"2011, kadının yılı olacak"
Hem Susan Miller'in öngörülerini hem 2011'de bizi nelerin beklediğini astrolog Öner Döşer'e sorduk. Bu arada 72 günde profesyonel astrolog olunacağını öğrendik
RÖPORTAJ: GÖKSEL GÖKSU
2011 yılı arifesinde ünlü astrolog Susan Miller’in Türkiye’ye ilişkin öngörüsü, gözlerin 21 Aralık’a çevrilmesine neden olmuştu. Ben de astrolojiden hiç anlamayan biri olarak, herkes gibi ayın 21’ini bekledim. O gün Türkiye’nin kaderi değişecekti. Ama değişmedi.
Astrolojik tahminler alt üst oldu. Kafamız karıştı. Ya Susan Miller iyi bir astrolog değildi ya da biz bir şeyleri yanlış anlamıştık. İyi de hangisi? Hem Miller’in öngörülerini hem 2011’de bizi nelerin beklediğini astrolog Öner Döşer’e sorduk. Bu arada 72 günde profesyonel astrolog olunacağını öğrendik.
Susan Miller nerede hata yaptı? Daha doğrusu, hata mı yaptı?
Susan Miller illa ki iyi bir astrologdur. Bence söylediği yanlış anlaşıldı. Astroloji bakışıyla tutulmalar, olduğu günden itibaren bir titreşim başlatır. Ama ay tutulmaları, özellikle 6 aylık sürede etkilidir. Güneş tutulmalarında bu süre uzar. Ayrıca ‘tutulmalar negatif enerji ortaya çıkaracak’ diye bir şey yok. Pozitif veya negatif, hayatımızdaki hızlı değişimleri ortaya çıkarır.
Peki siz ne diyorsunuz?
Ay tutulması Türkiye’yi nasıl etkileyecek? 29 derece İkizler burcunda olan ay tutulması, Türkiye astroloji haritası üzerinde çok etkili. Ay, astroloji haritalarında halkla ilgili konuları anlatır. Özellikle de kadınlar, yani dişil enerji üzerindeki etkileri anlatır. Ay tutulmasının etkileri, halk, en çok da kadınlar üzerinde ortaya çıkacak. Pozitif ve negatif anlamda zorlayıcı etkiler de var değiştirici, reformist etkiler de... Öncelikle, Türkiye’nin astroloji haritasında Ay zayıf bir konumda. Kadınlarımız yeterli derecede ön plana çıkamıyorlar. Bu tutulma onu tetikledi bence. Yani dişil enerjinin daha fazla ortaya çıkacağı bir döneme girdik.
Yani?..
Kadınların sosyal-kültürel, politik alanlarda, ekonomik alanlarda gündeme gelmesi gerekiyor ve bu tetiklendi. Bunun içine türban meselesini de koyarsınız, politikada daha aktif olmayı ya da sanatı, kültürel alanları... Zaten 2012’de en önemli nokta, eril enerjiye, yani ataerkil sisteme nazaran geri planda kalmış dişil enerjinin dengeye gelmesi gerektiğidir. Denge isteniyor. Astroloji haritasına baktığım zaman 21 Aralık 2012’de eril-dişil enerjinin dengeleneceğini düşünüyorum. Bunun çok önemli merkezlerinden biri Türkiye, özellikle de İstanbul. Bunu iddia ediyorum.
Dişil enerji ne demek?
Ying ve Yang dengesi demek. Erkeklerde de kadınlarda da dişil ve eril enerji var. Ama kadınların dişil enerjisini en çok anlatan, içsel sezgi.
İşte buna inanıyorum.
Dişil enerjinin işlevi yol göstermek, rehberlik etmektir. Sezgilere, iç bilgeliğine kulak vermektir. Ataerkil toplumumuzda erkeklerimiz çok fazla mantıklı. Eril enerji baskın, taşların üzerinde etki yaratan bir enerji. Egoyu ön plana çıkarıyor. Halbuki bu süreç, egoyu istemiyor. Bu süreç, alıcılık ve kabulleniciliği istiyor. Bu da otomatik olarak, dişil enerji ve dişil enerjinin doğal temsilcisi kadında var. Her koşulda mecliste daha fazla kadın görmemiz mümkün.
“Kadına oynayan parti, kazanacak”
O zaman seçimlerde dişil enerji etkili mi olacak?
Mesela kadın milletvekili sayısı artacak mı? Kadınları ön plana çıkartan, kadrolarına daha çok kadın katan partiler atağa geçebilir bu dönemde. Kadınlar empati, merhamet, şefkat gibi özellikleriyle bu dönemin sert ve gergin etkilerini yumuşatacaklar. Çünkü 21 Aralık’taki tutulma, gerginliklerin ortaya çıkması riskine işaret ediyor. Kutuplaşma, bölünme risklerini anlatıyor. Burada bu dengeyi sağlayacak olan en önemli faktör, kadınlarımızdır.
Astrolojik harita “Kadınlar öne çıkacak” diyor yani.
Evet. Arka planda kalan, bastırılmış, yeterince değer verilmemiş kadın figürleri öne çıkacak.
“Merkez İstanbul” diyorsunuz...
Bu enerji dalga dalga yayılacak. Sanat ve spiritüel alanlarda İstanbul daha fazla dikkat çekecek.
Siyasi bir etkiden söz etmiyorsunuz o zaman...
Ulusal büyüme, yüksek zihinsel aktivitede bilgi paylaşımının artması, eski kalıpları kırma isteğinin artması, baskılardan kurtulma, sınırları aşma, özgürlük algısında yenilenme, reformların artması, yaratıcılığın yükselmesi gibi etkilerden söz ediyorum.
Başka ne gibi değişiklikler bekliyorsunuz?
6 ay içinde Türkiye’de, özellikle medyada taşların yerinden oynaması söz konusu. 2 yıl boyunca İkizler ve Yay burcunda tutulmalar olacak. İkizler ve Yay da yayıncılık, gazetecilik alanlarını etkiliyor. Ayrıca uluslararası ekonomi ve bankacılık sistemlerinin etkilenmesi görünüyor. 4 Ocak 2011’de gerçekleşen güneş tutulması ABD astrolojik haritasının ekonomiyle ilgili alanını gergin etkiliyor. Dolayısıyla ABD yeniden ekonomik türbülansa girebilir.
Altı aylık süreçte mi?
Size tarihler verebilirim. Tutulmanın tetikleneceği zamanlar 26 Mart, 7 Nisan, 19 Nisan, 16 Ağustos ve 24 Ağustos civarı...
“İlkbaharda kutuplaşma”
Türkiye’de ne bekleyebiliriz o tarihlerde?
Türkiye’de bu yıl mart ve nisan aylarını da içeren 2-2.5 aylık sürede iç gerginlikler bekliyoruz. “Kutuplaşma ve gerginliğin üstesinden gelmek lazım” diyoruz.
Peki borsayı nasıl tetikleyecek?
Aynı aylar, dünyada ekonominin türbülansta olduğu zamanlar. 2011’in ilk yarısında dünyada ekonomik anlamda yeni bir türbülans yaşanabilir. Türkiye’de bunun daha yumuşak atlatılacağını düşünüyorum.
Siyaseti ya da cebimizdeki parayı gezegenler nasıl etkileyebiliyor?
Astroloji, esasında bir tahmin yöntemidir, kehanet değildir. Potansiyeller vardır. Bunlara dayanarak ana prensipler vardır. Tahmininizi ortaya koyarsınız. “Kesin böyle olacak” diye bir yargı yok. Potansiyelleri sizin uzanıp almanız gerekir, bunun için de çaba gösterirsiniz. Akılcı davranarak negatifliği yok edebilirsiniz. Yani insanoğlunun iradesi vardır, gezegenlerin ise yoktur.
“Falan burcun kadınları şöyle olur, erkekleri böyle olur” gibi genellemeler var. Bu ne kadar doğru?
Tabii ki yüzde 100 doğruluk olamaz. Türkiye nüfusu 72 milyon. Bunu 12’ye bölün, bir burca 6 milyon insan düşer. 6 milyon insan aynı anda aynı türde etkiler yaşayamaz. Bu bir genellemedir. “Yüzde kaç oranında tutarlıdır?” derseniz buna bir oran koyamayız. Ne yazık ki insanlar astrolojiyi sadece burç yorumları olarak algıladılar. Aslında en doğrusu bireysel horoskoplar. Sizin doğum tarihinizi alırım, saatinizi alırım, doğum yılınızı alırım, buna göre doğum haritanızdan değerlendiririm. İradeniz ve seçimlerinizi kullanma potansiyeliniz hariç, başarı oranım yüzde 90’dır.
Aynı astroloji haritasına bakıp birden farklı yorum yapılabilir mi?
Astroloğun bakışına bağlı olarak farklı yorumlar getirilebilir. Ama eğitimin verdiği temel prensipler ortaktır. İşin içine yorum girdiği zaman, mutlaka farklılıklar çıkar.
“72 haftalık astrolog olursunuz”
Astroloji okulunuz var. Ne tür dersler veriyorsunuz?
72 haftalık bir eğitim programım var. Ekonomik astroloji, dünya astrolojisi, finans astrolojisi, saatler astrolojisi, uygun seçim zamanı astrolojisi, kişisel horoskoplarla ilgili astroloji ve ilişkiler astrolojisi derslerimiz var. Bir de karşılaştırmalı astroloji... İki kişinin ilişkisi ya da iş ilişkisi olabilir.
Astroloji okulunda sınıfların seviyesi var mı?
Temel seviye ve ileri seviye var. Sonra arzu edenler üst programlara geçiyor: Medikal astroloji, finansal astroloji vs.
Temel eğitim ne zaman tamamlanıyor?
Haftada bir gün 3 saatlik dersimiz var. 36 hafta sonra temel seviyeyi tamamlamış oluyorsunuz. İleri seviyeyi de katarsanız, 72 haftada profesyonel bir astroloğun bilmesi gereken temel bilgileri almış oluyorsunuz.
En çok kimler geliyor okula?
Ticaretle uğraşan da yazılıyor, mimar veya doktor da... Ama enteresandır, en çok öğretmenler geliyor.
Eğitim almak isteyenler size nasıl ulaşabilirler?
www.astrolojiokulu.com ya da www.onerdoser.com adreslerinden ulaşabilirler.
2011’de Türkiye’yi ne bekliyor?
Astrolog Öner Döşer bu yılı ülkemiz açısından değerlendirdi. Söz uzmanda; “Oğlak ve Yengeç burçlarındaki güneş tutulmaları, Türkiye için çok önemli. Yılın ilk yarısında Türkiye’de olumlu etkiler ağırlıkta olacak. İkinci yarıda ise zorlanmalar var. Yıllık astroloji haritamızda Aslan burcu yükseliyor. Bu da ‘Başkanlık’ sisteminin çok tartışılacağı, hatta bu sisteme geçişin ön hazırlıklarının yapılacağı bir yıl olacağı anlamına geliyor.” Astrolog Öner Döşer, yıl genelinde Türkiye’de öne çıkacak başlıkları da şöyle sıraladı:
- Yeni gruplar, ittifaklar içinde olma, dost ülkelerden destek, önemli yasaların Meclis’ten geçmesi, AB’ye alternatif bir gruplaşmaya girmek, NATO ve benzeri askeri ittifaklarda önem kazanma...
- Geleceğe yönelik hedeflerde yeniden yapılanma, kendini dönüştürme ve güçlenme dönemi...
- Liderlik çekişmeleri, dış alandan baskılar, dış tehditlere açıklık, bölgede savaş rüzgarı estirecek gelişmeler... Astrolojik göstergelere göre, içinde bulunduğumuz bölgede güvenliğin ve düzenin sağlanmasında Silahlı Kuvvetler’in büyük rol oynayacağına işaret ediyor.
- Özellikle mart sonu ve nisan başında iç sorunlar, gerginlikler, etnik kamplaşma ve kutuplaşma riski, terör olabilir. Tahrik ve provokasyonlara kapılmamalı, sağduyulu olmalı, mantıklı çözümler peşine düşmeliyiz.
- Halkın, özellikle de kadınların çok öne çıkacağı bir yıldayız. Kadınlara büyük iş düşüyor.
- Doğal afetlerde artış, olumsuz hava koşulları, zirai sorunlar... Topraklarımız ve topraktan elde ettiğimiz mahsuller zarar görebilir, dikkat!
- Yeraltı kaynaklarımızdan daha fazla istifade edeceğiz. Bu alanda önümüzdeki iki yıllık süreçte çok önemli gelişmeler bekliyorum.
- Dış ticarette başarı, ihracatta artış, dış ülkelerde atılacak önemli imzalar, ticari anlaşmalar, eğitimde reformist hareketler, hukuki konularda olumlu etkilerin ağırlık kazanması...
- Ruhsal uyanış ve aydınlanmanın başlaması... Türkiye, özellikle de İstanbul önemli bir misyon üstleniyor.
(26.03.2011 tarihli Cumartesi Postası'ndan alınmıştır.)
6- 1 bardak suya ekleyip için! İnsülin direncini terazi gibi dengeliyor: Vücudun savunma mekanizmasını makine gibi çalıştırıyor
- 'Bugün ne pişirsem' diyenlere günün menüsü (23 Aralık 2024)
- Demeti 45 TL, faydasını duyan torba torba alıyor! Kemikleri beton gibi yapıyor, bağırsakları harıl harıl çalıştırıp kabızlığı bitiriyor! Doğal şeker ilacı
- Asıl faydası sütünde gizli! Cildi gerim gerim gerip doğal botoks etkisi sağlıyor, kolajen üretimini destekliyor! Mermer gibi cildin sırrıymış
- Japonlar bardak bardak içiyor! Metabolizma hızını yüzde 100'e çıkarıyor, potasyum, demir, kalsiyum ne ararsan onda! Doğanın antioksidan kralı