Uyuz direnç kazandı, uzman isim uyardı: Gece uykudan uyandıran kaşıntı varsa dikkat!
Uyuz vakalarında son aylarda yaşanan artış dikkat çekiyor. Gece kaşıntıyla başlıyor, ciltte döküntüye neden oluyor. Halk arasında uyuzun 'pislikten ortaya çıktığı' düşünüldüğü için hastalar tedaviden kaçıyor. ‘Bu hastalığın temizlikle ya da pislikle bir alakası yok’ diyen Prof. Dr. Zekayi Kutlubay, uyuzun neden dirençli hale geldiğini ve yeni uygulanmaya başlanan tedavi yöntemlerini anlattı.
Elif BAYRAM / Posta.com.tr Halk arasında “uyuz” olarak bilinen scabies hastalığı son günlerde artış göstermeye devam ediyor. Uyuz hastalığı temas yöntemiyle bulaşıyor. Bu durum, "mağazalarda kıyafet deneyince ya da hasta kişiye yakın temas halinde bulaşır mı" sorularını da beraberinde getiriyor. Özellikle son 1 ay içerisinde uyuz vakalarında artış yaşandığına dikkat çeken Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Hastanesi Dermatoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Zekayi Kutlubay, hastalığın en temel belirtisinin uyutmayan ve geceleri uykudan uyandıran kaşıntı olduğunu söyledi.
Uyuz vakalarında artış yaşandığına dikkat çeken Prof. Dr. Kutlubay, “Son zamanlarda özellikle tüm aile, anne, baba, çoluk çocuk kaşınarak, uyuzlu bir şekilde hastaneye gelmeye başladılar. Eskiden uyuzu daha çok koğuş ve yurt gibi toplu yaşanılan yerlerde görürdük. Artık aile içi uyuz vakaları çok arttı. En büyük sorun uyuz parazitinin piyasadaki ilaçlara direnç geliştirmiş olması” dedi.
‘KIYAFET DENEMEYLE UYUZ BULAŞMAZ’
Alışveriş merkezlerinde kıyafet denenmesi sırasında uyuzun bulaşıp bulaşmayacağına açıklık getiren Prof. Dr. Kutlubay, “Mağazada kıyafet denemeyle uyuz bulaşma riski çok düşük. Ufak bir temasla uyuz bulaşmaz, uyuz paraziti insan derisine ihtiyaç duyar. Sarılmakla da kolay kolay bir kişiden başka bir kişiye geçmez. En az 15 dakikalık sıkı bir temas gerekir. Aynı yatakta yatmak, uzun süre sarılmak veya yan yana oturarak uyuz bulaşabiliyor. Yani uyuz yakın temasla bulaşabilir. Son zamanlarda sevgililer, birbirlerine uyuz bulaştırmış şekilde, birlikte hastaneye gelmeye başladılar” diye konuştu.
Prof. Dr. Kutlubay, uyuz belirtilerinin daha çok el ve parmak aralarında, el bileğinde ve vücudun kıvrım bölgelerinde ortaya çıktığını söyledi.
Uyuzun su toplayan küçük kabarcıklar şeklinde ya da egzama gibi kabuklu kırmızı kaşıntılı izler olarak karşımıza çıktığını söyleyen Prof. Dr. Kutlubay, “Uyuz paraziti bir kişiye bulaştığı zaman dişi parazitler deri içerisine girerek tünel kazıyorlar. Bu parazitler deri içerisinde yaşıyor, yumurtalarını bu deri içerisindeki tünellere bırakıyorlar. Yaklaşık bir hafta içerisinde bu yumurtalardan çıkıyorlar. Sonra bu tünellerden deri yüzeyine doğru göç ediyorlar. Deri yüzeyine geldiği zaman erkek ve dişi forumlarına dönüşüyorlar. Daha sonra dişiler deride tünel kazmaya devam ediyorlar” ifadelerini kullandı.
‘EN ÖNEMLİ BELİRTİSİ GECE UYUTMAYAN KAŞINTILAR’
Uyuzun en önemli belirtisin gece uyutmayan kaşıntılar olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Kutlubay, “Uyuz gece uyutmaz, sürekli kaşıntı olarak kendini hatırlatır. En önemli belirtisi gece uyutmayan kaşıntılar, el parmakları arasında ve karın bölgelerinde sivilce benzeri döküntülerdir. Bu şekilde sivilce benzeri döküntüler ya da kaşıntı izleri varsa mutlak suretle en yakın dermatoloğa gidilmelidir. Ancak asıl önemli olan konu, sadece hastanın tedavi edilmesi değil, evde yaşayan tüm bireylerin uyuz belirtisi olsun veya olmasın tedavi olması gerekiyor. Hatta varsa partnerinin de tedavi edilmesi gerekiyor. Ayrıca evdeki bütün çarşaflar, havlular, giysiler, en az 60 derecede yıkanmalı ki uyuzun bulaşma riski ortadan kalksın” dedi.
Uyuz parazitinin insan vücudu dışında en fazla 3-4 gün canlı kalabildiğini ifade eden Prof. Dr. Kutlubay, “Uyuzun canlı kalması için insan derisine ihtiyacı var. Biz bu özelliği tedavide kullanıyoruz. Eğer ki hastanın yıkamadığı ya da kuru temizlemeye göndermediği bir giysi, örneğin paltosu varsa, biz hastalara bu giysiyi bir torbaya koy ve ağzını sıkıca kapatıp, bir hafta boyunca hiç açma diyoruz. O bir haftayı içerisinde giysideki parazit ya da yumurta ne varsa hepsi ölüyor. Bu şekilde aslında biz bunu tedavilerde kullanabiliyoruz. Yani o şekilde yıkanmadan, etrafa saçılmadan bulaşmanın önüne geçmiş oluyoruz. Böylelikle parazit dış ortamda insan derisi olmadan en fazla 3-4 gün canlı kalabildiği için bu teması sağlayamadığı için ölmüş oluyor” diye konuştu.
‘UYUZUN TEMİZLİKLE PİSLİKLE ALAKASI YOK’
Uyuz olan insanlar bu hastalığa yakalanınca pis bir hastalıkmış utanarak çevrelerinden gizleme eğiliminde olabiliyorlar diyen Prof. Dr. Kutlubay, “Uyuz olanlar bu hastalığı çevrelerinden gizliyorlar. Uyuz olmak pis olmanın bir göstergesi değil. Sonuçta uyuz bir parazit ve temasla bulaşıyor. Halk arasında sanki uyuz olan insanlar sanki pislermiş gibi bir algı var. Bu hastalığın pislikle temizlikle bir alakası yok. Kısmen hijyeni kötü olan yerlerde daha kolay bulaşabiliyor ya da sosyal ekonomik düzeyi düşük olan yerlerde daha sık görülebiliyor. Örneğin toplu yaşanılan yerlerde yurt, koğuş, bakım evi gibi yerlerde uyuz bulaşma ihtimali çok daha yüksek. Uyuz olmak pis olmak ya da hijyen koşullarının iyi olmadığı anlamına gelmiyor. Maalesef halk arasında ‘uyuz insan pistir’ gibi yanlış bir inanış var.” ifadelerini kullandı.
Uyuz vakalarında aile içinde bulaşmanın da etkili olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Kutlubay, “Uyuzlu bir kişi ailesine de bulaştırabiliyor. Biz o yüzden mutlaka aile bireylerinin de tedavi olması gerektiğini söylüyoruz. Temasla bulaştığı için, bir kişiden başka bir kişiye aile içi bulaşları da çok sık görüyoruz. Özellikle son dönemlerde tüm aile birden dirençli uyuz olmuş şekilde ve her türlü tedaviyi uygulamışlar ama ona rağmen geçmemiş vakalar geliyor” dedi.
ALERJİ VE KAŞINTIDAN FARKLI
Prof. Dr. Kutlubay, uyuz belirtilerinin bazı durumlarda alerji belirtileriyle karıştırıldığını belirterek, “İkisi arasında fark var. Alerjiler gece uyurken kaşınmaz. Alerji daha çok uyanıkken kaşıntılar ve kızarıklıklar şeklinde belirti verir. Ancak gece uykudan uyandıran ya da uyku uyutmayan bir kaşıntınız varsa aklınıza mutlaka uyuz gelmeli. O yüzden gece kaşınan bir hasta geldiği zaman mutlaka bu durumu atlamamak gerekir. Bu belirtiler varsa zaten uyuz tanısı koyuyoruz. Farklı döküntüler ve alerjiler de olabiliyor. Onların belirtileri ve tedavisi farklılık gösteriyor. Bu nedenle uyuz vakalarında gece kaşıntısı önemli bir etken olarak karşımıza çıkıyor” şeklinde konuştu.
‘UYUZ YAYGINLAŞTI VE DİRENÇLİ HALE GELDİ’
Aile bireylerinde uyuz belirtisi olsun veya olmasın tedavi edilmesi gerektiğinin altını çizen Prof. Dr. Kutlubay, “Mutlaka aile bireylerinde kaşıntı olsun olmasın, herkes en az bir kere ilaç kullanmalı. Bazen aile içerisinde parazit bulaşmış oluyor ama parazit kuluçka döneminde olduğu için belirti vermemiş oluyor. Biz sadece hastayı tedavi ettiğimiz zaman daha sonra aile bireylerinde kuluçka döneminde olan parazitler tekrar yayıldığı için tekrar birbirlerine bulaştırabiliyorlar. Böylece tam olarak tedavi etmiş olmuyoruz. Hastalık daha da yayılabiliyor ve uyuz dirençli bir hale dönüşebiliyor, o açıdan dikkatli olmakta fayda var” diye konuştu.
‘İYİ HABER, ARTIK UYUZUN HAPI DA VAR’
Prof. Dr. Kutlubay, “Dirençli uyuz durumunda, hasta piyasadaki ilaçlara karşı bir direnç geliştirmiş oluyor. Aslında doğru tanı konuyor, doğru ilaçları kullanıyor belki 8-10 kere aynı ilaçlarını kullanıyor ama mevcut ilaçlar dirençten dolayı işe yaramıyor. Biz bu durumda hastalara şunu yapıyoruz” diyerek kullanılan tedavi yöntemlerine değindi:
Uyuz tedavisinde Majistral dediğimiz eczacılar tarafından hazırlanan ilaçlardan faydalanıyoruz. Yapılan bu ilaçların içerisinde katran ve kükürt gibi birtakım karışımlarla uyuz hastalarını tedavi ediyorduk. 10 gün öncesine kadar ağızdan alınan uyuz ilacı Türkiye’de yoktu. İyi haber, artık uyuzun hapı da var. Artık ağızdan alınan tabletlerle hastalarımızı tedavi etmeye başladık. Bu durum dirençli uyuz vakalarını tedavi etmemizi kolaylaştırdı ve elimizi güçlendirdi" şeklinde konuştu.
‘UYUZA KARŞI GÜÇLENMİŞ DURUMDAYIZ’
Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Hastanesi Dermatoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Zekayi Kutlubay, uyuzun yaygınlaşma ve dirençli hale gelmesinde koronavirüs pandemisinin de etkili olduğunu söyledi.
“Uyuz vakalarının artmasında ve sonrasında dirençli hale gelmesinde koronavirüs pandemisinin de etkisi var. İnsanlar eve kapandığında ve dışarı çıkmadığında ev içi uyuz bulaşları da arttı. Hastanelere gitmekten korktukları için aileler evde birbirlerine bulaştırdı. Bu durumda uyuz yaygınlaştı ve dirençli hale geldi. Tablet formundaki bu ilaçla beraber aslında elimiz güçlendi. Artık uyuza karşı elimizde yeni bir silah var. Şu anda hem sürülen ilaçlarla hem de ağızdan alınan haplarla uyuza karşı oldukça güçlenmiş durumdayız ve başarılı bir tedavi uygulayabiliyoruz”
- Emekli ve memur maaşı zammı ocakta ne kadar olacak? Enflasyon tahmini tüm hesapları değiştirdi: İşte yeni zam oranları
- Bakan Uraloğlu açıkladı: İstanbul Havalimanı Avrupa’nın zirvesini kaptırmıyor
- Elektrikte yeni dönem için tarih belli oldu
- Enflasyonun üzerinde kazanç var! 'Vadeli'de ince hesap zamanı
- Rekor ikramiye 600 milyon TL