Son dakika yaşam süresi haberleri ile ilgili Posta.com.tr'ye eklenen tüm haberler bu sayfada yer almaktadır. Geçmişte yaşanan yaşam süresi gelişmeleri, bugün yaşanan en flaş gelişmeler ve çok daha fazlası sürekli güncel olan yaşam süresi haber sayfamızda...
Yaşlı nüfus olarak kabul edilen 65 ve daha yukarı yaştaki nüfus, 2019 yılında 7 milyon 550 bin 727 kişi iken son beş yılda %20,7 artarak 2024 yılında 9 milyon 112 bin 298 kişi oldu. Yaşlı nüfusun toplam nüfus içindeki oranı ise 2019 yılında %9,1 iken, 2024 yılında %10,6'ya yükseldi. Yaşlı nüfusun 2024 yılında %44,6'sını erkek nüfus, %55,4'ünü kadın nüfus oluşturdu.
Günlük yaşamın yoğun temposu, toplumsal rolleri ya da bilgi eksikliği gibi farklı etkenler nedeniyle kadınların sağlıklarına yeterli özeni göstermediğini söyleyen Kadın Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Öğr. Ü. Mert Yeşiladalı, bu durumun ciddi sağlık sorunlarına zemin oluşturabileceğine dikkat çekti.
Günümüzde “Mutluluğun formülü nedir?” sorusuna verilen yanıt, muhtemelen ‘zenginlik’ olur! İkinci sırada büyük olasılıkla ‘başarılı bir kariyer’ yanıtı gelir… 2018 yılında yüz bin, üniversite birinci sınıf öğrencisine aynı soru soruldu...
Günümüzün bilim dünyasında, yaşam süresi hakkında yapılan birçok araştırma, genetik faktörler ve yaşam tarzı gibi unsurları göz önünde bulunduruyor. Ancak yakın zamanda yapılan bir çalışma, tırnaklarımızın uzama hızının hayatımızın ne kadar süreceğiyle doğrudan bir ilişkisi olabileceğini ortaya koydu. 1979 yılında yapılan bir araştırma, tırnak büyümesinin insanın biyolojik yaşlanmasını yansıtan bir gösterge olabileceğini ileri sürdü. Bu bulgu, sağlık alanında önemli bir tartışma başlattı. Peki arasında nasıl bir bağlantı bulunuyor?
Astroloji, insanların kişilik özelliklerini, eğilimlerini ve yaşamlarını etkileyen faktörlerden biri olarak kabul ediliyor. Ancak bazı inançlar, burçların sadece kişilik değil, aynı zamanda bir kişinin yaşam süresi üzerinde de etkisi olduğuna dair düşünceleri içeriyor. Peki, hangi burçlar daha uzun yaşar? Bu sorunun cevabı, bazı astrolojik özelliklere dayalı olarak incelenebilir. İşte daha uzun yaşam süresine sahip olduğu düşünülen burçlar!
Türkiye’de ilk HIV vakasının 1985 yılında tespit edildiğini dile getiren Prof. Dr. Doğancı, tanı konduktan kısa süre sonra yaşamını yitiren bu hastanın ülkemizde HIV/AIDS ile mücadelenin başlangıcını temsil ettiğini anlattı. 1988 yılında Dünya Sağlık Örgütü tarafından 1 Aralık’ın, ‘Dünya AIDS Günü’ olarak ilan edildiğin hatırlatan Prof. Dr. Doğancı, ‘Ancak 2002 yılına kadar Afrika’da milyonlarca insan bu virüsle yaşarken yalnızca küçük bir kısmı tedaviye erişebildi’ dedi.
Antibiyotiklerin pek çok yan etkilerinin görülebildiğini belirten Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Mustafa Sünbül, “Bunların sık görülenleri bulantı, kusma, ishal, ciltte döküntü gibi genellikle hafif yan etkilerdir. Ancak bazen nadir olarak alerjik şok, kemik iliğinin baskılanması gibi ciddi yan etkilerde görülebilir. Bazı antibiyotikler karaciğere veya böbreğe zarar verebilir” dedi.
Türkiye'de ortalama yaşam süresi 2000 yılından bu yana, OECD verilerine göre yüzde 12,46'lık bir artışla 78,1'e yükseldi. Türkiye'nin artık yaşlı bir ülke olduğunu söyleyen Prof. Dr. Alper Şener, bazı aşıların yaşlılarda unutulmaması gerektiğine dikkat çekerek, "Yaşlılarımıza ne kadar fazla yatırım yaparsak onları ne kadar el üzerinde tutarsak, aşılamalarla ne kadar uzun süre korursak birlikte yaşamaya devam ederiz" dedi.
Genel Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Mehmet Ali Gök, obeziteyle ilgili uyarılarda bulundu. Obezitenin ciddi sağlık sorunlarını beraberinde getirdiğini ifade eden Doç. Dr. Mehmet Gök, “Obezite insanın yaşam süresini kısaltan çok ciddi bir sorundur” dedi.
İngiltere'den uzmanlar, "Baby Boomers" olarak adlandırılan 1946-1964 kuşağı ve sonrasında doğanların, kendinden önceki kuşaklara kıyasla daha fazla sağlık problemiyle mücadele ettiğini ve kronik hastalıkların nesiller boyunca arttığını bildirdi.
Bilimsel bilgileri topluma en doğru şekilde ulaştırma misyonuyla faaliyetlerini yürüten Sabri Ülker Vakfı tarafından 2016 yılından beri verilen Sabri Ülker Bilim Ödülü, İstanbul’da gerçekleştirilen törenle sahibini buldu. Toplum sağlığı üzerine araştırmalar yapan genç bilim insanlarına verilen en saygın ödül programları arasında yer alan Sabri Ülker Bilim Ödülü’nün bu yılki sahibi Berlin’deki Max Planck Moleküler Genetik Enstitüsü'nde Kök Hücre Kromatin Grubu’nun liderliğini yürüten Dr. Aydan Bulut Karslıoğlu oldu.
İç Hastalıkları Uzmanı Nilgün Şeşen Öncül, önümüzdeki yıllarda beklenen ortalama yaşam süreleri ile, erkeklerde ve kadınlarda değişen yaşam sürelerine ilişkin açıklamada bulundu. Uzm. Dr. Öncül, “TÜİK’in son raporuna göre beklenen yaşam süresi ülkemizde ortalama 77.3 yıl. Bu kadınlarda 80 yıl, erkeklerde 74.7 yıla denk geliyor. Kadınların erkeklere göre biraz daha uzun yaşadığını görüyoruz” dedi.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2023-2100 yıllarına ilişkin nüfus projeksiyonlarını açıkladı. Buna göre, Türkiye nüfusunun 2100 yılında 77 milyonun altına düşmesi bekleniyor.
Meksika’daki son, Latin Amerika'daki tek panda olan Xin Xin, 34. yaş gününü en sevdiği meyvelerden oluşan buzlu pastayla kutladı. Meksika'nın başkenti Meksiko’daki Chapultepec Hayvanat Bahçesi'nde yaşayan dişi dev panda Xin Xin’i yeni yaşında veteriner ve bakıcıları unutmadı. Dünyanın en yaşlı pandalarından biri olan Xin Xin, Çin'e ait olmayan az sayıdaki pandadan biri olma özelliğini taşıyor.
Cinsel yolla geçen enfeksiyonların en sık korunmasız cinsel temasla aktarıldığını belirten Prof. Dr. Osman Köse, “Bu enfeksiyonlar, 30'a yakın mikroorganizmayla ortaya çıkıyor ve ciddi sağlık sorunlarına yol açabiliyor. Buna karşın, savaşmak için her türlü olanağa sahibiz. Kalıcı hasarın önüne geçmek için zamanında tanı ve tedavi gerekiyor. Korunma yöntemleri hakkında bilinçlenmek ve bunları uygulamak da hayati önem taşıyor. Güncel tedavilerle yaşam süresi onlarca yıl uzayabiliyor" dedi.
Uzun bir ömre sahip olmak, pek çok kişinin hayalleri arasında yer alıyor. TÜİK tarafından yayınlanan veriler ise Türkiye’de hemen hemen herkes bunun hayalini kursa da kadınların ve erkeklerin yaşam ortalama süresini ortaya koyuyor. İl il açıklanan detaylara göre bir erkekle bir kadın arasındaki yaşam süresi farkı tam 5,5 yıl. Peki, kadın kaç yaşına kadar yaşıyor? Erkekler kaç yaşına kadar ömrünü sürdürüyor? İl il yaşam ortalaması verileri…
Araştırmacılar, 2050’ye kadar dünya genelinde ortalama yaşam süresinin yaklaşık beş yıl artacağını; erkeklerin 76, kadınların 80 yaşına kadar yaşayacağını açıkladı.
Kanada Ontario’da birkaç hafta ömür biçilen ve acil nakil olması gereken Amanda Husk’a bulunan karaciğer, kadının alkol bağımlısı olması nedeniyle doktorlar tarafından reddedildi. Uzmanlar “Size yepyeni bir karaciğer verebiliriz, ancak karaciğerinizin iflas etmesine yol açan koşulları değiştirmiyorsanız neye yarar!” açıklaması yaptı.
Prof. Dr. İlhan Satman, son birkaç yılda obezitenin gizli pandemi boyutlarında tüm toplumlarda arttığını söyledi. Satman, "1998 yılında toplumda yüzde 22 civarında olan obezitenin günümüzde yüzde 30’lara çıktığını ve yüzde 31 civarına ulaştığını gördük. Yaptığımız modelleme çalışmalarında 2045 yılına doğru toplumun yüzde 45-50'sinin obeziteli olacağı öngörülüyor" dedi.
Bebeklik ve çocukluk döneminde beyin hızla gelişse de bu gelişim hayat boyu devam ediyor. Çünkü beyin her yaşta kendini yenileyebiliyor, gelişiyor ve yeni nöronlar oluşabiliyor. Beyin de vücudumuzdaki kaslar gibi çalıştıkça gelişiyor ve formunu koruyor. Beyin sağlığını korumak için neler yapılması gerektiğine ilişkin görüşlerini paylaşan Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Zeynep Aydın, “Sağlıklı bir beyin için haftada üç kez, en az 30 dakika yürüyüş veya spor yapılması gerekiyor. Eğitim düzeyi yüksek olan veya kendilerini sürekli geliştiren kişilerin de ileri yaşlarda beyin hastalıklarına yakalanma oranı daha düşük oluyor” diye konuştu.
Bebeklik ve çocukluk döneminde beyin hızla gelişse de bu gelişim hayat boyu devam ediyor. Çünkü beyin her yaşta kendini yenileyebiliyor, gelişiyor ve yeni nöronlar oluşabiliyor. Beyin de vücudumuzdaki kaslar gibi çalıştıkça gelişiyor ve formunu koruyor. Beyin sağlığını korumak için neler yapılması gerektiğine ilişkin görüşlerini paylaşan Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Zeynep Aydın, “Sağlıklı bir beyin için haftada üç kez, en az 30 dakika yürüyüş veya spor yapılması gerekiyor. Eğitim düzeyi yüksek olan veya kendilerini sürekli geliştiren kişilerin de ileri yaşlarda beyin hastalıklarına yakalanma oranı daha düşük oluyor” diye konuştu.
Dünya Sağlık Örgütüne (DSÖ) bağlı uluslararası Kanser Araştırma Ajansının (IARC) bu yıl yayımladığı rapora göre, 2022'de 20 milyon yeni kanser vakası görülmüşken, düzensiz beslenme, tütün ürünleri kullanımı, hareketsizlik, stresle birlikte bu rakamların artacağı tahmin ediliyor. Dünya genelinde 2050'de 35 milyondan fazla yeni kanser vakasının olacağı öngörülürken, 2022'deki tahmini 20 milyon vakaya oranla yüzde 77'lik artış yaşanması bekleniyor. Medicana Sağlık Grubu Genel Cerrahi Bölümü’nden Prof. Dr. Muzaffer Sarıyar ve Doç. Dr. Ozan Akıncı, kanseri önleme konusunda önemli bilgiler verdi.
Kanserin, dünyada ve Türkiye’de sebebi bilinen ölümler arasında kalp ve damar hastalıklarından sonra ikinci sırada yer aldığını söyleyen Genel Cerrahi uzmanı Prof. Dr. Muzaffer Sarıyar, “Kanserin bu kadar yaygınlaşmasının sebepleri arasında artan stres, tütün ve alkol tüketimi, yanlış beslenme, işlenmiş gıdalar, sanayileşmenin getirdiği hava kirliliği bulunuyor. Özellikle 50 yaş altı kanser vakalarının son 30 yılda daha da arttığı biliniyor. Bu nedenle Z kuşağı olarak da bilinen kitle için kanserle mücadele büyük önem taşıyor” dedi.