz ay yaptığı açıklamada 2023 yılının en sıcak yıl olarak resmen kayda geçtiğini ifade etti.

2024 yılına da mevsim normallerinin üzerinde sıcaklıklarla girdik ancak Meteoroloji tahmin modelleri, Türkiye'ye ilk karın 10 Ocak gecesi düşeceğini öngörüyor. İşte Selin Irmak Kaçmaz'ın haberine göre, beklenen kar yağışının ve 2024'ün ilk aylarında hava durumunun detayları...

2024'ÜN İLK KARI İÇİN TARİH VERİLDİ

Meteoroloji Mühendisleri Odası Başkanı Fırat Çukurçayır, yeni yılın ilk haftasında ülkemiz üzerinde etkili olan yüksek basınç sisteminin etkisiyle yağış alacak bölgelerimiz olduğunu ancak ülke genelinde kar yağışı beklenmediğini belirtti.

Ne var ki bu tablonun önümüzdeki hafta değişmesi söz konusu... 10 Ocak gecesinden itibaren kar yağışının başlama ihtimalinin altını çizen Çukurçayır şu bilgileri verdi:

Haberin Devamı

"Dünya genelinde meteorolojik olayları takip eden belli tahmin merkezlerinin modelleri var. Bu merkezlerin küresel ölçekte tahmin yapan modelleri vardır. Şu anda Atlas Okyanusu, İzlanda üzerinde alçak basınç merkezi var. Bu sistem halihazırda MGM tarafından da takip ediliyor ve her şey yolunda giderse, model çalışırsa, rotası ve etkisi değişmez ise Türkiye'ye 10 Ocak'ı 11'ine bağlayan geceden itibaren kar yağışı bekliyoruz. Hatta bu sistem beklendiği gibi çalışırsa kar yağışının Trakya'dan başlayıp iç kesimlere kadar etkili olabileceğini düşünüyoruz."

WMO’nun ılık ve yağışlı bir kış mevsimi yaşayacağımız yönünde açıklaması olduğunu da hatırlatan Çukurçayır, "Ama yağışların kar veya yağmur mu olacağı konusunda ülke genelinde noktasal olarak tek tek tahmin yapmak, tahmin tutarlılığı açısından anlamlı değil" diye konuştu.

HAVA DURUMU TAHMİNLERİ

Fırat Çukurçayır, ülkede genelindeki hava durumu tahminlerini şöyle anlattı:

-- Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün mevsimsel tahminlerine göre Ocak ayının başta İç Anadolu olmak üzere tüm yurdumuz için mevsim normalleri üzerinde sıcaklıklar ile geçmesi bekleniyor.

-- Yağışlar açısından da kuzeyde Doğu Karadeniz, batıda tüm Marmara ve Ege, güneyde de tüm Akdeniz ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinin sıcaklıklarının mevsim normalleri üzerinde, diğer bölgelerin ise mevsim normalleri civarında olacağı tahmin ediliyor.

Haberin Devamı

-- Şubat ayı mevsimsel tahminlerinde ise yine tüm yurdumuzun mevsim normalleri üzerinde sıcaklıklar yaşaması öngörülüyor. Yağışların tüm Karadeniz Bölgesi'nde mevsim normalleri üzerinde, diğer bölgelerimizde ise mevsim normalleri civarında olması bekleniyor.

Geçtiğimiz yılın sonunda yani 31 Aralık 2022’yi 1 Ocak 2023’e bağlayan gece tüm Avrupa'da ve Türkiye’nin de dahil olduğu geniş bir coğrafyada son yılların ortalamalarının üzerinde rekor sıcaklıklar yaşandı. Bu yıl da benzer bir durum olması söz konusu. Dünya Meteoroloji Örgütü (WMO), mart ayından beri gelişimini sürdüren ve etkili olan El Nino’nun da etkisi ile 2023'ün dünyamızın bugüne kadar yaşadığı en sıcak yıl olduğunu açıkladı. El Nino’nun gelişimini Nisan 2024'e kadar sürdüreceği öngörüldüğünden bu yılın ilk yarısının da mevsim normalleri üzerinde sıcaklıklar ile geçmesi beklenebilir.

Haberin Devamı

'DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN DOLULUK ORANINDAN ÇOK ELDEKİ KULLANILABİLİR SU MİKTARI'

“Barajlar için kar suyu önemli. Başta İstanbul olmak üzere büyük şehirlerde bu yıl da kar yağışı sınırlı kalırsa, bizi nasıl olumsuzluklar bekliyor?” diye sorduğumuz Fırat Çukurçayır, “Kar yağışı öncelikli olarak yer altı sularının besin kaynağı. Ardından ilkbaharda havaların ısınması ile kar sularının eriyerek yüzey sularına dönüşmesi ve o sayede barajları beslemesi söz konusu” dedi ve şu bilgileri verdi:

“İstanbul genelinde bizim söylediğimiz şey şudur: İstanbul için stressiz bir yıl geçirmek ve emniyetli tarafta kalmak için yaklaşık olarak 1,5 milyar metreküp yıllık su bütçenizin olması gerekiyor. Eğer bu rakamı tutturamazsanız stresli bir yıl geçirmeye de hazır olmalısınız. Burada dikkat edilmesi gereken barajlardaki doluluk oranından daha çok eldeki kullanılabilir su miktarına bakmak. Barajların su tutma kapasitesi az ise yüksek doluluk oranları sizi yanıltabilir. 1,5 milyar metreküp yıllık su bütçesi İstanbul için önemlidir.”

YAĞIŞLAR ALANSAL VE ZAMANSAL ANLAMDA DEĞİŞTİ

Yıllardır kışın beklenen yağışlar gelmiyor. Toplam yağış miktarında azalmalar da devam ediyor. Bu durumu sadece iklim değişikliği ile açıklamak doğru mu?

Çukurçayır, dünya iklimini şekillendiren temel parametrelerin altını çizerek, “İklim değişikliği konusunda herkes sıcaklık artışları ile ilgilenirken aslında yağışların ciddi anlamda alansal ve zamansal değişimleri söz konusu. Alansal değişim dediğimiz zaman bir yerleşim biriminin bir semtinde yağışlar nedeniyle şehir selleri oluşurken, hemen yanındaki semte tek damla yağış düşmemesi, zamansal değişim dediğimiz zaman ise bir haftada, hatta bir ayda yağacak yağışların birkaç saatte yağması anlaşılmalıdır” dedi.

Haberin Devamı

Çukurçayır sözlerini şöyle noktaladı:

“Sorunuzun anahtar kelimesi iklim değişikliği, iklim değişikliğinin de anahtar kelimesi insan. Bu açıdan olayı değerlendirdiğimiz zaman insanların üzerinde yaşadığı gezegeni tam tanımadığı, gezegenimizin dinamiklerini bilmediği söylenebilir. Var olduğu ilk andan itibaren dünyanın iki temel sigortası kara ve deniz ekosistemleridir. Ama dünya artık maalesef eski dünya değil. Okyanuslar daha sıcak ve karasal ekosistemler daha da azaldı. Havaya bıraktığımız emisyonlar uzaya gitmediğine göre insanoğlunun düşünmesi gereken şey şu: Nasıl bir döngü ile her gün temiz hava soluyoruz ya da niye artık eskisi gibi temiz hava soluyamıyoruz?”