Deniz Uğur, üç çocuk sahibi gururlu bir anne. ''Hayatta en büyük mutluluğum evlatlarımın iyiliği'' diyor. Güzel oyuncuyu bir süredir Kanal D'nin reyting rekorları kıran 'Zalim İstanbul' dizisinde Seher Yılmaz olarak izliyoruz. Deniz Uğur ile diziye ve özel hayatına dair konuştuk
Harika görünüyorsunuz. Güzelliğinizin ve yıllara meydan okuyan gençliğinizin sırrı ne?
Ben iç enerjinin her şeyden önemli olduğunu düşünüyorum. Umut etmekten vazgeçmeyen, iyimser bir kişiliğim var. Bu, beni içten içe tazeliyor olabilir. Onun dışında bol su içmek ve fırsat buldukça egzersiz yapmaktan başka özel olarak dikkat ettiğim hiçbir şey yok.
Sadece güzellik deyip de haksızlık etmek istemiyorum. Aynı zamanda çok olgun bir duruşunuz var.
Zaman içinde seçimlerimiz de olaylara verdiğimiz tepkiler de değişiyor. İnsanoğlu kolay öğrenmiyor. Ateş çemberinden birçok kez geçiyoruz. Hayata egoyla değil vicdanla bakmayı, özümüze sadık kalmayı, kendimize değer vermeyi öğreniyoruz. Olgunlaştıkça gönül gözümüz açılıyor. Daha az hata yapar, daha az acı çeker hale geliyoruz.
‘Zalim İstanbul’ dizisini ve orada hayat verdiğiniz Seher karakterini biz çok sevdik. Ya siz?
Seher üç çocuğuna kendini adamış bir anne. Yavrularına sonsuz bir sevgisi var. O sevginin insana neler yaptırabileceğini biliyorum. Seher’in evlatlarına öğretilerini doğru buluyorum. Erdemli bir kadın. İçi aydınlık, bilge. Bazen “Keşke fevri davranmasa” diyorum ama naifliğini çok seviyorum Seher’in.
Cesur, gururlu, çaresiz ama bir o kadar da güçlü bir anneyi oynuyorsunuz. Bugün de Anneler Günü. Anneliğin sizdeki anlamı ne?
Annelik sınırsız sevgi demek. Doğru veya yanlış yapabiliriz hayatta. Kimse kusursuz değil. Ama o sevgi kusursuz. Bu yüzden kutsal. Sonsuz kere şükür sebebim.
ANNELİK VE KADINLIK EN BÜYÜK HEDİYEDİR
Anne olmanın ve kadın olmanın en zor yanı ne?
Hayatın dengesi bir zorluğun yanında bir kolaylık sunar. Her şeyin bir aydınlık bir de karanlık yönü olduğu gibi. Annelik de kadınlık da zor olabilir ama aynı zamanda en büyük hediyedir.
“Kadının adı yok” diyenler vardı ama sanki çağ değiştikçe kadına bakış da değişti.
Çağ çoktan değişti. Anadolu’da veya Batı’da, gittiğimiz her yerde gözlemliyoruz bunu. Kadının adının olmadığı çağ kapandı, hatta şimdi kadın koyuyor her şeyin adını. Daha doğrusu, hoş gören, çok yönlü düşünen, sevgi dolu, dişil enerji yükseliyor. Değişime direnip aynı ezberi okumaya çalışanlar, görmek istemeyenler hep olur ama nihayetinde kabullenmeleri kaçınılmaz. Hakikate karşı koyamazsınız.
İZLERKEN ETKİLENİYORUM
Bu yoğun tempoda diziyi izleyebiliyor musunuz? Oynadığınız diziye izleyici gözüyle bakabiliyor musunuz?
Bazen yayın sırasında biz sette oluyoruz, sonra kanalın internet sitesinden izliyorum. İzlerken etkileniyorum ama tam olarak seyirci gibi değil. Daha çok mesleki tatmin duygusuyla bakıyorum.
Siz bu projede rol almasanız bu diziyi izler miydiniz?
‘Game of Thrones’la aynı gün yayınlanmasaydı, evet
ÖZGÜRLÜKÇÜ YENİ NESİLE HAYRANIM
Dizideki genç oyuncular sizi çok seviyor. Onların sizin hayatınızdaki yeri nedir?
Benim büyük oğlum Engin Deniz’le yaşıtlar. Ben bu neslin hayranıyım. Özgürlükçü, dayatılmış kalıplara girmeyen, sevgiye dayalı bir dünya inşa etmeye gelmiş kristal çocuklar. Onları her zaman haklı buluyorum ve farklılıklarına saygı duyuyorum.
Biz kadınlara güçlü olmayı ve haksızlıklar karşısında susmamayı nasıl başaracağımızı birkaç sihirli cümle ile anlatır mısınız?
Korkma. Kendini ifade etmekten, hakkını savunmaktan, mücadele etmekten korkma. Biz ataerkil topluma çok şey öğrettik ve ışık olmaya devam ediyoruz. Eskisinden çok daha güçlüyüz.
HAYATIMI EGOMLA DEĞİL RUHUMLA YÖNLENDİRİYORUM
Geriye dönüp baktığınızda ne görüyorsunuz? Yaşadıklarınız size ne öğretti?
Acılardan geçerek geliştiğimizi düşünürsek, zengin bir hayat tecrübem olduğunu söyleyebilirim. Nihayetinde gönül gözümün açılması, güzel bir hediyeydi. Epeydir hayatımı egomla değil ruhumla yönlendirmeyi seçiyorum. Çok şükrediyorum.
Şu an hayatınız nasıl? Mutlu musunuz?
Çoook! Bu dünyadaki yaşamımızda yürüdüğümüz, yürürken öğrendiğimiz, geliştiğimiz yol çok güzel.
Geleceğe dair planlarınız neler?
Önceliğim hep aynı. Her şeyden önce çocuklarımın sağlığı, mutluluğu. Bundan daha önemli bir şey yok. Kendim için kurduğum hayallerim de var tabii. Dizide oynadığım Seher’den farklı olarak buna da hakkım olduğunun farkındayım.
GÜN GELİR HERKES YARGILADIĞI ŞEYLE SINANIR
Dizinin adı ‘Zalim İstanbul’. İstanbul gerçekten çoğuna göre acımasız, insanı yutan bir şehir. Siz kendi İstanbul’unuzu nasıl ifade edersiniz?
İsyan etmek öğrenilmiş çaresizlikten gelir. Çünkü herkesin metropolden uzaklaşıp alternatif bir hayat kurma şansı var. Gittiğin her yerde hayatını bir şekilde idame ettirebilirsin. Benim için şu an İstanbul’da kalmak bir tercih. Çok seviyorum şehrimi. Ama yarın başka koşullar oluşursa gitmeyi de tercih edebilirim.
‘Zalim İstanbul’, “Kimse sınanmadığı günahın masumu değildir” sloganı ile yayın hayatına başladı. Bu sloganda nasıl bir mesaj veriliyor?
Birini yargılamak için onun ayakkabılarını giyip onun geçtiği yollardan yürümek gerekir. İnsanlar bunu çok kolay unutur. Ama işte, kınadığını yaşamadan ölmezsin. Gün gelir herkes yargıladığı şeyle sınanır. Bilge bir mesaj bu.
Türk kadını hiçbir statü, yaş farkı olmadan Seher’de kendini buldu. Çaresizliğin karşısındaki mücadele ve azmi gördü. Bu birçok kadına cesaret veriyor.
Seher, bu uyanış çağındaki aydınlığı temsil eden bir karakter. Her bireyin kendi özüne ulaşmaya yöneldiği, gönül gözünü açıp sevgi arayışına girdiği bir dönemde, kadınlar için olumlu, güçlü bir örnek.
Çocuklarıyla olan ilişkisi de çok bilgece.
“Öpeceksen kalbinle öpeceksin, hata yapacaksan kalbinle yapacaksın” diyor kızına. “Allah istediğini verir, sen aldım sanırsın, sonra o aldım dediğin senin sınavın olur” diyor diğer kızına. “Sen eline, gözüne ne kadar hakimsin ki ablana namus bekçiliği yapmaya kalkıyorsun” diyor oğluna. Bilge, aydınlanmış Anadolu kadını. Toplum adına umudum hep Seher’lerde.
ALEV GÜRSOY CİMİN
alev.gursoy@posta.com.tr
- Çamurlu ayakkabıları kar beyaz yapıyor! Yeni almış gibi pırıl pırıl parlatıyor, doğal temizleyici! Sirkeye 1 kaşık eklemek yetiyor
- Yoğurda katıp kaşık kaşık yiyin! Bağırsakları motor gibi çalıştırıp kemikleri betona çeviriyor, kana anında karışıyor!
- 40 yıllık yoğurtçunun sırrı! Taş gibi yoğurt yapmak için içerisine 15 adet ekleyin: Hem lezzetli hem şifalı, probiyotik etkisiyle vücuda iyi geliyor
- 1 bardak suya ekleyip için! İnsülin direncini terazi gibi dengeliyor: Vücudun savunma mekanizmasını makine gibi çalıştırıyor
- 'Bugün ne pişirsem' diyenlere günün menüsü (23 Aralık 2024)