Son dakika erken teşhis haberleri ile ilgili Posta.com.tr'ye eklenen tüm haberler bu sayfada yer almaktadır. Geçmişte yaşanan erken teşhis gelişmeleri, bugün yaşanan en flaş gelişmeler ve çok daha fazlası sürekli güncel olan erken teşhis haber sayfamızda...
Omurgada görülen eğrilikler olarak tanımlanan skolyozun, erken teşhis edilmediğinde ciddi sağlık sorunlarına neden olduğunu belirten Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Prof. Dr. Mustafa Özdemir, “Erken teşhis edilen vakalarda tedavi seçenekleri çok daha geniştir ve cerrahi müdahale gereksiz yere gündeme gelmeyebilir. Skolyozda tedaviye yönelik birçok seçenek mevcuttur ve hastalarımız bu seçeneklerle oldukça başarılı sonuçlar elde edebilirler” dedi.
Kulak, Burun, Boğaz Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Doğan Atan, işitme kaybının tek kulak ya da her iki kulakta işitme yetisinin azalması olarak tanımlandığını söyleyerek, “Ani işitme kaybı, nedeni tam olarak belirlenemeyen ve üç günden daha kısa sürede gelişen, işitme testinde 30 desibel ve üzerinde (ardışık üç frekansta) kaybın tespit edildiği bir durumdur. Genellikle kulak çınlaması (tinnitus), uğultu gibi semptomlarla birlikte görülür. Nadiren baş dönmesi (vertigo) de eşlik edebilir. En sık 50-60 yaş aralığında görülmekte olup, erkek ve kadınlarda benzer sıklıkta rastlanmaktadır” dedi.
Kadın sağlığı, son yıllarda çok önemli bir dönüşüm sürecinden geçiyor. Artık sadece “hastalıkları tedavi etmek” değil, erken teşhis koymak ve konforlu iyileşme süreçleri sunmak da öncelik haline geldi. Teknolojinin jinekolojiye entegrasyonu, hem dünyada hem de Türkiye’de umut verici gelişmelere kapı aralıyor. Peki neler değişti?
Akdeniz Üniversitesi (AÜ) Tıp Fakültesi'nden Doç. Dr. Nurgül Bozkurt, Türkiye'de tüberküloz oranının sıklığının azaldığını belirterek hastalığın her 100 bin kişiden 14'ünde görüldüğünü söyledi.
Akdeniz Üniversitesi (AÜ) Tıp Fakültesi'nden Doç. Dr. Nurgül Bozkurt, Türkiye'de tüberküloz oranının sıklığının azaldığını belirterek hastalığın her 100 bin kişiden 14'ünde görüldüğünü söyledi.
Diyabetin kronik bir hastalık olup damarlar ve sinirler üzerinde ciddi etkilere yol açtığını belirten Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Hüsrev Diktaş, “Diyabetik ayak, genellikle sinir ve damar harabiyetlerinden kaynaklanır. Ayakta basınç noktalarının değişmesiyle, öncelikle nasır gibi dokular oluşur. Bu nasır dokular ilerlerse, derin yaralar oluşabilir. Bu derin yaralar, kemiklere kadar ilerleyebilir ve enfeksiyon riski artar. Diyabetik ayak ise bu tür komplikasyonların bir sonucudur ve tedavi edilmediği takdirde bacak amputasyonuna kadar ilerleyebiliyor” dedi.
Akciğer kanserinde beslenmenin öneminin altını çizen Göğüs Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Gürhan Öz, "Akciğer kanseri tedavisinde beslenme, hastanın bağışıklık sistemini güçlendirmek, tedaviye bağlı yan etkileri hafifletmek ve genel yaşam kalitesini artırmak açısından kritik bir rol oynar. Akciğer kanseri hastalarının dengeli bir diyetle yeterli besin alması, tedavi sürecini daha iyi tolere etmelerine yardımcı olabilir" dedi.
Uzmanlar, ağız ve diş sağlığı konusunda çocukların erken yaşta bilinçlendirilmesinin gelecekte oluşabilecek diş hekimi korkusunun önüne geçeceğini belirterek, aksi durumda başka sağlık sorunlarının oluşmasına sebebiyet verilebileceğine dikkati çekti.
İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Sena Arıcı, iki haftadan uzun süren, dinlenmeyle geçmeyen halsizlik ve yorgunluğun; kalp ve damar hastalıkları, anemi, tiroit veya metabolizma hastalıklarına işaret ettiğine dikkat çekerek bu durumda doktora başvurulması uyarısında bulundu.
Afyonkarahisar İl Sağlık Müdürü Uzm. Dr. Serhat Korkmaz, böbrek sağlığına dikkat edilmesi gerektiğini ifade ederek, "Türk Nefroloji Derneği tarafından yapılan bir çalışmaya göre her 6-7 erişkinden birinde çeşitli evrelerde kronik böbrek hastalığı bulunmaktadır" dedi.
Afyonkarahisar İl Sağlık Müdürü Uzm. Dr. Serhat Korkmaz, böbrek sağlığına dikkat edilmesi gerektiğini ifade ederek, "Türk Nefroloji Derneği tarafından yapılan bir çalışmaya göre her 6-7 erişkinden birinde çeşitli evrelerde kronik böbrek hastalığı bulunmaktadır" dedi.
Dünya Böbrek Günü, her yıl böbrek sağlığının önemi hakkında toplumu bilinçlendirmek amacıyla kutlanıyor. Bu özel gün, böbrek hastalıkları ve tedavi yöntemleri hakkında farkındalık yaratmayı hedefliyor. Birçok sağlık kuruluşu, dünya çapında bu günde çeşitli etkinlikler düzenleyerek böbrek sağlığının korunması gerektiğine dair mesajlar veriyor.
Uyku apnesi, gece boyunca solunumun kesilmesiyle ortaya çıkan ciddi bir sağlık sorunudur ve tedavi edilmediğinde kalp krizi, felç ve hipertansiyon gibi yaşamı tehdit eden komplikasyonlara yol açabilir. Op. Dr. Enver Ferruh İnan, bu hastalığın erken teşhis ve tedavi ile önlenebileceğini, aksi takdirde çok ciddi sağlık risklerine yol açabileceğini Posta.com.tr okurlarına özel olarak açıklıyor.
Kolon kanserinin erken teşhis edilmediğinde hayati riskleri de beraberinde getirdiği kanser türlerinin başında geldiğini belirten Prof. Dr. Mustafa Öncel, “Daha düzenli ve stresten uzak bir yaşam sürmek genel sağlığımızı iyileştirirken kolon kanseri riskini de azaltır” dedi.
Göz dalması, uzun süre bir noktaya bakarken gözlerimizin yorulması ve algılarımızın bulanıklaşmasıdır. Bu durum genellikle aşırı yorgunluk, stres veya uzun süreli dikkat gerektiren bir işin sonucu olarak ortaya çıkar. Peki, göz dalması sadece bir rahatlama mı, yoksa başka bir şeyin belirtisi olabilir mi?
Sağlık Bakanlığı, 8 bin 255 Aile Sağlığı Merkezi ve 29 bin 74 aile hekimliği birimi tarafından 1 Kasım-31 Ocak tarihleri arasında 10 milyon 564 bin 192 kişiye kronik hastalık taraması ve izlem gerçekleştirildiğini açıkladı.
Grip tanısı konulan çocukların özellikle yüksek ateşin görüldüğü ilk günlerde okula gönderilmemesi gerektiğini vurgulayan Uzm. Dr. Eser Akkuş, "Grip tanısı konulan bir çocukta 5 gün süren yüksek ateş olabilir. Özellikle ateşli döneminde çocuğu okula göndermemek gerekmektedir Bu süreçte çocuk evde dinlenmeli, sağlıklı beslenmeli ve doktorun önerdiği tedaviye uyulmalıdır. Bir hasta çocuğun tüm sınıfı olumsuz yönde etkileyeceği ve hasta edebileceği unutulmamalıdır" dedi.
Kanser, vücudun herhangi bir kısmında anormal hücrelerin hızla büyüyüp çoğalması sonucu gelişen bir hastalıktır. 200’den fazla farklı kanser türü bulunmaktadır ve her biri kendine özgü semptomlar gösterebilir. Erken teşhis, tedavi sürecinin başarısı için kritik öneme sahiptir. Bu yüzden, vücudumuzda ortaya çıkan belirti ve değişiklikleri dikkatle izlemek oldukça önemlidir. Peki, belirtileri nelerdir?
Üroloji Uzmanı Prof. Dr. Tayfun Şahinkanat, prostatın sadece yaşlı erkekleri etkilediği düşüncesinin yanlış olduğunu belirterek, "İleri yaşlarda daha sık görülse de genç erkekleri de etkileyebilir" dedi.
Sabahları yaşanan bazı ufak belirtiler, vücudunuzun ciddi sağlık sorunları hakkında uyarı veriyor olabilir. Yorgunluk, boğaz ağrısı veya gece terlemeleri gibi semptomlar, göz ardı edilmemesi gereken sinyaller taşıyor. Uzmanlar, bu belirtilerin ciddi hastalıkların ilk işaretleri olabileceğini belirtiyor.
Halk arasında 'çikolata kisti' olarak bilinen endometriozis, kadınların hayatını kabusa çevirebiliyor. Bu hastalık sadece üreme sistemini değil, tüm vücudu etkiliyor. Kadın Hastalıkları, Doğum ve Tüp Bebek Uzmanı Prof. Dr. Erkut Attar, hastalığın birçok gizli tehlike barındırdığına dikkat çekerek, “Endometriozis, kadınların yaşam kalitesini derinden etkileyen kronik ve karmaşık bir sorun. Zira hastalık sadece pelvik ağrılar ve üreme sorunlarıyla sınırlı kalmaz. Migrenden, IBS’e, depresyondan kalp hastalıklarına kadar birçok problem için de risk oluşturur. Bu nedenle, endometriozisi anlamak ve yönetmek, multidisipliner bir yaklaşım gerektirir” dedi. Prof. Attar, “Her 10 kadından birinde endometriozis olmasına karşın farkındalık çok düşük. Kadınlar genelde doktora gitmeyi erteliyor, bu da hastalığın ilerlemesine yol açıyor. Şiddetli adet ağrısı varsa mutlaka bir doktora gidilmeli” uyarısında bulundu.
Günlük yaşamda sıkça karşılaşılan baş ve boyun ağrıları çoğu zaman stres, duruş bozuklukları veya kas gerginliği ile ilişkilendirilse de, bu ağrıların altında yatan sebebin çene eklemi rahatsızlıkları olabileceğini belirten Ağız, Diş ve Çene Cerrahisi Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi İpek Necla Güldiken, “Araştırmalar, bireylerin yaklaşık yüzde 30’unda çene eklemiyle ilişkili semptomların görüldüğünü göstermektedir. Baş ve boyun ağrılarının çene ekleminden kaynaklandığı göz ardı edildiğinde, bu durum kronikleşerek hastaların yaşam kalitesini önemli ölçüde düşürebilir” dedi.
Prof. Dr. Müge Harma, yumurtalık kanserinin belirtilerinin diğer hastalıklardan ayırt edilemediğini belirterek, iki haftadan uzun süren sindirim sistemi şikayetlerinin yumurtalık kanserinin habercisi olabileceğini bildirdi.