Aleyna Tilki'nin kız kardeşi Ayça'dan ilginç sözler!
Yeni bir Tilki rüzgârına hazır mısınız? Ablası, şarkıcı Aleyna Tilki'nin ardından parlama sırası şimdi onda. Daha 14 yaşında ama kişisel gelişim üzerine bir kitap ve senaryolar yazıyor, ilk filmi 'Masal Şatosu: Sihirli Davet' cuma günü vizyona girecek. Ayça Tilki Hürriyet'ten Hakan Gence'ye konuştu. İşte Ayça Tilki'nin çok konuşulacak açıklamaları...
* Ablan Aleyna Tilki dünya starı olmak istediğini söylüyor. Sen de şimdi bir film projesiyle karşımızdasın. Senin de öyle iddiaların var mı?
- Benim daha farklı hayallerim var. Yazı yazmayı seviyorum. Ablamın son şarkısı ‘Nasıl Aşkta?’nın sözlerinin bir kısmını yazdım. Bir kitap ve bir film senaryom da var. Onları yayımlatmak ve o işi büyütmek istiyorum.
* Ne zamandır yazıyorsun?
- Ablam ‘Şeker Portakalı’nı okuduktan sonra yazmaya başlamıştı. Bana da tavsiye etti, kendimi hazır hissettiğimde okudum ve ben de yazmaya başladım. O kitap bizim hayatımızın dönüm noktası.
* Hangi konularda yazıyorsun?
- Bir kişisel gelişim kitabı, bir çocuk kitabı, bir de senaryom var. Bir de roman yazıyorum.
* Bu yaşta kişisel gelişim üzerine ne yazmış olabilirsin?
- Hayata bakış açımı anlattım.
* 14 yaşında hayata bakışın nedir?
- Benim kalbim kin tutamıyor. İnsanlardan nefret edemiyorum. Biri hatalıysa bile önce nedenlerini soruyorum. İnsanlar da bilmeden başkalarını yargılamasın istiyorum. Her şeyin sevgiyle kazanılacağına inanıyorum. Kişisel gelişim kitabım tam da bunu anlatıyor. Romanım bir kızın hikâyesi olacak. Empati kurmayı çok seviyorum. Empati yapmak, bana göre karşımdaki kişiyi olduğu gibi anlamaktır. Bu şekilde düşünerek bir karakter oluşturdum. Senaryom da, şizofreniye bakış açımı anlatıyor.
* Şizofreniye bakış açın mı?
- Evet, şizofreni olmak bazen ayrıcalık gibi geliyor.
* Neden?
- Düşünsene, hiç kimsenin göremediği şeyleri görüyorsun. Bazen çok ürkütücü ama çok da özel. Öyle birini tanımıyorum ama tanımayı isterdim. Bu sebeple böyle bir konuyu ele aldım. Film senaryomda da vurgum, mavi renk. Dönem dönem ruhumu bağdaştırdığım renkler oluyor. Şu an rengim mavi gibi geliyor. Gökyüzüne bakınca rahat hissediyorum.
* Bu yaşta biri için biraz ilginç bir kızsın.
- Arkadaşlarım da zaten beni hep ürkütücü buluyor (gülüyor).
* Sana neler ilham veriyor?
- Hayat! Genelde yalnız oturmayı tercih ediyorum. Okulda insanları gözlemleyip sorguluyorum. Bazen renkleri, bazen sevdiğim insanların kokularını düşünerek yazıyorum.
* Gelecekle ilgili hayalin ne?
- Geleceği düşünmeden, yaşımı yaşamak istiyorum. Bazen kendimi suçlu hissediyorum. Ablamı seven insanlar beni de çok seviyor. Beni tanımadan kalplerini açıyorlar. O değeri hak etmek için oyunculuğu ve yazmayı birlikte götürerek elimden geleni yapacağım.
SEVGİLİSİNİ SEVMEDİYSEM TEKMEYİ GEÇİRİRİM
* Kolyelerim hep kilit ve anahtar şeklinde. Karakterimi sembolize ediyorlar. İrademin anahtarı bir tek bende var.
* Küçüklüğümde ablamın sevgilileri benden çok çekmişti. Sevmediysem ablamın görmediği yerde tekmeyi geçirirdim. Şimdi de öyle biri hayatına girse müdahale ederim.
* Soyadımla küçükken çok dalga geçiyorlardı. Artık alıştılar. Ablama ‘Aleyna Baba’ diyorlardı, şimdi bana da ‘Ayça Baba’ demeye başladılar. Bizim Babalar Günümüzü kutluyorlar.
DÜETİMİZ GELİYOR, RAP SÖYLEYECEĞİM
* ‘Masal Şatosu: Sihirli Davet’ filmine nasıl dahil oldun?
- Yapımcı Samsun Demir anneme filmden bahsetmiş. İçinde masal kahramanlarının olduğu bir film fikri beni çok heyecanlandırdı. Film, masal kahramanlarını kurtarmak için ‘Kara Kraliçe’ye karşı verilen mücadeleyi anlatıyor. Benim canlandırdığım karakter ‘Deniz’; sakin ve cool bir karakter. Ben de öyleyimdir.
* Ablan Aleyna Tilki olduğu için filmde oynadığını düşünenler olacaktır.
- Ablamla Vine’da da paylaşımlar yapıyorduk. O zamanlar da film teklifleri geliyordu. Şimdi de katkısı varsa teşekkür ederim, benim için iyi oldu.
* Senin ablan kadar sivri açıklamaların yok sanırım...
- Bir keresinde, “Gelecekte ablan hariç hangi ünlü olmak istersin?” diye sormuşlardı; “Gelecekteki ben olmak isterim” demiştim. Onun dışında hiç büyük konuşmadım.
* Birlikte şarkı söyleyecek misiniz?
- Bu sene bitmeden düet yapacağız. Şarkının bir bölümünde rap söyleyeceğim. Sözlerin yüzde 80’ini ben yazdım.
RUHUMUN BİLGE BİRİNDEN ÇIKARAK BANA GELDİĞİNE İNANIYORUM
* Erken yaşta tanındın. Bu sana nasıl hissettiriyor?
- Kendime bu doğum günüm için bir mesaj yazmıştım. Ruhumun bana dokuz yaşımda verdiği bir söz vardı.
* Ruhunun mu?
- Evet. Onun değişik mesajlarını rüyalarımda görürdüm. Ruhum bana, “Ben 100’üncü yılıma girdiğimde karakterini bulacaksın” demişti. Ben 14 yaşıma girdiğim an, ruhum da 100’üncü yaşını dolduruyor. Ben de karakterimi görebileceğim.
* Reenkarnasyona mı inanıyorsun?
- Evet, ruhumun tam düşünce yapıma sahip olmasa da bilge birinden çıkarak bana geldiğine inanıyorum.
* Nerede okuyorsun?
- Liseye geçtim. Saint Joseph Lisesi’ne gitmeyi düşünüyorum.
* Çok arkadaşın var mı?
- Sadece ablam için iyi davrananlar oluyor. Bu yüzden az ama gerçek arkadaşım olması önemli.
* Okulda kötü şeyler yaşadığın oluyor mu?
- Ortaokulda çok şey yaşadım. Bir gün bir sürü kişi peşimden koştu. Bir yerde yakaladılar. Öğretmen gördü ve beni korudu. Sanırım tanınıyorum diye bazı kızlar çok kıskançtı. Meğer sevdikleri çocuk beni seviyormuş. Ben tanımıyordum bile.
* Psikolojik destek alıyor musun?
- Kendi kendime yetiyorum.
EVDE ABLAM SÜREKLİ ŞARKI SÖYLER, BİZ DE KENDİMİZİ KAPTIRIP HER SANİYE DANS EDERİZ
* Nasıl bir evde yaşıyorsun?
- Evden müzik ve dans eksik olmaz. Ablam sürekli şarkı söyler. Biz de kendimizi kaptırıp her saniye dans ederiz. Modumuza göre müzik tarzımız değişse de asla durmuyoruz.
* Evde birlikte oyunlar oynadığın ablan bir anda Türkiye’nin starı oldu. Son birkaç yılda neler yaşadın?
- Gurur vericiydi. Ablam küçükken koltukların üzerine çıkıp sanki karşısında seyirci varmış gibi şarkılar söylerdi. Çok tatlıydı. Hayali gerçek oldu. Onun adına çok mutlu oldum.
* Herkesin star olarak gördüğü bir ablayla yaşamak nasıl bir şey?
- Çok iyi anlaşıyoruz. Konserlere gittiğinde onu özlüyorum, bekleyişte olmak bile hoşuma gidiyor.
* Yaşlarınız yakın, hiç onu kıskandığın olmuyor mu?
- Başarısını kıskanmıyorum. Ama onu başkalarından kıskanıyorum.
* Ablanın şöhreti hayatında neler değiştirdi?
- Tanımadan, görmeden insanlar bana kalbini açıyor. Buna vesile oldu.
* Olumsuz yanları...
- Sosyal alana çıktığımda rahat olamıyorum. Nedensiz yere önyargıyla yaklaşıp kırmaya çalışanlar da oluyor. Ama olumsuz şeyleri olumluya çeviriyorum. Kötü yorumlar beni güçlendiriyor.
* Ablanın üzerine çok gelindiği hatta ağlayarak video çektiği bile oldu. Bunları gördüğünde ne hissediyorsun?
- Bu kadar şey yaşıyor. Bırakın da bir kez olsun ağlasın. O gün onun adına duygularını yaşayabildiği için sevinmiştim. İçindekileri boşalttı.
'NEDEN KAYDIRAKTAN KAYIYORSUN' DİYORLAR
* Ablan 16 yaşında sahneye çıktığı için çok eleştirildi. O dönem nasıldı?
- İnsanların bunu eleştirmeleri saçma. Daha reşit olmadan bir şeyler başaran bir genç var ve bizim ülkemizde. Ablam o dönem bir röportajında, “Tanınmadan önce de beni sokakta parmakla gösterirlerdi” demişti. Yalan değil. Ben doğduğumdan beri öyle. Şimdi de, “Ayça geçiyor” diyorlar.
* Ablanın yaşadıklarına bakınca şöhret seni korkutuyor mu?
- ‘Yaratıcı’ dışında hiçbir şeyden korkmuyorum.
* Şöhretin olmadığı bir hayatı özlüyor musun?
- Evet. Çünkü bizim çocuk yanımız var. Ablamla hâlâ parka gitmeyi ve oyuncak almayı çok seviyoruz. Mesela kaydıraktan kayıyorum. Tanıyanlar, “Neden” diyor. Ne demek neden? Çocuk olamaz mıyız?
ABLAMLA DAMA UZANIP YILDIZLARI İZLERDİK
* Annem kız öğrenci yurdunda iletişim müdürü. Babam yeni bir dükkân açacak.
* Ablamla Konya, Seydişehir’de doğduk. Oturduğumuz ev aile apartmanı gibiydi. Her gün bahçede bütün aile kahvaltı yapardık. Ablamla dama çıkardık. Uzanıp birlikte yıldızları izlerdik. Ardından İzmir’e taşındık ve orada büyüdük. Sonra da İstanbul’a geldik ve burada kaldık. Burası güzel çünkü.
* Anne ve babam iki sene önce ayrıldı. Arkadaş gibiler. Annemle kalıyorum, babamla da sık sık görüşüyoruz. Annem çoğu insanın sahip olmak isteyeceği bir anne. Kalbi temiz ve bütün kalbini bize adıyor.
- Felç geçirdi hayatı değişti! Doktorları şaşkına çeviren gelişme: Kendi sesini tanıyamadı
- Kaşık kaşık yiyoruz ama metabolizmayı alt üst ediyor! Her kahvaltı sofrasında var, ömrü 10 yıl kısaltıyor, diyabete davetiye çıkartıyor
- Karaciğeri resmen yeniden doğmuş gibi yapıyor! Her sabah aç karnına 1 kaşık yutmak yetiyor: Bağırsakları fokur fokur çalıştırıp ömre 10 yıl ekliyor!
- Göz altı morluklarını tarihe karıştırıyor! 3 malzemeyle evde hazırlanıyor: Kan dolaşımını hızlandırarak cilt tonunu eşitliyor
- 3 hafta uygulayınca iğne ipliğe çeviriyor! Vücuttaki yağları eritiyor: Metabolizmayı çalıştırıp forma sokuyor