KADEM'in özel davetlileri İsrail- Yapay Zeka ilişkisini anlattı
KADEM’in ‘Yapay Zekâ ve Kadın’ Zirvesinin özel davetlileri tüm yönleriyle İsrail- Yapay Zeka ilişkisini anlattı. 6. Uluslararası Adalet ve Kadın Zirvesi’nde Gazze’deki soykırıma özel bir başlık açıldı. Haliç Üniversitesi’ndeki etkinlik alanına kurulan ‘media zone’ “Yapay Zekâ Destekli Soykırım: Gazze” konulu söyleşilere ayrıldı. Bu bölümde; Filistin'de süregelen zulme her platformda karşı çıkan ve İslamofobi üzerine çalışmalarıyla ünlü hukukçu, yazar, aktivist Doç. Dr. Khaled A. Beydoun, belgesel fotoğrafçısı, foto muhabir ve sanatçı Belal Khaled ve TRT Uluslararası Haber Yayınları Dijital Kanal Koordinatörü Hatice Banu Acar yer aldılar. Mini söyleşiler düzenlenen alanda, katılımcıların soruları da cevaplandı.
Belal Khaled, TRT Word Sunucusu Efnan Han’ın sorularını cevapladı. Yapay zekânın, İsrail’in Gazze işgalinde bir silah olarak kullandığını vurgulayan Belal Khaled şöyle konuştu: “İsrail güçlerinin, yapay zekâ araçlarıyla ürettiği içeriklerle dünyaya yalanlar servis ettiğini gördük. Şifa Hastanesi’nin altında olduğu iddia edilen, dünya basınınca sonradan yayınlanan tünel görüntüleri bunlardan biriydi. Biden gibi politik figürler bu bilgileri kullandılar. Filistin halkını ‘güvenli’ ya da ‘güvensiz’ bölge uyarılarıyla yanlış yönlendirdiler. Tüm bunlar katliamı, soykırımı şiddetlendirdi.”
Gazze’de sayısız katliama şahitlik eden Belal Khaled, o anların çoğunda fotoğraf çekemediğini çünkü önceliğinin insan hayatı olduğunu örneklerle anlattı. Enkaz altında kalmasına rağmen önce ailesinin kurtarılmasını isteyen 14 yaşındaki kız çocuğunun hikayesi herkesi duygulandırdı.
İkinci söyleşinin konuğu Doç. Dr. Khaled A. Beydoun oldu.
Yapay zekânın Gazze’de yüz tanıma, yer tespit etme gibi yöntemlerle saldırılara zemin hazırlayarak sivillerin ölümüne neden olduğunu belirten Doç. Dr. Khaled A. Beydoun, Filistinli ve Gazzeliler’in seslerinin duyulmaması için, kelime destekli algoritmalar kullanılarak, bu yönde paylaşım yapan sosyal medya hesaplarının engellendiğini vurguladı.
Uluslararası hukuk araştırmacısı Sümeyye Koman tarafından moderasyonu gerçekleştirilen söyleşide; İsrail gibi ülkelerin yapay zekayı “soykırımsal savaş makinesi" olarak kullandığını belirten Beydoun, kullanılan dijital teknolojiler, yüz tanıma ve yer tespit etme gibi yöntemlerin saldırılara zemin hazırlaması ve sivillerin ölümüne neden olması ile Gazze’de yaşananları “çağımızın dijital soykırımı” olarak nitelendirdi. Yapay zeka destekli programların isim listeleri ile Filistinli sivillerin toplu hedef alınmasına neden olduğunu belirtti.
Aynı zamanda bu süreçte, büyük teknoloji şirketlerinin algoritmaları baskı aracı olarak kullandığını da değinen Beydoun, sosyal medyada da İsrail’e yönelik eleştiri içerikli konuşmaları susturmak ve bastırmak için yapay zeka sistemlerinin kullanıldığını belirtti. “META gibi platformlar Filistin yanlısı konuşmaları yalnızca sansürlemekle kalmayıp bu tür konuşmalara katılan hesapları askıya aldı” diyen Beydoun bu özel şirketlerin hükümetler ile hareket ettiğini vurguladı. Instagramın İsrail’in askeri istihbarat birimi IDF ile doğrudan bağlantısı olduğunu belirten Beydoun, çevrimiçi olarak İsrail yanlısı propagandayı yaymak ve İsrail’i eleştiren içerikleri bastırmak için çalıştığından bahsetti.
İslamofobya alanındaki çalışmalarını da anlatan Beydoun: “Amerika, diğer ülkelere ‘teröre karşı savaş’ kavramını ihraç ediyor, bu söylemle İslamofobiyi küresel olarak genişletiyor ve dünya genelinde hükümetler tarafından Müslüman nüfuslarına baskı uygulamak için kullanılıyordu bu da beni The New Crusades: Islamophobia and the Global War on Muslims kitabını yazmaya itti.” Dedi. Söyleşiyi, KADEM Mütevelli Heyet Başkanı Sümeyye Erdoğan Bayraktar da izledi.
Media Zone’daki son konuk, zirvenin medya spondorlarından TRT’nin, Uluslararası Haber Yayınları Dijital Kanal Koordinatörü Hatice Banu Acar oldu.
KADEM Dış İlişkiler Uzmanı Nurbanu Küçük’ün sorularını cevaplayan Hatice Banu Acar, Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin Gazze’deki süreci ‘soykırım’ olarak tanımlamasının Batılı medya kuruluşlarını etkilemediğini belirtti.
Acar, “Filistinli insanların hayatını kaybetmesi, bu kuruluşlar tarafından hiçbir şekilde önemsenmiyor. Uluslararası medya, İsrail hükûmetinin suç ortağı gibi hareket ederken, sosyal medya platformları da bu duruma çanak tutuyor” dedi.
Banu Acar, yapay zekanın medyada İsrail soykırımını aktarmak için nasıl kullanılabileceğini örneklerle anlattı. İsrail askerlerinin tam 335 kurşunla vurduğu araçta, akrabalarının cesetleri arasından Kızılay görevlilerine üç saat boyunca “Beni almaya gelecek misiniz?” diye yalvaran Hind Rajab’in son anlarının yapay zeka aracılığıyla canlandırıldığı filmi izletti. Filmi izleyenler duygusal anlar yaşadı.