Sürekli deprem oluyormuş gibi hissetmek normal mi? Uzman anlattı: Deprem kaygısı faydaya dönüşebilir
Kahramanmaraş merkezli depremler bölgedeki yıkım kadar toplumu da derinden etkiledi. Depremi yaşayan veya uzaktan da olsa etkilenen kişilerin sürekli deprem oluyormuş gibi hissetmesinin belirli bir süre normal olduğunu belirten Uzman Klinik Psikolog Çağlı, deprem kaygısının nasıl aşılabileceğini anlattı.
Elif Bayram / Posta.com.tr - Kahramanmaraş depreminin üzerinden 1 aydan fazla zaman geçti ama bölgede artçı depremler devam ediyor. Peki sürekli deprem olacak kaygısı yaşamak ya da sallanıyormuş gibi hissetmek normal mi? Depremi birebir yaşamasalar da gördüklerinden etkilenen insanların deprem korkusu yaşayabileceğini belirten Üsküdar Üniversitesi Tıp Merkezi Uzman Klinik Psikolog Cemre Ece Gökpınar Çağlı, “Deprem kaygısı faydaya dönüşebilir” diyerek önemli açıklamalarda bulundu.
DEPREM KAYGISI GÜNLÜK RUTİNLERİ ETKİLİYORSA DİKKAT
Uzman Klinik Psikolog Çağlı, deprem sonrasında ortaya çıkan kaygının normal olduğunu belirterek, “Deprem sonrasında kaygı tetiklenmesi özellikle travma sonrası gözlemlenebilir ve bu kaygı ilk haftalarda oldukça normaldir. Güvenli alan olarak tanımladığımız evlerimize karşı bile hissedilen bir güvensizlik korkusu gözlemlenebilir. Ancak bu kaygımızın sürekli var olması, rutinlere dönmemize engel olması, kişinin işlevselliğini bozacak düzeyde olması kişinin ruh sağlığı alanında destek alması gerektiğine işaret ediyor” dedi.
“BELİRSİZLİK İNSANDA KAYGI YARATIR”
Deprem korkusunun, depremi yaşayanlar da olduğu gibi depreme uzaktan şahit olanlarda da ortaya çıkabileceğine dikkat çeken Çağlı, “Deprem insan için korkutucu, kaygı veren bir doğal afettir. Seismophobia deprem korkusu olarak biliniyor. Depremin kontrol edilemiyor olması, ne zaman, nerede olacağının önceden net bir şekilde kestirilemiyor olması kişilerde oldukça kaygı veren bir süreç yaşamasına neden oluyor. Kontrol duygusunun kaybedilmesi ve belirsizlik zaman zaman insanda kaygı yaratır. Bu nedenle deprem riski taşıyan bir coğrafyada yaşayan insanlar olarak deprem kaygısının yaşanan afetler sonrasında tetiklenmesi ve artması oldukça normaldir” diye konuştu.
Uzman Klinik Psikolog Cemre Ece Gökpınar Çağlı
“SOSYAL MEDYA AFETZEDELERİN PSİKOLOJİSİ İÇİN BÜYÜK ÖNEM TAŞIYOR”
Sosyal medyada paylaşılan deprem görüntülerinin insan psikolojini olumsuz etkilediğini belirten Çağlı, “Sosyal medyada sürekli deprem ile ilgili içerikleri takip etmek, videolar izlemek olumsuz sonuçlara neden olabilir. Sosyal medya, günümüzde kolay ve çok fazla kişiye ulaşılabilir olması nedeniyle haber alma ve haber verme amacı olarak sıkça kullanılıyor. Fayda sağladığı yerler kadar zaman zaman paylaşılan bilgilerin teyitsiz olması olumsuz sonuçlar da doğurabiliyor. Sosyal medyada paylaşılan görseller, videolar insanların psikolojik sağlığını olumsuz etkileyebiliyor” ifadelerini kullandı.
Depreme uzaktan şahit olanların, deprem dışında içerikleri takip ettiklerinde kendilerini suçlu hissedebileceklerine değinen Çağlı, “Böylesi büyük bir doğal afetten sonra kişiler bilgiye ve habere ulaşmak adına veya destek almak ya da vermek için sosyal medyadan faydalanabiliyor. Afetin ardından afete uzaktan şahit olan kişilerde deprem harici şeylere bakarsa kendisini kötü veya suçlu hissetme de görülen duygular arasında. Bu durumda kişi kendisini suçlu hissediyor. Sosyal medyada paylaşılması etik olmayan ve kişilerde ikincil travmalara sebep olabilecek görüntü ve videolar paylaşıldığı da oluyor. Bu nedenle sosyal medya kullanıcılarının dikkatli olması, bilgi kaynaklarını özenle ve doğru seçmesi hem kendi hem de afetzedelerin psikolojisi için büyük önem taşıyor” dedi.
“ÖNCEDEN DEPREMİ YAŞAMIŞ KİŞİLER DE YOĞUN KAYGI YAŞIYOR”
“Kimler daha yoğun deprem kaygısı yaşıyor?” sorusuna yanıt veren Uzman Klinik Psikolog Çağlı, “Depremi yaşamış kişiler, onların yakınları ve daha önceden deprem yaşamış kişilerin tekrar uzaktan veya yakından afete şahit olması durumlarında kişilerin kaygısının artması ya da tetiklenmesi beklendik bir durumdur. Ancak kişilerin kaygı ile baş etme ve kaygıyı yönetme süreçleri farklılık gösterebilir” diye konuştu.
“SÜREKLİ DEPREM OLUYORMUŞ GİBİ HİSSETMEK NORMAL”
Depremi yaşayan veya uzaktan da olsa etkilenen kişilerin sürekli deprem oluyormuş gibi hissetmesinin belirli bir süre normal olduğunu belirten Çağlı, deprem kaygısının nasıl aşılabileceğini anlattı:
Yaşanan depremler sonrasında kişilerin odağı belirli bir süre sadece deprem olabilir. Bu hislere, sarsılıyormuş hissi, baş dönmesi, kâbus görme, uyku düzeninde bozulma eşlik edebilir. Devam eden artçılar ile her an deprem olacak kaygısı elbette belirli bir süre uyanık kalacaktır. Ancak bir süre sonra eğer imkan varsa günlük rutinlere dönmek, kişiye iyi gelebilecek uğraşlara zaman ayırmaya çalışmak, kişinin odak noktasını deprem ve deprem kaygısından uzaklaştırmaya destek olabilir.
“DEPREM KAYGISI FAYDAYA DÖNÜŞEBİLİR”
Deprem kaygısının hangi noktada tedavi gerektireceğine dikkat çeken Uzman Klinik Psikolog Çağlı, “Kaygı sanıldığının aksine insanlar için her zaman zarar veren bir duygu olamamakla birlikte, zaman zaman fayda sağlayan bir duyguya dönüşebilmektedir. İnsanları tedbir almaya, hazırlık yapmaya, önem vermeye ve dikkatli olmaya iter. Bu nedenle belirli düzeyde yaşanan kaygı duygusu deprem gerçeği için de oldukça normaldir. Ancak bu kaygı düzeyi kişinin sağlıklı hareket etmesini engelleyecek boyutta olduğunda, koruyucu rolden çıkıp zarar veren bir role varabilir. Bu nedenle deprem kaygısının kişinin ruh ve beden sağlığına, işlevselliğine zarar vermeye başladığı noktada destek alınması gerekiyor” ifadelerini kullandı.