Ogün Samast’a yeni davanın şifreleri! FETÖ ifadeleri delil sayıldı
Hrant Dink cinayetinin tetikçisi Ogün Samast’ın tahliyesinin ardından, “FETÖ silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek” suçundan iddianame düzenlenmesi zamanaşımı gibi yeni tartışmaları da beraberinde getirdi. Adalet Bakanı Tunç da bir soru üzerine “Son iddianamenin süreciyle ilgili olarak da aslında kamuoyunun bilmediği bazı hususlar var” dedi. Dink’in katili Ogün Samast hakkında hazırlanan yeni iddianamede, daha önce verdiği ifadeleri aleyhine delil olarak yer aldı. Savcılığa göre; Samast, FETÖ’nün emniyetteki üst düzey isimleri olan Ramazan Akyürek ve Ali Fuat Yılmazer’in cinayetin arkasında olduklarını biliyordu.
AGOS Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’i öldüren Ogün Samast’ın 16 yıl sonra tahliyesi kamuoyunda tartışılırken, hakkında “FETÖ silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek”ten iddianame hazırlandı. Yeni iddianamede Samast, “Suça sürüklenen çocuk” olarak yer aldı. Samast’ın 7 yıl 6 aydan 12 yıla kadar hapsi talep edildi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Samast’ın cinayeti işlediği tarihte 17 yaşında olması nedeniyle iddianameyi İstanbul 2. Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderdi. Mahkeme 15 günlük süre içinde Samast hakkındaki iddianameyi değerlendirecek. Mahkeme, iddianameyi kabul edebileceği gibi savcılığa iade de edebilecek.
Ancak Dink ailesinin avukatlarından Hülya Deveci, yeni iddianamenin TCK 314/2 maddesindeki suçlamayı öngördüğünü, bu maddenin olağanüstü dava zamanaşımı süresinin 22.5 yıl olduğunu vurguladı. Deveci, suç işlendiğinde Samast 18 yaşından küçük olduğu için bu sürenin 3/2’sinin 15 yıl olarak uygulanacağını ve sürenin de 19 Ocak 2022’de dolduğundan Samast’ın zamanaşımı nedeniyle bu suçtan yargılanamayacağını savundu. Deveci’nin savunduğu gibi zamanaşımı değerlendirmesi yapılırsa, Samast’a dava açılamayacak.
ARKA PLANINDA NE VAR
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç dün gazetecilerin soruları üzerine Dink’in katili Samast hakkında hazırlanan yeni iddianame ile ilgili çarpıcı bir değerlendirme yaptı. Tunç, “Son iddianamenin süreciyle ilgili kamuoyunun bilmediği bazı hususlar var. Arka planında ne var sorusu herkeste bir soru işareti olarak kaldı” dedi. Tunç, şu değerlendirmeleri yaptı:
“Bu konular hep yargının yargısal süreçlerle ilgili konular. Dolayısıyla yargısal süreçlerle ilgili konuları özellikle dosyaların evveliyatını bilmeden hüküm vermek de doğru değil. Tabii 2007 yılında Türkiye’yi sarsan hunharca bir cinayet gerçekleştirildi. Milletçe gerçekten bunun arka planında ne var sorusu herkeste bir soru işareti olarak kaldı.
AZMETTİRİCİLER CEZAEVİNDE
Hürriyet'ten Oya Armutçu ve Musa Kesler'in haberine göre 2007’de cinayet sonrası azmettirenler ve tetikçilerle ilgili yargılama süreçleri başladı ve tetikçinin yaşının küçük olması nedeniyle dosyası çocuk mahkemesinde devam etti. Diğer azmettirenlerle ilgili olarak da ağırlaştırılmış müebbet hapis cezaları verildi ve infazı devam ediyor. Cezaevinde bu kişiler. Ve çocuk mahkemesinde yargılanan tetikçinin tabii Türk Ceza Kanunu’na göre çocuk olması hasebiyle ağırlaştırılmış müebbet cezası yerine 18-24 yıl arasında takdir edilecek olan bir ceza söz konusudur ve 21 yıla mahkeme o dönemde hükmetti ve cezaevinde de işlediği suçlarla beraber yatmış olduğu süre ceza infaz kanunumuza göre doldu ve bu süreyle ilgili olarak da birkaç kez uzatma söz konusu oldu. Sonrasında infaz hâkimliğinin vermiş olduğu kararla şartlı tahliye gerçekleşmiş oldu.”
İDDİANAMEDE EKSİKLER VARDI TAMAMLANDI
Bakan Tunç, Samast’la ilgili soruları yanıtlarken şöyle devam etti: “Son iddianamenin süreciyle ilgili olarak da aslında kamuoyunun bilmediği bazı hususlar var. 2007’de bu cinayet işlendikten sonra yargılama devam ederken konunun terör örgütü ya da 220 (TCK’nın örgütle ilişkili maddesi) kapsamında örgüt hususları tartışıldı. Azmettirenler ile tetikçiye, 220’de bahsedilen ‘terör örgütü olmayan örgüt’ kapsamında cezaları verilmişti.
DARBE GİRİŞİMİ SONRASI YENİ SORUŞTURMA
Bu kararlar kesinleştikten sonra, 2016’da darbe girişiminden sonra özellikle bu cinayetin FETÖ’nün amaçları doğrultusunda işlenip işlenmediğiyle ilgili yeni bir soruşturma başladı. Kamu görevlileriyle ilgili İstanbul 14. Ağır Ceza’da mahkûmiyet kararları verildi ve Yargıtay tarafından da onaylandı. 14. Ağır Ceza, hükümle beraber tahliye olan sanıkla ilgili olarak Çocuk Mahkemesi’ne suç duyurusunda bulundu. Diğer azmettirenlerle ilgili de suç duyurusunda bulunuldu. Hükümle beraber. Azmettirenlerin davası şu anda ağır cezada devam ediyor. Tetikçiyle ilgili olarak da iddianame düzenlenmişti. Nisan ayında bu iddianame, eksikler nedeniyle iade edilmişti. Eksiklikler giderilerek yeni iddianame Çocuk Mahkemesi’ne sunuldu.”
AKŞENER’İN İDDİALARI CİDDİ
Tunç, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in “Oteli olan polis müdürleri var. O otellerde fuhuşun ötesi, öksüz kızlar çalıştırılıyor” iddiasına ilişkin de şunları söyledi:
“Bu çok ciddi bir iddia. Eğer böyle bir iddia varsa hemen bunun hiç gecikmeksizin yargı makamlarına bildirilmesi Cumhuriyet başsavcılıklarına bildirilmesi lazım. Bu anlamda eğer böyle bir iddia varsa üzerine üzerine gidilmesi gerekir. Bu gerçekten ciddi bir iddia. Bunun hiç bekletilmeden, yani hemen üzerine gidilebilecek bir konu. Dolayısıyla böyle bir iddia noktasında somut eğer bilgiler varsa bu bilgileri Sayın Akşener’in yargı makamlarımızla, Cumhuriyet başsavcılıklarımızla paylaşmasında çok büyük yarar olduğunu ifade etmek istiyorum.”
İFADELERİ DELİL OLDU: SAMAST ÖRGÜTÜ BİLİYORDU
AGOS Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’in katili Ogün Samast hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan yeni iddianamede, “FETÖ silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek” suçundan 12 yıla kadar hapis cezası istendi. Dink’in çocukları ve kardeşlerinin “müşteki” olarak yer aldığı iddianamedeki değerlendirmeye göre; Yasin Hayal ve Erhan Tuncel’in katılımıyla “siyasi saiklerle suç işlemek için” bir yapı oluşturuldu. Bu yapı diğerlerinin de katılımıyla “belirsiz tür ve sayıda” suçları işlemek üzere süreklilik gösteren ve hiyerarşi içinde çalışan, iş bölümüne dayalı örgüte dönüştü. Bu örgütün elebaşlarından Yasin Hayal de örgüt faaliyeti kapsamında Hrant Dink’in öldürülmesini kararlaştırdı.
MÜDÜRLER ARKADAMIZDA
İddianamede, Samast’ın 5 Aralık 2014’te verdiği ifadeden de alıntılar yapıldı. Samast’ın iddianameye giren ifadesi şöyle:
“Erhan ile Yasin bu işi konuşuyordu. Erhan’ın Ramazan Akyürek ve Fuat Müdür diye konuştuğunu duyunca döndüm dinledim. Yasin, ‘O zaman sırtımız sağlam’ dedi. Evden çıkınca Yasin’e sordum. ‘Ben Ramazan Akyürek’i tanıyorum, biliyorum ama Fuat Müdür kim?’ dedim. Yasin de bana ‘Erhan’ın tanıdıkları, biz bu işi öteki çocuğa yaptıracaktık, çocuk vazgeçti’ dedi. Erhan onlardan referans almış. ‘Ramazan müdür, hatta İstanbul emniyet amiri bile biliyor, arkamızda hepsi, düşün büyük kahraman olacaksın, cayarsan fena olur, yakarım seni’ dedi. Ben de önce dediğim gibi ‘peki’ dedim.”
FETÖ’NÜN ÇIKARLARI İÇİN
Bu ifadeler, Samast’ın, Hayal ve Tuncel’in FETÖ’nün emniyetteki üst düzey isimleri Akyürek ve Yılmazer ile irtibatlı olduğunu ve cinayetin onların desteğiyle işlendiğinin farkında olduğunun delili olarak değerlendirildi. Savcıya göre Samast, Dink cinayetini işlerken de sonrasında da örgütün çıkar ve amaçları doğrultusunda hareket ediyordu.
- Memurlar için en kritik hafta! 2024 yılı bitmeden bunları yapın
- 100 milyon euroluk turizm yatırımı
- LC Waikiki, iki cesur kararla global marka yolculuğunun rotasını çizdi! Zeytinburnu’ndaki bir atölyeden 61 ülkeye
- Memurlar borçlanma ve izin için acele etsin
- BES’te yüksek devlet katkısı fırsatını kaçırmayın!