Son dakika tiroit haberleri ile ilgili Posta.com.tr'ye eklenen tüm haberler bu sayfada yer almaktadır. Geçmişte yaşanan tiroit gelişmeleri, bugün yaşanan en flaş gelişmeler ve çok daha fazlası sürekli güncel olan tiroit haber sayfamızda...
İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Alper Şener, "Gribal enfeksiyon döneminden çıkıyoruz ama bu sıcak soğuk dengesi üst solunum yolu enfeksiyonu kapmanıza sebep olabilir." dedi.
Hipertiroidin, tiroit bezinin fazla hormon üretmesiyle ortaya çıktığını ve vücudun birçok organını etkilediğini belirten Genel Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Hüsnü Aydın tiroit bezinin fazla hormon üretmesiyle ortaya çıkan hipertiroidi hastalığının, özellikle genç yaşlardaki kadınlarda sık görüldüğünü belirtti. Aydın, “Vücudun hemen her organında etkinliği bulunan tiroit hormonlarının fazla olması, hastalarda sıcağa tahammülsüzlük, ateş basması, çarpıntı, kalp ritim bozuklukları, kilo kaybı ve bağırsak hareketlerinde artış gibi belirtilere neden olabiliyor. Fazla tiroit, gözü ve kalbi de vuruyor” dedi.
Hipertiroidin, tiroit bezinin fazla hormon üretmesiyle ortaya çıktığını ve vücudun birçok organını etkilediğini belirten Genel Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Hüsnü Aydın tiroit bezinin fazla hormon üretmesiyle ortaya çıkan hipertiroidi hastalığının, özellikle genç yaşlardaki kadınlarda sık görüldüğünü belirtti. Aydın, “Vücudun hemen her organında etkinliği bulunan tiroit hormonlarının fazla olması, hastalarda sıcağa tahammülsüzlük, ateş basması, çarpıntı, kalp ritim bozuklukları, kilo kaybı ve bağırsak hareketlerinde artış gibi belirtilere neden olabiliyor. Fazla tiroit, gözü ve kalbi de vuruyor” dedi.
Peki, bu ayı nasıl değerlendirmeli, beslenmede ruhsal ve bedensel doyumu sağlamak adına yapmanız gereken bazı ipuçları var hadi gelin biraz Ramazan orucundan ve beslenmedeki ipuçlarından bahsedelim
Tiroit hastalarının Ramazan ayında ilaçlarını nasıl kullanması gerektiğini belirten Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Dr. Sibel Temiz, "Tiroit ilacı kullanan hastalar, ilaç tedavileri hekimleri tarafından uygun şekilde düzenlenerek, ilaçlarını sahurda veya iftarda almak kaydıyla oruç tutabilirler" dedi.
İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Sena Arıcı, iki haftadan uzun süren, dinlenmeyle geçmeyen halsizlik ve yorgunluğun; kalp ve damar hastalıkları, anemi, tiroit veya metabolizma hastalıklarına işaret ettiğine dikkat çekerek bu durumda doktora başvurulması uyarısında bulundu.
Ramazan ayının ikinci haftasına erişmiş olmanın huzurunu yaşarken, oruç tutan bireylerin sağlık açısından dikkat etmeleri gereken noktalar da büyük önem taşıyor. Özellikle kronik hastalıklara sahip bireyler için bu dönemin bilinçli bir şekilde yönetilmesi gerekiyor. Tiroit hastaları da bu grupta yer almakta olup, beslenme ve ilaç düzenlemelerinde yapılacak hatalar sağlıklarını ciddi şekilde etkileyebilir. Peki, tiroit hastaları oruç tutabilir mi? Oruç tutarken nelere dikkat etmeliler? İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Tuğba Memiş konu hakkında merak edilenleri Posta.com.tr okurları için açıkladı. İşte detaylar...
Doğada kendiliğinden yetişen ve sağlık açısından sayısız fayda sunan ışkın bitkisi, özellikle Doğu Anadolu Bölgesi'nde sıkça tüketilmektedir. Halk arasında "yayla muzu" veya "uçkun" olarak da bilinen bu bitki, içeriğindeki güçlü vitamin ve minerallerle vücuda birçok fayda sağlar. İşte doğanın sunduğu bu mucizevi bitkinin sağlığa faydaları!
Kemik sağlığında beslenmenin önemine değinen Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Mustafa Vezirhüyük, “Kemik sağlığında birçok besin ögesinin destekleyici rolü bulunur. Bunlar arasında kalsiyum, D vitamini, protein, magnezyum, fosfor ve potasyum öne çıkar. Fazla tuz içeren gıdalar, alkol, düşük besin değeri olan işlenmiş gıdalar, yüksek oksalat içeren gıdalar, asitli içecekler (gazlı içecekler), yağ oranı yüksek gıdalar, aşırı D vitamini veya takviyelerini gelişigüzel kullanmak ve aşırı kafein tüketimi ise kemik sağlığını olumsuz etkileyebilir” dedi.
Sağlıklı kilo almanın yollarını anlatan Uzman Diyetisyen Mısra Beste Köleoğlu, “Sağlıklı kilo alımı, kalori miktarını artırmanın ötesinde bir anlayış gerektirir. Kalorinin kaynağı, sağlığınızı korumanız açısından büyük önem taşır. Fast-food gibi işlenmiş gıdalar yerine, doğal ve besleyici gıdaları tercih etmek bu sürecin temel taşıdır. Örneğin, tam tahıllar, sağlıklı yağlar (örneğin zeytinyağı ve avokado), kaliteli protein kaynakları (et, tavuk, balık, yumurta) ve taze sebzeler, sağlıklı kilo alımı için ideal seçimlerdir” dedi.
Farklı hastalıkların üşüme hissi oluşturabileceğine dikkat çeken İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Hakani Hazar, “Solunum yolu, mide-bağırsak ve idrar yolu enfeksiyonları, menenjit, hipotiroidi, romatolojik hastalıklar, mineral eksiklikleri, kalp-damar hastalıkları, diyabet, böbrek hastalıkları ve hipotermi üşüme hissi oluşturabilir. Üşüme vücutta yeteri kadar D vitamini bulunmadığında olabilir. Yorgunluk, kemik ve kaslarda güç kaybı, vücut ağrısı, üşüme, uykusuzluk ve yaraların daha geç iyileşmesi görülen semptomlardır” dedi.
Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Duygu Doğdu Topaloğlu, hamilelikteki mide bulantısının anne adaylarının vücutlarındaki hormon değişimlerine bağlı ortaya çıktığını belirterek, “Hamilelikte mide bulantısı gebeliğin 6'ncı haftasında başlayıp, 10'ncu haftada pik yapar, sonra azalarak 17-20'nci haftalar arasında biter. Anne adayları bulantılarını hafifletmek için kendilerini rahatsız eden kokulardan uzak durmalı. Az az sık sık beslenilmeli” dedi.
Kalsiyum eksikliğinin, vücutta yeterli miktarda kalsiyum bulunmaması durumu olduğunu belirten İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Tuğba Yetim, “Kalsiyum kemik sağlığı, kas fonksiyonu, kanın pıhtılaşması ve sinir iletimi gibi birçok önemli işlev için gereklidir. Eksiklik, çeşitli sağlık sorunlarına yol açabilir” diye konuştu.
Kalsiyum eksikliğinin uzun süre ihmal edilmesinin bazı hastalıklara davetiye çıkarabileceği uyarısında bulunan İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Tuğba Yetim, “Kalsiyum eksikliğine bağlı olarak kemiklerin zayıflaması ve kırılgan hale gelmesi, özellikle yaşlı bireylerde osteoporoz açısından ciddi risk oluşturur. Ayrıca, osteomalaziye yol açarak kemiklerin yumuşaması, kas zayıflığı ve ağrılara yol açabilir. Bunun dışında, zamanla kalp ritmi bozukluklarına dahi neden olabilir” dedi.
İyot, vücudun sağlıklı bir şekilde çalışabilmesi için hayati öneme sahip bir mineraldir. Özellikle tiroit hormonlarının üretiminde kilit rol oynayan iyot, bu hormonlar sayesinde metabolizmayı düzenler, enerji dengesini sağlar ve beyin gelişimini destekler. Ancak, iyot eksikliği hem bireysel hem de toplumsal düzeyde ciddi sağlık sorunlarına yol açabilmektedir.
Vücut sağlığı için gerekli olan selenyum, farklı besinlerde doğal olarak bulunur. Dengeli bir yaşam tarzının parçası olan bu mineral, çeşitli işlevleri destekler. Sağlıklı bir diyetle alınması önerilir, ancak aşırıya kaçmamak önemlidir.
Kahvaltı yapmadan okula giden çocuklar için kuruyemişlerden oluşan ara öğünlerin eklenmesi gerektiğini belirten Diyetisyen Şükriye Eral, “Çocukların okullara aç gitmeleri yerine ara öğünler ekleyebiliriz. En azıdan öğle yemeğine kadar aç kalmamış olurlar” dedi.
Düşük riskini artıran faktörlere dikkat çeken Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Aslıhan Alp Öztürk, “Gebelerin kontrolsüz diyabet, hipertansiyon, tiroit ve hormonal bozukluklar gibi devam eden bir sağlık sorunları varsa, düşük yapma riski artmaktadır. ‘Yetersiz serviks’ olarak da adlandırılan bazı rahim rahatsızlıkları veya zayıf rahim ağzı dokuları, düşük yapma olasılığını artırabilir. Sigara içen kişilerin düşük yapma riski sigara içmeyenlere göre daha yüksektir. Kafein veya alkolün yoğun kullanımı da riski artırır” dedi.
Düşük riskini artıran faktörlere dikkat çeken Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Aslıhan Alp Öztürk, “Gebelerin kontrolsüz diyabet, hipertansiyon, tiroit ve hormonal bozukluklar gibi devam eden bir sağlık sorunları varsa, düşük yapma riski artmaktadır. ‘Yetersiz serviks’ olarak da adlandırılan bazı rahim rahatsızlıkları veya zayıf rahim ağzı dokuları, düşük yapma olasılığını artırabilir. Sigara içen kişilerin düşük yapma riski sigara içmeyenlere göre daha yüksektir. Kafein veya alkolün yoğun kullanımı da riski artırır” dedi.
Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Ali Fuat Şengör, hamilelik döneminde dikkat edilmesi gerekenler ve gebelik yaşı hakkında açıklamalarda bulundu. Uzm. Dr. Şengör, üniversite okuyan kişi sayısındaki artışla beraber, gebe kalma ve çocuk sahibi olma yaşının ilerlediğini dile getirdi.
Dermatoloji Uzmanı Dr. Caner Demircan, “Toplumun yüzde 3’ünde görüldüğü düşünülen aşırı terleme koltuk altı, el ve ayak gibi bölgesel olabileceği gibi vücudun tümünde de görülebilir. Ailesel yatkınlık ile ilişkili aşırı terleme daha sık görülmektedir. Ancak stres, anksiyete, baharatlı yiyecekler, nörolojik hastalıklar, menopoz, tiroit hastalıkları, alkol tüketimi ve bazı ilaçlarla ilişkili olarak da aşırı terleme karşımıza çıkabilir” dedi.
Tiroit bezi hastalıkları (guatr) ülkemizde sadece Karadeniz Bölgesi’nde değil, tüm bölgelerimizde sıkça görülüyor. Bu durum da iyot ve selenyum eksikliğinden kaynaklanıyor.
Kadınların çocuk sahibi olmasını zorlaştıran polikistik over sendromunun tedavisinde ana hedefin hastanın sağlığının iyileştirilmesi ve doğurganlığının korunması olduğunu belirten Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Erdal Özmen, "Yaşam tarzı değişiklikleri tedavide ilk sırada yer alır. Egzersiz, sağlıklı beslenme ve ideal kiloya ulaşma şikayetlerin çoğunu azaltabilir" dedi.
Düzenli yapılan sağlık kontrollerinin erken tanı konulmasında önemli olduğunu belirten Check-up Uzmanı Dr. İlyas Türköz, “Erken teşhis, sağlığınızı korumanın en önemli yoludur. Check-up, potansiyel sağlık sorunlarını tespit etmek ve önlem almak için kritik bir fırsattır” dedi.