Estetikte trend; doğal görünüm

Haber: Esra Özübek
eozubek@doganburda.com

“Estetikte trend; yaşınızı hissettirmeden doğal ve güzel görünmek” diyen Dr. Mustafa Karataş çok faydalı tüyolar verdi. Bu arada eklemeden de geçemedi: “Gençlerin estetik yaptırmasını hiç doğru bulmuyorum...” Bizden söylemesi...

20’Lİ YAŞLAR: Bu yaşlarda antiaging’e ve medikal olarak herhangi bir uygulamaya sıcak bakmıyorum. 25 yaşında botox için gelen hastayı da bu nedenle geri gönderiyorum. 20’li yaşlarda yapılan dolgu ve botox uygulamaları çok kötü görünüyor. Estetik uygulamaların her biri bizim silahımızdır. Zamanında kullanmak gerek. Erken yaşlarda başlanırsa, yıllar geçtikten sonra yapılacak uygulama kalmayabilir.
TAVSİYE: 20’li yaşlarını süren gençlerin tek yapması gereken, ciltlerini iyi temizlemeleri, nemli tutmaları ve doğru ürün kullanmaları... Mutlaka güneş koruyucu sürmeliler. Gözaltı bakım ürünleri kullanabilirler. Onun dışında, medikal anlamda hiçbir tedavi ve bakıma ihtiyaç yoktur.
YÖNTEM: 20’li yaşlarda yapılabilecek tek estetik girişim, o da eğer çok sorunlu ise, burun ameliyatıdır. 27 yaşından sonra bazı hastalarda hyaluronik asit dolgulara ihtiyaç duyulabilir ya da kaş çatma çizgilerine botox uygulanabilir. Ama sadece çizginin çok belirginleştiği bölgelerde minik uygulamalar yapmak şartıyla...

30’LU YAŞLAR: Kadın yüzünün deformasyon açısından ikiye ayrıldığı dönem. Koyu ve orta koyu tene sahip olanlarda, sarkma ve gözeneklerin genişlemesi görülüyor. Açık tenlilerde de ince çizgiler ortaya çıkıyor. Bu yaşlarda medikal tedavi uygulanabilir ama yine çok sınırlı olmalı. Mesela kaş ortasında çok derin çizgi vardır, derinleşmesin diye botox düşünülebilir. Alın ve göz çevresinde çok ciddi kırışıklıklar bulunuyordur, yine botox uygulanabilir. Hyaluronik asit dolgular ise, 35’den sonra yapılmalı.
TAVSİYE: 20’lerin sonu ve 30’ların başında cildin yağ-nem dengesini düzenlemek adına kimyasal peeling yapılabilir. Ayrıca cildi korumak için yapılabilecek en doğru işlem kolajen, elastin, hyalunorik asit gibi vitamin terapileridir. Bu uygulamalar sayesinde cilt, çizgi ve sarkma olmadan uzun süre korunabilir.
YÖNTEM: 35 yaşından sonra ‘fraksel lazer’ uygulanabilir. Yaşlanmaya bağlı kahverengi lekelerde, hamilelik lekelerinin bıraktığı izlerde etkilidir. Ayrıca akne, yara ve güneş yanığına da birebirdir. Bu yöntem cildi sıkılaştırır, onarır, yeniler. Cilt tonundaki farklılıkları gidererek renk bütünlüğü sağlar.

40’LI YAŞLAR: Gerçek sorunların başladığı yaşlardır. Cilt elastikiyetini kaybeder, sarkma başlar, yağ doku kaybolur, cilt derisi incelir... Ayrıca yanaklar ve elmacık kemiklerindeki doluluk aşağıya inmeye başlar. Her sorunu ayrı yöntemlerle düzeltmek gerekir.
TAVSİYE: 20’li-30’lu yaşlarda yapılan bakımlara devam etmeli. Ama yoğunluğu artırarak. Artık içeriği zengin, kırışıklık giderici bakım ürünleri kullanılmalı. Yatakta yüz üstü yatılmamalı. İhtiyaca göre dolgu ve botox yaptırılabilir. En önemlisi; cilt kesinlikle nemsiz bırakılmamalı.
YÖNTEM: Bu yaşlarda yeni kolajen gelişimini destekleyen ve mevcut kolajeni uyandıran, ameliyatsız ve iğnesiz ‘Thermaj CPT’ mutlaka uygulanmalı. Bu yöntem, askı gibi cildi yukarıya kaldırır, toparlar ve sıkılaştırır. Ama kırışıklığı yok etmez, yüz ifadesini bozmaz. Tek uygulamayla doğal yoldan genç görünüm sağlanır.

50’Lİ YAŞLAR VE FAZLASI: Bu yaşlarda yerçekiminden de kaynaklanan kırışıklıklar, çizgiler ve sarkmalar belirgin hale gelmiştir.
TAVSİYE: Bu yaşlarda en çok dikkat edilmesi gereken, estetik yaptırırken doğal görünümden uzaklaşmamak, abartıya kaçmamaktır. Bu yaşlarda olan kişinin estetiği, dolguları çok fazlaysa, cildi aşırı gergin duruyorsa, kişi arabesk ve kötü görünüyordur. Mesela doğallığı korumak için hasta, botox ile, göz kenarındaki çizgileri bırakırken alnındaki kırışıklıkları giderebilir.
YÖNTEM: En çok dolgu uygulamalarına rastlıyoruz bu yaşlarda. Dermal dolgu ürünü ‘Rediesse’ uygulanabilir. Rediesse yerçekimine karşı gelmek, hacmi azalmış bir cilde eski dolgunluğunu kazandırmak, derin kırışıklıkları gidermek, sarkık ve çökük yanakları yok etmek için yapılır.

SAĞLIKLI CiLT iÇiN YARARLI TÜYOLAR

* Cildinizi mutlaka güneşten koruyun. Ama güneşin faydalarından da yararlanmayı ihmal etmeyin. Ultraviyole hasarının olmadığı 08.00-10.00 saatleri arasında koruyucu sürerek güneşlenebilirsiniz.
*Cildinizi kesinlikle nemli tutmalısınız. Yağlı cilt dokusu ile nemli cilt dokusu farklıdır. Bu yüzden cildiniz yağlı olsa bile nemlendirici kullanmalısınız.
*Uyku çok önemli. Gece, 23.00-01.00 saatleri arasında mutlaka uykuda olmak gerek. Çünkü vücuttaki stresin ve cildimizin yaşlanmasına neden olan hormanların yol açtığı olumsuz etki, bu saat aralığında uyurken salınan bir hormonla silinebiliyor. Daha dinç, zinde ve sağlıklı uyanıyorsunuz.
*Bir saat yürümek, bacak kaslarında bir hormonun salgılanmasını sağlıyor. Bu da stresi azaltıyor ve gençliğinizi korumanıza yardım ediyor.
*Rafine gıdalardan ve yapay tatlandırıcılardan uzak durulmalı. Doğal ve lifli beslenmeli.
*Cildi yaşlandıran en büyük etmenler alkol, sigara, güneş ve uykusuzluk.
*Aşırı kilo alıp vermeyin. Özellikle 35 yaş üstündeyken alınan 10 kiloyu vermeye çalışırken kişi, 5 yıl yaşlanıyor.
*Yatakta yatış pozisyonuna dikkat etmek gerekiyor. Özellikle 40’lı yaşlarda mutlaka sırt üstü yatılmalı. Yüz üstü yatmayı önermiyoruz. Çünkü, 5 yıl içinde sarkmaya ve çizgi oluşumlarına yol açıyor.
*Dudak bölgesini, dekoltesi gibi algılayan kadınlar var. Ne kadar büyük olursa o kadar seksi görüneceğini düşünüyorlar ama çok kötü duruyor.
*Yapılan araştırmalar gösteriyor ki diyet şekerlerinden uzak durulmalı. Özellikle aspartam çok sakıncalı.
DİPNOT: Vücudunuza yaptığınız her şey, suya yazmak gibidir. 50 kiloluk biri 150 kilo oluyorsa, bu, yedikleriyle alakalıdır. Bazı hormonal durumlarda kilo alınabilir ama yerseniz de kilo alırsınız.

(22.10.2011 tarihli Cumartesi Postası'ndan alınmıştır. )