Yaz aylarında artan tehlike: İlk 30 dakikaya dikkat! İşte acil müdahale için yapılması gerekenler
Yaz aylarıyla birlikte teklike yaratan arı sokmasının, alerjik reaksiyonlara neden olabileceğini söyleyen uzman isim, arı alerjisi belirtilerini sıraladı ve ilk 30-60 dakikada yapılması gereken acil müdahale yöntemini anlattı.
Büşra Özbelli Gürsoy/ Posta.com.tr Alerjik reaksiyonlar içerisinde en ciddisi, en tehlikelisi ve potansiyel olarak hayatı tehdit eden durum anafilaksi yani alerjik şok tablosudur.
Marmara Üniversitesi Pendik Eğitim ve Araştırma Hastanesi İmmunolojisi ve Alerji Hastalıkları Bilim Dalı Başkanı Dr. Öğretim Üyesi Sevgi Bilgiç Eltan, "Arıların kendilerini korumak için kullandıkları arı zehiri; yanma, batma, ağrı, kaşıntı, kızarıklık ve şişlik gibi yakınmalara neden olur. Bu normal bir reaksiyondur, çoğu kişi için her arı sokmasında benzer şekilde tekrarlar ve endişe verici bir sağlık sorununa neden olmaz. Nadiren arı zehirinde bulunan ve protein yapısında bulunan bazı maddelere karşı kişide alerji gelişir. Arı allerjisi olan kişilerde arı sokması sonrasında tüm vücutta yaygın kızarıklık, vücutta arının soktuğu yerlerden uzak bölgelerde şişlik, nefes borusunda veya dilde şişliğe bağlı nefes alamama oluşabilir" dedi.
ARI ALERJİSİNE BAĞLI ALERJİK ŞOK: ANAFİLAKSİ
"Anafilaksi nedir?" sorusununa yanıt veren Dr. Öğretim Üyesi Sevgi Bilgiç Eltan, "Arı alerjisine bağlı alerjik şok olarak adlandırılan bu durum genellikle ilk 30 dakika gibi kısa bir süre içinde gelişir, arının soktuğu yerin dışında deri ve mukozalar, solunum sistemi, dolaşım sistemi ve/veya sindirim sistemini etkileyen belirtilerle ortaya çıkar. Arı alerjisine bağlı alerjik şok durumunda ilk uygulanması gereken adrenalindir. Ülkemizde hastanın ve yakınlarının kolayca kullanabileceği adrenalin kalemi (otoenjektör) mevcuttur. Hastanın giysisi üzerinden üst bacak yani uyluğun üst dış yan kısmına basılır ve 10’a kadar sayılır. Hasta yatar pozisyonda ayakları yukarıda olacak şekilde bekletilmeli asla ayakta tutulmamalı veya yürütülmemelidir. Adrenalin akut alerjik durumlarda kalp fonksiyonunu, kan basıncını ve solunumu düzenler ve şişkinliği azaltır." ifadelerini kullandı.
TEHLİKE BELİRTİLERİ
"Ülkemizde her yıl nüfusun en az %20’sinin arılar tarafından sokulduğu ve bunların yaklaşık % 2’sinin ciddi reaksiyon geçirdiği belirtilmektedir." diyen uzman isim, "Alerjik şok olması durumunda ölümcül olması nedeni ile çok hızlı müdahale etmek gerekir. Eğer kişide arı alerjisi varsa genellikle ilk 30-60 dk içerisinde cillte kaşıntı, boğazda şişlik, nefes almada zorluk, mide bulantısı ve kusma, baş dönmesi, hızlı veya yavaş nabız atması ve bilinç kaybı gibi belirtiler ortaya çıkabilir." dedi.
Dr. Öğretim Üyesi Sevgi Bilgiç Eltan, "Arı alerjisini tespit edebilmek için yöntemler var mı?" sorusuna yanıt verdi.
Evet var. Deriden ve kandan yapılabilen alerji testleri, alerjik hastalıkların teşhisinde ve sorumlu alerjenlerin tespit edilmesinde yol göstericidir.
Hangi hastalıkta hangi testin uygulanması gerektiğine mutlaka alerji uzmanı karar vermelidir. Deri testleri ağrısızdır ve hızlı sonuç verir ancak test öncesinde özellikle antihistamin ve kortizon gibi bazı ilaçların belirli süreler alınmaması gerekmektedir. Kandan yapılan alerji testlerinde ise ilaç kullanımına ara verilmesine gerek yoktur.
Peki arı alerjisi olup olmadığı nasıl anlaşılır?
Dr. Öğretim Üyesi Eltan, "Arı alerjisi tanısında öyküde arı sokması sonucu kısa süre içinde birden fazla sistemin etkilenme öyküsü olmalı ve tanıyı kesinleştirmek için alerji uzmanı tarafından arı zehri(venomu) ile alerji testi yapılmalıdır. Testler hem kan, hem de deri testi şeklinde yapılabilir." dedi.
Arı alerjisine daha yatkın olan bir kesim olduğundan bahseden Eltan, "Özellikle ailesinde alerji öyküsü olan ve genetik yatkınlığı olan kişilerde ortaya çıkar. Ancak bunun için hastaların önceden arılarla temas etmiş (sokulmuş) olması gerekir" diye belirtti.
İLK YAPILMASI GEREKEN MÜDAHALE
Dr. Öğretim Üyesi Sevgi Bilgiç Eltan, "Alerji hakkında bir bilgimiz olmasa da, arı soktuğunda yapmamız gereken ilk müdahaleler neler?" sorusuna yanıt verdi.
Arı sokmasından sonra ilk yapılması gereken, arıların bulunduğu bölgeden ani hareketlerden kaçınarak, ancak hızlı ve güvenli bir şekilde uzaklaşmaktır. Eğer sokan arı bal arısıysa ve zehir kesesi halen deride kasılıp zehir vermeye devam ediyorsa, iğne derhal yerinden çıkartılmalıdır. Sokulan bölge temiz, sabunlu su ile yıkanarak kurulanmalıdır. Antiseptikler kullanılabilir. Deriyi tırnaklarla kaşıyıp yara yapmaktan kaçınılmalıdır. Alanı rahatlatmak için soğuk kompres, alerji hapları, kortizonlu kremler, ağrı kesiciler kullanılabilir.
ACİL DURUMLARA KARŞI HAZIR OLUN!
Arı alerjisine bağlı alerjik şok durumunda ilk uygulanması gereken adrenalindir. Ülkemizde hastanın ve yakınlarının kolayca kullanabileceği adrenalin kalemi (otoenjektör) mevcuttur. Arı sokmasına bağlı alerjik reaksiyon öyküsü bulunan hastalar mutlaka alerji testlerinin yapılması için deneyimli bir alerji merkezine başvurmalı, adrenalin kalemi (otoenjektör) ve acil eylem planı almalıdır. Adrenalin kalemi (otoenjektör) okullar, seyahat araçları, turistik tesisler, spor salonları gibi ilk yardım çantası zarureti olan alanlarda bulunmalıdır. Ayrıca biz alerji doktorları tarafından arı alerjisini ortadan kaldırmak için alerji aşıları ile immünoterapi yapılabilmektedir. Bu tedavi yolu ile ciddi alerjik reaksiyon riski önemli oranda azaltılabilmektedir.
ARININ ISIRDIĞI YER NEDEN ŞİŞER?
Cildin alt tabakasında bulunan ince damarlardan artmış plazma sızmasına bağlı oluşan bölgesel ve kendini sınırlayan bir şişliktir. Histamin ve lökotrienler başta olmak üzere pek çok mediatörün etkisi ile olur.
ARI SOKMASI ŞİFA MI?
Dr. Öğretim Üyesi Sevgi Bilgiç Eltan, arı zehirinin belirli noktalara uygulanmasının, 3000 yıldır yaygın olarak tamamlayıcı ve alternatif bir tedavi olarak kullanıldığını söyledi. "Arı zehir tedavisinin anti-enflamatuar, anti-apoptoz, antifibroz ve artroskleroz etkisini gösteren çalışma sayısı artmakta." diyen uzman isim, "Ayrıca, bu tedavi, rheumatoid artrit, amyotrofik lateral skleroz, Parkinson hastalığı, Alzheimer hastalıkları, karaciğer fibrozu, ateroskleroz, ağrı tedavisinde de terapötik yöntem olarak kullanılsa da bazı vakalarda arı zehir tedavisinin yerel kaşınma veya şişkinlik gibi bazı olumsuz etkilere neden olabileceği bildirilmekte. Bu nedenle arı zehirinin güvenliği hâlâ güçlü bir kısıtlayıcıdır. Arı zehirinin olumsuz etkileri, birkaç gün sonra iyileşen hafif cilt reaksiyonlarından, ölümcül ya da ciddi anafilaktik tepkilere kadar değişir. Dolayısı ile yüksek kanıtlı güvenlik ve etkinlik çalışmalarına ihtiyaç var." diye konuştu.
ARI SOKMASINA İDRAR İYİ GELİR Mİ?
"Arı sokmasında kullanılan birçok geleneksel uygulamanın halk sağlığı açısından bazı riskler oluşturabileceği düşünülmektedir." diyen Dr. Öğretim Üyesi Sevgi Bilgiç Eltan, " Ancak genelde yerleşim birimlerinden ve tıbbi tedavi merkezlerinden uzakta ve genellikle kırsal alanlarda gerçekleştirilen yaşamsal faaliyette gözlenen arı sokmaları toplum bireylerini modern tıp bilimi tarafından doğrulanmamış geleneksel uygulamaların kullanımına yöneltebilmektedir. Arı sokmasına idrarın iyi geldiğine dair herhangi bir bilimsel kanıt bulunmamaktadır. Bu nedenle geleneksel uygulamalara ilişkin oluşabilecek sorunların önüne geçmek için uygulama yapmadan önce gereken tıbbi tedavi yöntemini, miktar ve kullanım dozajını belirlemek amacıyla mutlaka konuya ilişkin uzman bir doktora veya aile sağlığı merkezine danışılmalıdır." ifadelerini kullandı.
Uzman isim, "Arının soktuğu yere kolonya, yoğurt vb sürülür mü?" sorusuna, "Arı sokmalarına karşı ortaya konan birtakım bilgiler ve çeşitli alternatif tedavi yöntemleri, tıbbi tedavi imkânının olmadığı koşullarda belki yerine göre çeşitli yararlar sağlamış olabilir. Ancak bilimsel destekten yoksun ve güvenilirliği ortaya konulmamış bu uygulamaları doğru tedavi yöntemi olarak kabul etmek mümkün değildir." diye yanıt verdi.
Dr. Öğretim Üyesi Sevgi Bilgiç Eltan, son olarak "Arılar en çok çiçek kokularını sevmektedir. Parlak renkli ve çiçekli giysiler arılar için çekicidir." diye belirtti.