Özel okulların yan gelirlerine kısıtlama

Bakan Yusuf Tekin’in açıklamaları şöyle:

AİLELERE MADDİ KÜLFET GETİRİLMEMELİ

Yılbaşı kutlanmaması yönünde Milli Eğitim’den okullara giden bir yazı yok. Okullarda Noel, Cadılar Bayramı ve Paskalya kutlamaları yapılmaması yönünde daha önce Özel Öğretim Kurumları Yönetmeliği’nde değişiklik yapılmıştı. Sadece bu mevzuat hatırlatıldı. Ailelere maddi külfet getirecek uygulamalara karşıyız.

Enflasyonun altında yaptıkları zamlardan dolayı özel okullar zordaydı. (ÜFE+TÜFE)/2, artı 5 ilkesini getirince geçmiş yıllardan kaynaklanan sorunlar giderilmeye çalışıldı. Biz de bunun karşılığında özel okullardan, öğretmenlere hak ettikleri maaşı vermelerini istedik. Bize verdikleri sözü tuttular. Birçok özel okul, kamudaki maaşlara çok yakın ödeme yapıyor.

Bu yıl bir anaokulunun 1 milyon 100 bin TL’ye öğrenci kaydetmesi gündeme gelmişti. Özel okulların tamamı bu rakamla öğrenci kaydediyormuş gibi bir algı ortaya çıkmıştı. Özel okulların ücretlerini takip ediyoruz, velilerden ne kadar ücret aldıklarını görebiliyoruz. Bu yıl özel okulların ücret ortalaması 180-200 bin TL bandındaydı.

Özel okullar eğitim ücretlerine enflasyon oranında zam yapamadıkları zaman bunu başka alanlarda (kitap, kırtasiye, yemek) telafi etme yoluna gitmişlerdi. Bunun için bir yönetmelik çalışmamız var. Okullara ücretsiz kitap dağıtıyoruz. Kitap seti için 60 bin TL isteyen özel okullar var. Buna bir kısıtlama getireceğiz. Yönetmelik değişikliği, yeni yılın başında olacak.

ŞOV YAPAR GİBİ YEMEK DAĞITILMAZ

BİLSEM sınavlarında başka ülkelerden aldığımız bir uygulamayı kullanıyorduk. BİLSEM sınavları, bu yıl itibariyle yerli ve millî zekâ testi ile yapılacak. BİLSEM’e hazırlık kurslarının hiçbir faydası yok. Veliler bunu bir yarışa dönüştürmüş. Çocuklara zarar veren bir durum bu.

Öğretmenlerin, sosyal medya üzerinden velileri ve öğrenciyi rencide edecek paylaşımlarına kesinlikle taviz vermeyeceğiz. CİMER üzerinden bununla ilgili çok şikayet alıyoruz. Sosyal medya platformlarında, velinin onay vermediği içeriklerin paylaşılmasını istemem. Çocukların faydasına yapılan iyi çalışmalar da var. Hukuk çerçevesinde çocukların hakkını korumak çıkış noktamız.

Okullarda temizlik, yemek dağıtımı yapmak isteyenlere hukuk devletinin sınırları içerisinde bir alan çiziyoruz. Herkesle protokol yaparız. Hukuki olarak karşılıklı sorumluluklarımız olsun. Şov yapar gibi gidip okulda kim olduğunu bilmediğimiz personelle yemek dağıtımı yapılmaz. (İBB’nin Şile’deki bir okulda dağıttığı kumanyalar nedeniyle 56 öğrenci zehirlenme şüphesiyle hastaneye kaldırılmıştı.) Çocukların güvenliği açısından sorunlar çıkabilir. Bu olay, konuyla ilgili hassasiyetimizin ne kadar doğru olduğunu ortaya koydu.

SINAV DEĞİL, İÇERİK DEĞİŞECEK

Yeni yılda ilkokullarda karne uygulamasının yerine gelişim raporu uygulamasına geçeceğiz.

Özel rehabilitasyon merkezlerinde daha önce ‘avuç içi damar okuma sistemi’ vardı. Fakat Danıştay, yönetmelikteki ifadeyi kişisel veriler kapsamında değerlendirdiği için bu uygulamayı iptal etti. Yeni yılda ‘biyometrik kimlik tanılama’ mekanizması gelecek.

Suriye’de eğitime destek konusunda neler yapabileceğimizi, Cumhurbaşkanımız ve Dışişleri Bakanlığımıza sunduk. Öğretmen eğitimi, program geliştirme, ders kitabı yazma ve benzeri süreçlerde yardımcı olabileceğimizi söyledik. Türkiye’deki Suriyelilerin eğitimini yürüten, takip eden birimlerimiz bu konularla ilgili çalışmalara başladı. Dış politika ile ilgili alınacak kararlara göre, biz de üstümüze düşen sorumlulukları yerine getireceğiz.

Yeni müfredata uygun merkezi sınav (LGS-YKS) gündeme gelecek. Sınavın kendisi değil, içeriği değişecek. Özellikle yeni müfredatın uygulanmaya başladığı 5’inci ve 9’uncu sınıf öğrencilerine ve velilerine tavsiyem: Sadece ve sadece müfredat, okulda öğretmenlerinin kendileriyle paylaştığı dokümanlar ve bizim kendilerine EBA üzerinden ulaştırdığımız materyallere odaklansınlar.