Saba Tümer ve Onur Büyüktopçu'dan çok özel açıklamalar

Güzel görünüyorsun. Yoksa aşık mısın? Hayatında biri var mı?

Saba Tümer: Gerçekten yok. Çünkü hâlâ benim aşkımı hak eden, onu insanlara göstereceğim biri henüz çıkmadı karşıma. Hayatın bana bir aşk borcu var.

En son ne zaman aşık oldun?

Geçen gün düşündüm. Galiba ben hiç aşk yaşamadım. Tabii ki yaşadığım ilişkiler oldu. Ama dönüp de baktığım zaman kedime kırılmayayım, hiçbir şey yaşamamış olmayayım diye ikide karar kıldım.

Sevgilin olacak kişi nasıl olmalı?

Ben şıpsevdi değilim, çok seçiciyim. Önce onunla vakit geçirmeliyim, biraz fingirdeşip flört etmeliyim, aynı frekansta olmalıyım, tenimin uyuşması lazım, birlikte gülüp eğlenebilmeliyim. Bu özelliklere sahipse o kişi sevgilim olabilir.

İdeal erkeğin mutlaka bir konuda bir başarısı olmalı, aksi halde kompleksli oluyor

İdeal bir erkek nasıl olmalı?

Mutlaka herhangi bir konuda bir başarısı olmalı. Eğer erkekte bu olursa, daha kendine güvenli oluyor. Aksi halde senin yanında kompleksli oluyor. Hayatta bir şeyi çok iyi yapmış ya da yapıyor olmalı ve sevmeyi bilmeli.

Aşk mı, kariyer mi?

Ben kariyer odaklıyım. Önce işim gelir, şu ana kadar hep öyle oldu. Belki de bunu değiştirmenin zamanı gelmiştir. Gerçekten aşık olmayı özledim.

Saba için aşk nedir?

Hayatla dans etmektir.

İstediğin kadar plan yap, hayat bildiğini okur

Hırsların var mı?

Benim hırsım kendimle ilgili. Bir şey yapıyorsam onu en iyi şekilde yapmakla ilgili. Bir şey yaparken onu bir öncekinden daha iyi yapmak için çabalarım.

Planlı, programlı biri misin?

Hayır, sen istediğin kadar plan yap, hayat bildiğini okur. Her şeyi akışına bırakırım. Mesela pandemi dönemi öncesi televizyon için birkaç teklif geldi. Tam onları değerlendireyim derken Covid-19 başladı ve her şey iptal oldu. Plan yapsan ne olur, yapmasan ne olur. Ben artık yapmıyorum.

Nasıl bir dönemindesin? İç dünyan ne durumda?

İlginç bir olgunluk dönemindeyim ve bunu hazmetmeye çalışıyorum. Geriye dönüp baktığımda, eskiden yaptığım hiçbir şey bana haz vermiyor. Enerji olarak başka bir seviyeye geçtim. Şu an içinde olduğum seviyeyle, kendimi dengelemeye çalışıyorum.

Her şeyi yer içerim, hayatım kilo alıp vermekle geçiyor

Saba ne yer ne içer?

Her şeyi yer, her şeyi içerim. Yemek yemekten zevk alıyorum. Haftanın iki günü rejim yapıp, beş günü deli gibi yemekten sıkıldım artık. Hayatım rejimle kilo verip, ardından yemek yiyip kilo almakla geçiyor.

Deli dolu bir kız imajın var. Gerçekten de öyle misin?

Ben olduğum gibiyim, ne görüyorsanız o. Ne fazla ne eksik. Mesela televizyonda program yaparken enerjimin düşük olduğu zamanlar da oluyor. Ama ben “İnsanları eğlendirmeliyim, hoş vakit geçirtmeliyim” deyip deli dolu halime dönüyorum.

Sevmediğin huyların var mı?

Bazen çok fevri çıkışlarım oluyor, bu huyumu sevmiyorum. Değiştirmeye çalışıyorum ama henüz törpüleyemedim.

Mütevazı olamayacağım, ben ekrandan şifa dağıtıyorum

Televizyonların durumunu nasıl buluyorsun?

Televizyonculuğun asıl amacı eğlendirmek, bilgilendirmek. Ama televizyonlar sürekli izleyiciyi ağlatıyor. Ağlak ağlak diziler, programlar… Çok iç karartıcı. Mütevazı olamayacağım, ben çok iyi program yapıyorum ve izleyicilerime ekrandan şifa dağıtıyorum.

Hayatında sana zarar veren üzen oldu mu?

Bana kariyer yolunda zarar vermek isteyenler çok oldu. Bunların hepsi de bana bir basamak oldu, beni daha iyi yerlere getirdi. İlahi güç, bana bunu yapanları başarısızlıklarla mükafatlandırdı.

Kariyer yolculuğumda darbeleri heğ kadınlardan yedim

En büyük kazığı kimden yedin?

Ben iş hayatımda, kariyer yolculuğumda, en büyük darbeleri hep kadınlardan yedim. Bana bunu yapanlar, şimdi kadına destek amaçlı Instagram’a siyah beyaz fotoğraflarını koyuyor. Çok gülüyorum...

Yaşadıkların sana ne öğretti?

Dürüst olmanın her zaman doğru yol olduğunu. Bunun karşılığını genellikle göremesem de ben dürüst olmaya devam ediyorum.

Aartık hayal kuramıyorum, sanki biri hayallerimi çaldı

Hayallerin var mı?

Gençliğimde çok hayal kurardım. Çoğu da gerçek oldu. Ama artık hayal kuramıyorum. Sanki birileri hayallerimi çaldı... Artık isteğim tek şey keyifli, sağlıklı, güzel bir hayat yaşamak.

Çabuk sinirlenen biri misin?

Hayır, ama sinirlenirsem de Allah herkesi benim sinirli halimden korusun. O an, hiç söylemem gereken şeyi ilk başta söylerim. Ejderha gibi ağzımdan alevler çıkar. Sonra davranışımın çok ağır olduğunu fark edince de özür dilerim.

Onur Büyüktopçu: Sevgili defterini kapattım, güven problemim var, kendimle çok kavgam var

Tatilin nasıl gidiyor?

Onur Büyüktopçu: Bir aydır Alaçatı’dayım. Günlerim güzel geçiyor. Kalabalıktan uzak, pandemi kuralları çerçevesinde yaşıyorum.

Gelen her dizi teklifini kabul eder misin?

Vurdulu kırdılı filmler ve dram benim tarzım değil. Bu tür projelerle de işim olmaz. Ben insanları güldüren, eğlendiren projelerde olmayı seviyorum.

Yeni bir proje var mı?

Birçok proje için teklif almıştım ama pandemiden dolayı hepsi iptal oldu. Birkaç proje görüşmesi var; onlar için İstanbul’a dönüyorum.

Türkiye'de ünlü olmak çok kolay

Sektöre girerken ne hayal ediyordun, şimdi hayalinin neresindesin?

Buraya tesadüfen gelmedim. Çok çalıştım, hiçbir işe burun kıvırmadım. Hâlâ da çalışıyorum. Sadece ajanslarda nteklif gelmesini beklemiyorum. Kendime iş alanı yaratmak için de çaba sarf ediyorum. Çok şükür, hayal ettiğim yerdeyim.

Türkiye de ünlü olmak kolay mı?

Özellikle sosyal medyanın yaygın olduğu şu dönemde çok kolay. Ama ben 70’li yıllarda oyuncu olmak isterdim. O zaman her şey çok daha zordu.

Bugünlere gelmek için neler yaptın?

Yıllardır ünlü olmadan oyunculuk yaptım, tiyatrolarda oynadım. Gece yarıları dublaj için stüdyoya gittim. Sabah 6’da kalkıp yollara koyulur, dünyanın bir ucuna sete giderdim. Oyunculuk sadece para kazanmak ve ünlü olmak için yapılacak bir iş değil. Gerçekten sevmek gerekiyor.

‘Kiralık Aşk’taki Koriş tiplemesini oynarken zorlandın mı?

Gerçekten çok zor, özellikle Türkiye’de cesaret isteyen bir rol. Bu işe başladığımda, Koriş’in bu kadar sevileceğini tahmin etmemiştim. İlk zamanlar çok zorlandım ama sonra çok eğlenmeye başladım.

Z kuşağı bilinçsiz ve saygıdan yoksun

Kırmızı çizgilerin var mı?

Ailem ve özel hayatım. Özellikle özel hayatımı göz önünde yaşamayı sevmem. Gündemde kalmak için saçma sapan beyanatlar verenlerden değilim, olmayacağım da.

Şu ara Z kuşağı üzerine çok konuşuluyor. Sen Y kuşağısın. Kendi kuşağınla fark nasıl?

Biz çok güzel çocukluk yaşadık. Sokaklarda top, bilye, çelik çomak oynadık. Bisiklete de bindik, düşüp yaralandık da. Teknolojinin gelişmesiyle birlikte her şey daha sığ olmaya başladı. Maalesef ben Z kuşağını okumayan, araştırmayan bilinçsiz bir gençlik olarak görüyorum. Çünkü öyle yetiştiriliyorlar. Hep başkalarının lafıyla hareket eden bir gençlik görüyorum. Saygıdan da yoksunlar. Burada ailelere çok iş düşüyor. Aile, çocuklarına iyi bir maya verirse onlar da hamurlarını iyi yoğurur.

Çocukken hiç arkadaşım yoktu, sonra kabak çiçeği gibi açıldım

Çok eğlenceli, komik bir adamsın. Çocukken de böyle miydin?

Hayır, çocukken çok içine kapanıktım. Hatta hiç arkadaşım yoktu. Mesela telefon çalar, annem “Arkadaşın arıyor” der, telefonu bana verirdi. Ben de çok sevinirdim. Sınıftan biri “Ya Onur, yarınki ödev neydi?” diye sorar, cevabı alınca kapatırdı. Çok üzülürdüm. Ne zaman tiyatroya başladım, o zaman kabak çiçeği gibi açıldım.

Bence erkek 30 yaşında evlenmeli

Sevgilin var mı?

Yok, o defterleri kapattım. Hâlâ güven problemim var. Kendi içimde, kendimle çok kavgalarım var. Zor bir insanım. Yeni bir ilişkiye başlamak için ancak birine çok aşık olmalıyım.

Aile kurmak, baba olmak gibi düşüncen yok mu?

Eskiden öyle hayallerim vardı. İyi bir baba olacağımı biliyorum. Bana göre bir erkek 30-31 yaşında evlenmeli. Çünkü belirli bir yaştan sonra korkuların artıyor. Aşık olursam evlenebilirim. Zaten aşık olmadan yuva kurulmasına da karşıyım.

Sevgilin olacak kişinin ne gibi özellikleri olmalı?

Komik, eğlenceli, doğal ve rahat olmalı. Yani benim gibi olmalı. Tabii önce kendini sevmeli. Kendini seven, her şeyi sever. Ama maalesef toplumumuzda saygısızlık almış başını gidiyor.