Güliz Ayla: İlişkilerde eşitliğe inanıyorum. Birine aşıksam 'Önce o adım atsın' diye beklemem
Güliz Ayla, 2015’te ‘Olmazsan Olmaz’ diyerek girdi hayatımıza. O gün bugündür de yaptığı her şarkıyı dilimize dolamayı başarıyor çünkü işin mutfağından geliyor. 16 yaşından beri şarkı sözü yazıyor ve beste yapıyor. Şimdi “Aşık olduğum adama yazdım” dediği yeni şarkısı ‘Evdekilere Söyle’ ile kulaklarımızın pasını siliyor. Yeni single’ını ve kendi dünyasını konuştuk. Oya Çınar / oya.cinar@posta.com.tr
Yeni single’nız ‘Evdekilere Söyle’ çok yeni olmasına rağmen şarkıyı yine dilimize dolamayı başardınız…
Çok teşekkür ederim. Ben de çok mutluyum dönüşlerden. Aslında ben bu şarkıyı yapalı bir buçuk yıl oluyor ama 2020 her şeyiyle o kadar kötü geçti ki beklemek istedim. 2021’e yeni bur duyguyla girmek istedim. Ekipte de böyle bir hissiyat oldu. Hepimizde sanki ilk albümüm çıkıyormuş gibi farklı bir heyecan vardı.
‘Evdekilere Söyle’ nasıl çıktı ortaya? Şarkının özel bir hikayesi var mı?
Var, ben aşıkken çıktı ortaya. Aşık olduğum adama yazdım. Yüzde yüz beni anlatan bir şarkı. Bazen bir hikayeden etkilenip yazıyorsunuz. Benim de öyle çok şarkım var ama ‘Evdekilere Söyle’ kendi duygularımı anlatıyor.
HİSLERİMDE TUTKULUYUM, KARTLARIM HEP AÇIKTIR. KÖŞE KAPMACA OYNAMAYI SEVMEM
“Beni deneme senle, sensiz olmam imkansız” diyorsunuz şarkıda. Şarkının sözlerindeki kadar tutkulu musunuz gerçekten?
Evet tutkuluyum. Bir duyguyu yaşarken hakkını vermeyi severim. Çok kötü günlerim de oldu, acıyla sınandığım da oldu ama o acıyı yaşarken de onu dibine kadar hissederim. Bir an önce oradan çıkmaya çabalamam çünkü o zaman daha çok yoruluyorum.
“Yüreğim bir şeye kabardıysa ilk adımı atarım, koşarım peşinden” demişsiniz. Kadınlar genelde bunu tercih etmez.
Ben ediyorum, dile getirmekten de çekinmiyorum. Şu an zaten çok mutlu bir beraberliğim var ama yine aynı fikirdeyim. Birine karşı o duygudaysam duygularımı gizlemem. 'İlk adımı o atsın' diye oturup beklemem. O konuda eşitliğe inanıyorum. Ve her konuda böyleyim. Birine kızınca da güzel bir şey hissedince de hemen söylerim. Kartlarım hep açıktır. Köşe kapmaca oynamak tarzım değil.
Sosyal medyada herkes “İlişkilerde neden artık flörtten öteye geçilemiyor” diye yakınıyor. Sizce neden?
Ben bu konuda kendimi biraz çağın gerisinde kalmış gibi hissediyorum. Her duygumda olduğu gibi, aşkın gücüne kapılmayı da seviyorum. Günümüzde bizi öldüren şey genelde hız oluyor. En küçük sorunda “Amaan, bununla mı uğraşacağım?” deniyor. Bir yandan da haklı insanlar. Çünkü hayat zaten hepimizi çok yoruyor ama emek vermeden de bir ilişki yaşanmıyor. Tutunmak istiyorsanız, uğraşmak zorundasınız.
SONSUZ AŞK ZOR AMA İMKANSIZ DEĞİL, ANNE VE BABALARIMIZ BUNU BAŞARMIŞ
Tek eşliliğe ve sonsuz aşka inanıyor musunuz?
Tek eşliliğe inanıyorum. Benim için çok mümkün ama sonsuz aşkı bilmiyorum… Tabii ki kimse bir ilişkiye başlarken “Ben bir gün bununla ayrılırım” düşüncesiyle başlamıyor. Herkes sonsuza kadar sürsün istiyor. Zor ama imkansız değil. Annelerimiz, babalarımız bunu başarmış. Neden olmasın!
ÖZGÜRLÜK BİR YAŞAM ALIŞKANLIĞI BENDE, KENDİMİ KISITLAMAM
Dışarıdan bakınca, tamamen kendini yaşayan, özgürce hareken eden bir figür var karşımızda. İç dünyanızda nasılsınız?
Kesinlikle doğru. Özgürlük bir yaşam alışkanlığı bende. Çünkü 16 yaşımdan beri kendi paramı kazanıyorum, kendi ayaklarımın üzerinde duruyorum. Bireysel özgürlüğüme çok düşkünüm.
Kendinizi kısıtladığınız hiçbir konu yok mu?
Tek kriterim birini rahatsız ediyor muyum noktası olur. Onun dışında kendimi sınırlamam. Ama çocukluktan itibaren bize aşılanan şeyler var. Belki farkında olmadan kendimi kontrol ettiğim durumlar oluyordur ama bilinçli olarak yapmam.
Kendi adınızı taşıyan albümünüzle, 2015’te girdiniz hayatımıza. O günden bugüne neler değişti hayatınızda?
Sorumluluklarım arttı, daha çok insanı kollayıp gözetmek zorundayım. Daha fazla insan benim sahnemden eve ekmek götürüyor. Ama yakın dostlarım, sosyal çevrem hep aynı. Tabii ki refah seviyem arttı. Bu önemli bir değişim ama bunu da hak ettim. Kendimle ilgili en gurur duyduğum şeylerden biri bu. Sahip olduğum hiçbir şey bana birileri tarafından verilmedi. Ne bir torpilim var ne başka türlü bir destek. Muhtemelen hangi işi yapsam da sonuç yine böyle olurdu çünkü çok çalışkanım.
BİR ‘LAZ DAMARIM’ VARDIR, KÜÇÜK ÇAKALLIKLARA VE HİNLİKLERE ÇOK KABARIRIM
Samsunlusunuz. Karakter olarak Karadenizli ruhunu taşıyor musunuz?
Taşıyorum. ‘Laz damarı’ derler bizim orada. Bir Laz damarım vardır yani. Dediğim dedik olurum bazen. İnatçılık yaparım. Her şeye çok çabuk parlar ama çabuk da sönerim. Zaten kimseyle küs kalamam. Kalabilenlere de hayret ederim. Küsmek ne abi!
Sizi neler öfkelendirir?
Yalan çok öfkelendirir. Birinin gözünün içine baka baka onu salak yerine koymak, karşındakinin zekasını küçümsemek çok sinirlendirir. Çünkü kimse aptal değil. Böyle küçük çakallıklara ve hinliklere çok kabarırım.
MÜZİK EMEKÇİLERİ SADECE SİZİN SAHNEDE GÖRDÜĞÜNÜZ İNSANDAN İBARET DEĞİ, İNSANLAR ÇOK ÇARESİZ
Gündemle ilgileniyor musunuz?
Şu sıra benim öncelikli gündemimde intihar eden müzisyenler var. Gerçekten kahroluyorum. Müzik tamamen sussa hayat neye benzerdi? Böyle bir dünya hayal edebilir misiniz? Müziği sadece eğlence unsuru gibi görenleri anlamıyorum. Şu an insanlar parasızlıktan canlarına kıyıyor. Ben MSG (Musiki Eseri Sahipleri Grubu Meslek Birliği) yönetim kurulu üyesiyim. Orada elimizden geldiğince bu konuda çalışıyoruz ama imkanlarımız herkese ulaşmak için yeterli değil elbette. Bireysel çabalar yetmiyor artık.
Çok haklısınız. Bir yıl çok uzun bir süre…
İnanın artık dayanılacak gibi değil. Herkes sadece göz önündeki insanı görüyor. “Siz sanatçısınız, size koyar mı?” deniyor. Ama müzik emekçileri sadece sizin sahnede gördüğünüz insanlar değil. Arkada çok büyük bir kitle var. Umarım bu konuda bir an önce gerekli düzenlemeler yapılır.
ŞEBEKLİK YAPMAYI, İNSANLARI GÜLDÜRMEYİ ÇOK SEVERİM
Sosyal medyadan gördüğüm kadarıyla çok eğlenceli bir yanınız da var sizin…
Yakın çevrem “Ortamda Güliz varsa tamam, eğlence garanti” gözüyle bakar. Çocukluğumdan beri şebeklik yapmayı, insanları güldürmeyi çok severim. Küçük yaşta babamı kaybettim. İki yıl önce annemi kaybettim. Hayatta çok büyük acılar da gördüm. Ama o pozitif yanımı hep korudum. Belki de çocuk yanımı demeliyim. Durup dururken birden ayağa kalkar, saçma sapan dans etmeye başlarım. Maymunluklar yaparım.
Karakter olarak en belirgin özellikleriniz neler?
Kontrolcüyüm galiba. Her zaman kontrol bende olsun isterim. Ama bu arada öyle tatlı tatlı alttan alta kontrol ederim ki kimse anlamaz kontrol edildiğini. Dışarıdan baktığında hiçbir şeye karışmam yani. (Gülüyor) Bir de direkt bir insanım. Lafı dolandırmayı sevmem. Her şeyi en kısa yoldan çözme taraftarıyım.
- Ihlamuru sakın böyle tüketmeyin! Böbrekleri bitiriyor...
- Aydın Dağları’nda son yılların en verimli hasadı yapıldı! En güçlü antioksidan: Kalbe giden damarlarda yağ çözücü etkisi yaratıyor
- Karlı ve yağmurlu havalarda tabak tabak için! Vücudu soba gibi ısıtıyor: Böbrek ve karaciğere kalkan oluyor
- Kaşık kaşık yiyoruz ama tansiyonu, şekeri tavana çıkarıyor! Zehirden bile daha zararlı 3 besin, ağzınıza bile sürmeyin
- Her yemekte sarımsak soymaya son! Dondurucuda aylarca tazeliğini koruyor