Çocuklarınıza okula dönüşün olumlu taraflarını anlatın
Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de son günlerin en çok merak edilen konusu okulların durumu. “Okullar ha açıldı ha açılacak” derken Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’tan beklenen açıklama geldi: 31 Ağustos 2020’de okullar uzaktan eğitimle açılıyor. 21 Eylül’de de Bilim Kurulu’nun tavsiyesiyle, aşamalı ve seyreltilmiş şekilde sınıflarda eğitim başlayacak. Peki okulların bu durumu çocukları ve psikolojilerini nasıl etkileyecek? Ailelere ve öğretmenlere nasıl görevler düşüyor? Tüm bunları Çocuk ve Genç Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Özden Örs anlattı. Alev Gürsoy Cimin / alev.gursoy@posta.com.tr
Tüm dünyayı kasıp kavuran Covid-19 süreci sizce psikolojileri nasıl etkiledi?
Tüm dünya, ortak ve görünmez bir düşmana karşı birlikte savaşırken insanlık da psikolojik olarak alt üst oldu. İnsanlık için inanılmaz bir travma, korkunç bir kayıp söz konusu. Bir yıl önce yapabildiğimiz birçok şey şu an çok riskli ve haliyle yapamıyoruz. Özgürlüklerimiz ve yaşam alanımız kısıtlandı. Bu kadar büyük bir kayıp içinde ciddi bir yas döneminden geçiyoruz. Başta kaygı bozuklukları olmak üzere, depresyon, alkol, madde, internet bağımlılıklarının ve hatta intihar girişimlerinin arttığını biliyoruz. Güne pandemi lafıyla uyandığımız sürenin uzunluğu, bu uzayan sürelere bağlı yaşanan hayal kırıklıkları, enfeksiyon korkusu, yetersiz bilgi, iş kayıpları gibi konular bu dönemde psikiyatrik hastalıklara karşı olan yatkınlığımızı artıran başlıca faktörler. Bu salgın sırasında yaşanan tüm fiziksel, sosyal ve ekonomik stres kaynaklarının psikolojik yansımaları çok yakın bir tarihte ciddi bir sorun olacak gibi gözüküyor.
Çocuk hasta sayınızda artış var mı?
Kliniklerde bu dönemin olumsuz yansımalarını görmeye başladık. Çocuklar, ebeveynine veya kendisine bir şey olacağı düşüncesiyle kaygı bozuklukları yaşıyor. Ağlama nöbetleri, uykusuzluk, iştahsızlık, uzun süre okuldan uzak kalmanın etkisiyle okul fobisi, kazanılmış tuvalet alışkanlığında yaşanan bozulmalar, tırnak yeme, saç yolma gibi birçok ciddi davranış bozuklukları gözlemledim. Ergenlerde ise uzun dönem evden çıkamamanın getirdiği sosyal kaygı, sağlık ve hijyen konusundaki takıntı söz konusu. Bunlara ek olarak ebeveyn-çocuk çatışması ve internet bağımlılığı da ilgili yakınmalarla ilgili başvuru alıyoruz.
Online eğitim sistemi yüz yüze eğitimin yerini asla tutmaz
Çocuklarda bu süreç kalıcı hasarlar bırakabilir mi?
Belli yaş gruplarındaki çocukların zihinsel, motor, ruhsal ve sosyal becerilerini kazanmaları için gerekli ortamlar vardır. Bunlar, 3-6 yaş için okul öncesi eğitim ve oyun, ilkokul çocukları için akranlarıyla ve öğretmenleriyle iletişim kurmak, ergenler için ise akran grupları ve okuldur. Rutinlerimizin askıya alınması çocuklarımızın ruhsal, sosyal, akademik ve motor becerilerinde gerilemeye sebep olacak. Hatta bazı psikiyatrik hastalıklar ortaya çıkacak.
Okuldan bu kadar uzak kalmak çocukları eğitimden soğutabilir mi?
Kabul edelim ki online eğitim sistemi, yüz yüze eğitimin yerini asla tutamaz. Online eğitim, bu süreçte öğrenme kaybının önlenmesi amacıyla uygulanmış bir acil durum planı. Ev içerisinde evden çalışan ebeveynler ister istemez öğretmen rolü üstlendiler. Ebeveynler, bu kriz anında çocuklara ruhsal ve duygusal anlamda destek olmalı. Bir kez daha açıkça gördük ki okul, çocuklar için sadece bilgi aktarımının yapıldığı binalar olmaktan çok öte, gelecek nesillerin sosyal ve psikolojik ihtiyaçlarını karşılayan, toplum olmanın ilk adımlarının atıldığı kurumdur.
Bu kadar aranın ardından okula gitmek sizce çocukları nasıl etkileyecek?
Küresel salgını bir yana bırakırsak, okula veya yeni bir okul yılına başlamak, en iyi zamanlarda bile stres yaratabilir. Rutinimize ne kadar çabuk dönersek pandemi ile ilgili yaşayacağımız ruhsal sıkıntılar da o kadar azalacaktır. Bazı çocuklar için elbette ki daha zor olacak. Örneğin; kaygı bozukluğu olan bir ebeveyne sahip olmak, çocukta herhangi bir kaygı bozukluğu veya depresif bir tablo olması, yakın çevrede salgına bağlı ölüm yaşamış olması çocukların psikolojilerini etkileyecektir.
Şüphesi kalmasın, motivasyonu artsın
Okula gitme endişesini azaltmak için ebeveynler ne yapabilir?
Çocuklar, duygusal ipuçlarını genellikle ebeveynler ve öğretmenler gibi hayatlarındaki önemli yetişkinlerden alır. Sakin kalmamız ve kendi duygularımızı yönetebiliyor olmamız gerekiyor. Çocuklarımız konuşmasa bile onların endişeleri fark edip onları konuşmaya teşvik etmeliyiz. Yani, büyük görev ailelere düşüyor. Çocuklar okula geri dönme konusunda gergin veya isteksiz hissedebilirler. Bu konuda dürüst olarak, okulda bazı değişiklikler yaşayabileceklerini anlatın. Okuldayken arkadaşlarından ve öğretmenlerinden fiziksel olarak uzak durmak, maske takmak çocuklara zor gelebilir. Öğrencilerin ve öğretmenlerin sağlıklarını korumak için uygulanan güvenlik önlemleri konusunda çocukların şüphelerini gidermek gerekiyor. Çocuklarınıza okula dönüşün olumlu taraflarını anlatarak motivasyonlarını artırmakta fayda var.
Size göre okulların açılmaması daha mı iyi? En doğrusu nedir?
İnsanları pandemiden güvenli bir şekilde çıkarmak ilk ve acil olan amaçtır. Daha sonra, insanların normal hayat işleyişlerini sürdürmelerine olanak tanıyacak hizmetlerin hızlı bir şekilde yeniden kurulmasını sağlamak gerekiyor. Böylesine bir travma sonrası ilk yapılması gereken şeylerden biri rutinlere olabildiğince dönüp sosyal desteği artırmak olacaktır. Çocukların okuldan uzak kalıp akranlarıyla iletişim kuramaması sonucunda yaşayacağı problemleri hafife almayın!
Nedenleri anlamış olduklarından emin olun
Okullar açıldığında, özellikle ebeveynler nelere dikkat etmeli?
Çocukları Covid-19 ve diğer hastalıklardan korumak için en iyi yollardan biri çocuklarımıza kendi temizlikleriyle ilgili gerekli bilgileri hatırlatmak, ellerini düzenli yıkamaya ve maske takmaya teşvik etmek, bulaş yollarını nasıl önleyebileceğimizi tekrar etmek gerekiyor. Çocukları korkutmadan doğru bilgilerle aydınlatmalıyız. Bunları öğretirken birlikte en sevdikleri şarkıyı söyleyerek veya dans ederek öğrenme ortamı yaratmak keyifli olacaktır. Özellikle küçük yaş çocukların, mikropların gözümüzle göremememize rağmen etrafta olabileceklerini anladığından emin olmalıyız. Çocuklar, neden ellerini yıkamaları ya da maske takmaları gerektiğini anladıklarında bunu uygulamaya devam ederler. Öksürürken, hapşırırken dirseklerinin içini kullanarak ağızlarını nasıl kapatacaklarını göstermeliyiz. Ateş, öksürük veya nefes darlığı hissetmeye başladıklarında durumu sizinle veya yakınındaki bir büyüğüyle paylaşmalarını sağlayın.
‘Dikkat edilmesi gerekenler’ listesi yapalım...
Ebeveyn olarak çocuklarımıza örnek olduğumuzu unutmadan yaşamak ilk amacımız olmalı. Sorunları nasıl ele aldığımız, kaygımızla nasıl başa çıktığımız, dünyayı çevreleyen bu probleme karşı nasıl bir tavır sergilediğimiz, tehlikelere karşı nasıl önlemler aldığımız çocukların bizlerden model aldığı davranış ve tutumlar olacak. Günün sonunda, pandemi sona erdiğinde çocuklar “Dünya çok tehlikeli bir yer” diye düşünmemeli. “Dünyada kötü günler de oluyor, kayıplar yaşanıyor, hepimiz zor dönemler geçirebiliriz ama ailem benim ve kaygılarımın farkında ve ben bu dünyada onlarla güvendeyim” demeli. Çocuklara sosyal medyada duydukları her şeyin doğru olmadığı söylenmeli ve doğru bilgiye ulaşmaları sağlanmalı.
Bu süreçle nasıl başa çıkacağız?
Dünyanın bu denli etkilenip tüm düzenin değiştiği, ölümcül olan bir salgından ruhsal açıdan etkilenmek çok doğal. Özellikle ailelerin bu süreçte aşırı kaygılı, korkutucu, aşırı titiz yaklaşımları olabilir. Anne babaların abartılı panik hissi, çocukların ve gençlerin ruh sağlığını olumsuz etkileyebilir. Unutmayalım ki çocukların yardım alabilecekleri en yakın ve en iyi kaynak ebeveynlerdir. Her çocuğun ihtiyacı, mizacı, desteklenmesi gereken yönü birbirinden farklı ve bunu en iyi ebeveyni bilir. O yüzden ruh sağlığı çalışanları olarak bizler hep deriz ki; çocukların duygu ve ihtiyaçlarının farkında bir ebeveynlik ruhsal sağlığın anahtarıdır.
Kimler psikolojik destek almalı?
Genellikle çocuklarda geçici bir dönem için bazı kaygı belirtileri, uykusuzluk ve konsantrasyon sorunları görsek de ağır bir ruhsal bozukluk saptamıyoruz. Ancak daha önceden çeşitli ruhsal sorunları olanlar, aile sorunları yaşayanlar veya yakınlarını kaybedenler artmış ruhsal bozukluk riski altında.
Sizin önerileriniz nedir?
Karantinaya alınan çocuklarda, karantinaya alınmayanlara göre ortalama travma sonrası stres puanlarının dört kat daha yüksek. Covid-19’u nasıl önleyeceğimize veya tedavi edeceğimize odaklanırken insanlığı tehdit eden ciddi psikiyatrik sonuçları göz ardı ettiğimizi düşünüyorum. Pandemiyle ilişkili akıl sağlığı ihtiyaçlarını karşılamak için şimdi harekete geçmezsek uzun vadede kötü sonuçları olacaktır. Bu dönemin sessiz mağdurları olan çocuklar ve ergenler... Ve maalesef onların üzerindeki psikolojik etkiler en fazla ihmal edilen konu oldu.
- Baş ağrısını şıp diye kesiyor! 1 parça kullanmak yetiyor: Migren ataklarını durduruyor, geçmeyen baş ağrısından kurtarıyor!
- Felç geçirdi hayatı değişti! Doktorları şaşkına çeviren gelişme: Kendi sesini tanıyamadı
- Kaşık kaşık yiyoruz ama metabolizmayı alt üst ediyor! Her kahvaltı sofrasında var, ömrü 10 yıl kısaltıyor, diyabete davetiye çıkartıyor
- Karaciğeri resmen yeniden doğmuş gibi yapıyor! Her sabah aç karnına 1 kaşık yutmak yetiyor: Bağırsakları fokur fokur çalıştırıp ömre 10 yıl ekliyor!
- Göz altı morluklarını tarihe karıştırıyor! 3 malzemeyle evde hazırlanıyor: Kan dolaşımını hızlandırarak cilt tonunu eşitliyor