İrit Lillian: Türk dizilerine bayılıyoruz
Türkiye ile İsrail arasındaki krizin Akay aşılmasının ardından İsrail’in Türkiye Büyükelçisi İrit Lillian, 27 Aralık´ta Cumhurbaşkanı Erdoğan’a güven mektubunu sundu. Lillian göreve geldiğinden bu yana ilk kez POSTA’ya konuştu. İki ülke arasında yaşanan diplomatik gelişmeleri, gelecek planlarını anlatan Lillian, “Türk dizileri İsrail’de çok popüler” dedi.
Cem Kerpiççiler-POSTA | Türkiye ile İsrail arasında yaşanan krizin aşılmasının ardından İsrail"in Türkiye Büyükelçisi İrit Lillian, 27 Aralık´ta Cumhurbaşkanı Erdoğan'a güven mektubunu sundu. İsrail'in en üst düzey diplomatlarından Lillian, ikili ilişkileri düzeltmek için yaklaşık iki yıldır Ankara büyükelçiliğinde maslahatgüzar olarak görev alıyordu.
Lillian göreve geldiğinden bu yana ilk kez POSTA'ya konuştu. İki ülke arasında yaşanan diplomatik gelişmeleri, iş birliklerini ve gelecek planlarını anlatan Lillian, "İlişkileri onarmada büyük bir sıçrama yaptık. Gelecek açısından çok iyimseriz" dedi.
OLUMLU TUTUM İLHAM VERİYOR
Türkiye'nin İsrail Devleti'ni tanıyan ilk Müslüman ülke olduğu söyleyen Lillian, ilişkilerin 1948'den bu yana birlikte çıkılan uzun bir yolculuk olarak değerlendirilmesi görüşünü savunuyor. İki ülke arasındaki iş birliğinin her geçen gün arttığını ve ilişkilerde sıcak bir döneme girildiğini söyleyen Lillian, "Depremin ardından Dışileri Bakanımız Eli Cohen'in ziyareti ardından iki ülke liderinin telefon diplomasisi, 16 yıl aradan sonra Tel Aviv'den kalkan uçakların İstanbul Havalimanı'na inmesi, ülkemiz vatandaşlarının yaz tatili için Türkiye'yi seçmesi çok kıymetli" dedi. Büyükelçiliğin ekonomik ve kültürel alanda, akademi ve sivil toplum penceresinde faaliyetlerini sürdürdüğünü söyleyen Lillian, "Eski-yeni ilişkileri geliştirmek için her iki tarafın da sergilediği olumlu tutumdan ilham alıyoruz" şeklinde konuştu.
HER İKİ TARAF HASSAS OLMALI
"İlişkileri onarmada kayda değer bir sıçrama yaptık ve gelecek konusunda çok iyimseriz. Günümüzde iş birliği potansiyeli her zamankinden daha büyük. İş adamları, girişimciler, bilim adamları, öğrenciler, sanatçılar ve her iki toplumun diğer üyelerinin birbirleriyle tanışmak için bir alan bulma olasılıkları yelpazesinin eşi benzeri yok. Ancak, her gün yapılacak daha çok şey olduğunu hissediyoruz. Bu olumlu iradenin olduğu yerde bir yol olduğunu kanıtlıyor" diyen İrit Lillian, stratejik savunma iş birliğine yönelik düşüncelerini şu sözlerle anlattı:
Bunca yıllık bir boşluk sadece birkaç ayda kapatılamaz. Her iki taraf da bu iş birliğine sağlam bir zemin oluşturmak için ihtiyaçlarını ve atacakları adımları hesaplıyor. Her iki taraf da birçok stratejik konuda farklı düzeylerde düzenli olarak görüş alışverişinde bulunuyor. Dışişleri Bakanlıkları arasında ikinci tur siyasi istişareler verimli ve faydalı geçti. Bunlar her iki taraf için de hassas iş birliği alanlarıdır ve yenilenen diyaloğun iyi sonuçları tartışılmaz bir şekilde iki ülkenin de yararına olmalıdır.
10 MİLYAR DOLARI GEÇMEK MÜMKÜN
"Ticaret hacminin geçmiş rekorları kırdığını görmekten büyük gurur duyuyoruz, yılda 10 milyar doların üzerine çıkma hedefleri her zamankinden daha yakın görünüyor" diyen Lillian ekonomik alandaki ilişkilere dair şu yorumu yaptı:
Geçtiğimiz aylarda her iki ülkeden uzmanlar, imzalandığında her iki taraftan da yatırımcılar için çok güçlü bir araç görevi görecek olan yatırımların karşılıklı teşviki ve korunmasına ilişkin yeni bir anlaşma üzerinde çalışmaya başladılar. Geçmiş yıllardaki ticaret rakamlarını ve trendini incelediğimizde, inanılmaz büyümenin yanında, aşılması gereken zorluklar olduğunu görebiliriz. İthalat-ihracat dengesi Türkiye’nin lehinde seyrediyor; ikili ticaretteki ileri teknoloji bileşeni hala düşük seviyede, Ar-Ge anlaşması henüz tam olarak uygulanmadı- hala gidilecek bir yol var ve hepimiz kararlıyız.
DOSTLARIMIZIN HASSASİYETLERİNE SAYGILIYIZ
İsrail'in dış politikada dostlarının ve müttefiklerinin hassasiyetlerine her zaman çok dikkat ettiğini belirten Lillian, “Filistin meselesi gerçekten çok karmaşık ve hassas bir mesele. İsrail ve Filistin taraflarının önkoşulsuz doğrudan müzakere için masaya oturabilecekleri günün çok uzak olmadığını ummaktan başka çaremiz yok. İsrail açısından bakıldığında İsrail'in başkenti Kudüs, ibadet özgürlüğünü sağlayan açık bir şehirdir. Bu konuda statükoyu kırmaya değil, mevcut ortak yaşam anlayışını sağlamaya çalışıyoruz. Bununla birlikte birbirimizin hassasiyetlerine saygı duyuyor ve ortak mekanizma diyaloğunun bölgemizde karşılıklı anlayışa, istikrar ve barışa katkı sağlayacağına inanıyoruz" dedi.
TÜRK DİZİLERİ ÇOK POPÜLER
İsrail'de Türk dizilerinin yoğun ilgi gördüğünün altını çizen Lillian, ülkede sık sık Türk pop müziği duyabileceğinizi belirterek, "İsrail'de sadece Türk dizilerini gösteren 3-4 kadar kablo TV kanalı var… İsrail radyolarında sıklıkla duyulan Türk popüler müziği de öyle… Farklı alanlarda sanatlarını icra eden Türk sanatçılar ülkemde sıcak karşılanıyor. Önümüzdeki aylarda birçok İsrailli sanatçıyı da Türkiye’de farklı sahnelerde göreceğiz. Gelecek hafta Anna RF müzik grubu bir kez daha burada olacak, daha sonra yaz festivallerinde İsrailli sanatçılar performans sergileyecek, ardından İsrail'den Vertigo gibi çağdaş dans grupları İstanbul'a gelecek, yıl sonuna doğru da İsrail Filarmoni Orkestrası Türkiye’de sahne alacak. Ne kadar benzer olduğumuzu Türk halkını bizzat deneyimleye davet eden güzel, zengin bir program olacak'' dedi.
İKİLİ İLİŞKİLERİ İYİLEŞTİRMEK İÇİN ÇABA SARF EDEN HERKESE MİNNETTARIZ
Lillian uzlaşma ve ilişkilerin geliştirilmesi sürecine dair ise şu yorumu yaptı:
İsrail Dışişleri Bakanlığı ve diğer bakanlıklardaki meslektaşlarım, uzlaşma sürecine ve ilişkilerin iyileştirilmesine katkıda bulunan herkese çok minnettar. Hem MİT başkanı hem de Dışişleri Bakanı teşekkürü fazlasıyla hak ediyor. Ancak ikili ilişkilerin geliştirilmesi bir takım çalışmasıdır. Buna emek verenler, bu yönde çalışmaya devam edecek (farklı bir pozisyondan olsalar bile), ancak sahada giderek daha fazla partnere sahip olmak- bu bizim ana görevimiz.
DAYANIŞMADAN GURUR DUYDUK
Depremde Türkiye'de görev yapan tüm ekipleri ile gurur duyduklarını söyleyen Lillian, "Tüm ekiplerimizle gurur duyuyoruz: arama kurtarma, sağlık çalışanları, STK'lar, insani yardımdan sorumlu olanlar ve hatta etkilenen bölgelerdeki çocuklara mutluluk getiren sanatçılar... Böylesine zor bir dönemde İsrail toplumunda Türkiye ile dayanışma dalgası teselli ve gurur kaynağı oldu. Birbirine değer veren iki dost halk olduğumuz için, yapılacak en doğal şeydi bu. Toparlanma sürecine destek vermeye devam edeceğimize söz verdik: İsrail'den su filtreleme ekipmanı geliyor; AFAD ve yerel makamlarla tam koordinasyon içinde çocuklar için kapsayıcı bir oyun alanı ve çok daha fazlasını inşa etmeyi planlıyoruz. Keşke birçok şeyimi kaybeden herkes için daha fazlasını yapabilsek" şeklinde konuştu.