Haliç Üniversitesi'nde okuyan Sertaş, öğrenci değişim programlarıyla Hollanda, Almanya, Belçika gibi ülkelerde eğitim görmüş ve yeni bir konaklama sistemiyle tanışmış. Sonra da Türkiye'de kendi sistemini oturtmuş...
RÖPORTAJ: EYLEM KESKİN
Dünya küçük, artık öğrenciler dünyanın çeşitli ülkelerinde eğitim görebiliyor ya da öğrenci değişim programlarıyla istedikleri ülkenin üniversitelerinde kısa dönemli olarak ders alabiliyor. Sertaş Kıntaş da bu öğrencilerden biri. Haliç Üniversitesi’nde okuyan Sertaş, öğrenci değişim programlarıyla Hollanda, Almanya, Belçika gibi ülkelerde eğitim görmüş ve yeni bir konaklama sistemiyle tanışmış.
Gittiği her ülkede 3 günlüğüne de olsa, 6 aylığına da olsa ev arkadaşı olmuş ve kira ödemiş. Sonra da Türkiye’de kendi sistemini oturtmuş. Kurtuluş’taki evinde öğrenci değişim programlarıyla Türkiye’ye gelen yabancılar kalıyor.
Sertaş da onlarla birlikte. Herkese bir oda düşüyor. Talep o kadar yoğun ki, eve ortak olabilmeniz için 4-5 ay önceden Sertaş’ı aramanız gerekiyor. Üstelik hizmette sınır da yok. Sertaş evine gelen yabancı öğrencilere, akbil, market indirim kartları veriyor, dilediklerinde yemek sipariş ediyor...
Hikayeniz nerede ve nasıl başlıyor?
Sağlık lisesi mezunuyum, liseden sonra çalışmaya başladım. 2004’te Muş’ta göreve başladım. 2.5 yıl Muş’ta kaldım, sonra tayinim Didim’e çıktı. 24 yaşında üniversite sınavına girmeye karar verdim. 2008’de hem öğrenci hem de çalışan biri olarak İstanbul’a geldim. İstanbul’da tanıdığım hiç kimse, kalabileceğim hiçbir yer yoktu. Mecidiyeköy’de bir internet kafede kaldım. Çok trajikti. Bir oda benimdi. Sonra sahibinden.com üzerinden ev arkadaşı arayan birilerine ulaştım. Bir arkadaşla birlikte Kurtuluş’taki evimize taşındık. Bir odamız boştu, sahibinden.com üzerinden birini daha aramaya başladık. Bir Türk buldum bilgisayar mühendisiydi, sadece yatmaya geliyordu. Sonra yabancı bir arkadaş aldık, gördüm ki yabancılar bizden daha fazla iletişime açıklar. Ev arkadaşlarım da evden ayrılmıştı. Yalnızdım, ilan verdim, kısa dönemli bir haftalık, 10 günlük misafirler gelmeye başladı. Daha çok Erasmus için Türkiye’ye gelen öğrenciler arıyordu. 2006’da ben de Hollanda ve Belçika’ya gittiğimde ev arkadaşı olarak birinin yanında kalmıştım. Önce hobi olarak yapıyordum, sonra ev arkadaşı olarak almaya başladım.
Süre sınırınız var mı?
3 günden 6 aya kadar misafir alıyorum genelde. 3 gün sınır koyuyorum.
Sonuçta evinize tanımadığınız insanlar geliyor. Hiç sorun yaşamıyor musunuz, hırsızlık falan olmuyor mu?
Hayır, sadece hatıra olarak rakı bardaklarını götürenler oldu.
Siz hep evde mi kalıyorsunuz peki?
Evet ben hep evde kalıyorum.
İnsan akşam evine geldiğinde ayaklarını uzatıp televizyon seyretmek ister... Bu da mı sizi rahatsız etmiyor?
Etmiyor, sonuçta evdeki vakitleri çok sınırlı oluyor. Eve geldikleri gibi odalarına gidiyorlar. Duş alıp yatıyorlar. 4 kişi aynı anda salonda vakit geçirmiyoruz. 2-3 gün evde kimsenin olmadığı zamanlar da oluyor. Gezmeye gidiyorlar, ben işte oluyorum.
Peki temizliği nasıl hallediyorsunuz?
Temizlikçi geliyor. Kurallara çok bağlılar. Düzenli olarak temizlik yapılıyor. Temizlik konusunda da hiç sıkıntı yaşamadık.
Konu komşu?
Çok düşünceliler, kimse gürültü yapmıyor. Biraz da lokasyonla alakalı aslında. Bu civarlarda pek karışan olmuyor.
Size nasıl ulaşıyorlar?
Birkaç tane site var. Bunlardan bir tanesi tamamiyle ticari. Orada sürekli ilanım var, bana ulaşıyorlar. Evin fotoğrafları var. Eylül döneminde 15-20 kişiye ev gösterdiğim oluyor. Yoğun bir dönem. 3’erli gruplar halinde geliyorlar.
Niye oteli değil de burayı tercih ediyorlar?
Kültürü tanımak istiyorlar. Otel odasında bu olmuyor. Benim evde kültürümüzü tanımaya kapıda başlıyorlar, çünkü ayakkabılarını çıkarıyorlar. Hatta yazışma esnasında başlıyorlar. Ben onlara eve ulaşabilecekleri tüm alternatifleri sayıyorum. Tren, otobüs, Havaş, metrobüs... Bizim kültümüzü daha iyi gözlemliyorlar. Kaybolan beni arıyor, hastaneye düşen beni arıyor, yemek yemek için beni arıyorlar. Otobüse nereden biner, nasıl gider, taksiye binince ne yapması gerekiyor, hepsi için beni arıyorlar. Böylece otel soğukluğundan da kurtuluyorlar.
İnsan evinizi pansiyon gibi hayal ediyor ama hiç de öyle değil. Sizin düzeniniz hakimiyetini koruyor...
Bomboş, ruhsuz bir ev istemiyorum, onlar da istemiyorlar zaten. Evin akışına uymak istiyorlar. Dolayısıyla da bu ortamı hiç bozmuyorum. Hepsinin anahtarı oluyor, hepsine birer akbil, çevre marketlerden indirim kartları veriyorum. Çevreyi gezdiriyorum. Hintli bir arkadaş pazar günü beni 5 kere aradı. Yemek istedi, su istedi, sahil kenarındayım, laptoptan sürekli sipariş verdim.
Evle ilgili kurallarınız var mı?
Var tabii, bir odayı tutan kişi misafir getirecekse bana bir ay önceden bildirmek zorunda. Hafta sonu değilse 12.00’den sonra eve giriş çıkış yaparken sessiz olmak zorundalar. Bulaşıkları makineye koymak zorundalar. Ayrılırken anahtarı vermek zorundalar. Bir de mutlaka hatıra fotoğrafı çektirmesi gerekiyor.
Evde misafirler için bulundurduğunuz şeyler var mı?
Tabii, kahve makinesi var, narenciye sıkacağı var, onlar için aldım. Kablolu TV’ye geçtik. Uluslararası kanalları izleyebiliyoruz, hızlı internete geçiş yaptım. Mutfak malzemelerinde birtakım değişiklikler yaptım. Vog tava aldım, hiç tercih etmememe rağmen mikrodalga fırın aldım.
Yorulmuyor musunuz?
Hayır, alıştım artık. Tüm misafirlerim ülkelerine çok memnun dönüyorlar. Alman bir kız arkadaş vardı, “Yemek yaptım, yetişebilecek misin?” diye arardı. Hepsiyle arkadaş olduk. Yoruluyorum ama “Off” demiyorum.
Öğrenci değişim programı nedir?
Öğrenci değişim programları, okullar arasındaki uluslararası eğitim yardımlaşma anlaşması gereği isteyen öğrencilerin, eğitimlerinin bir kısmını yurtdışında yapmasına olanak tanıyan öğrenci alıp-verme eğitim prosedürü. Bu programların en bilinenlerinden biri Erasmus. Erasmus, Avrupa’daki yüksek öğretim kurumlarının birbirleri ile çok yönlü işbirliği yapmalarını teşvik etmeye yönelik bir Avrupa Birliği programı. Yüksek öğretim kurumlarının birbirleri ile ortak projeler üretip hayata geçirmeleri, kısa süreli öğrenci ve akademik personel değişimi yapabilmeleri için hibe niteliğinde karşılıksız mali destek sağlıyor. Programın amacı Avrupa Birliği ülkeleriyle, aday ülkelerin yüksek öğretim kurumları arasındaki işbirliğini teşvik edip geliştirerek yüksek öğretimde Avrupa boyutunu ön plana çıkarmak. Bu amaçla Erasmus programı kapsamında her yıl binlerce öğrenciye ve öğretim görevlisine eğitim ve öğretim faaliyetlerinin bir kısmını yurtdışında geçirme imkanı tanınıyor.
(07.08.2011 tarihli Pazar Postası'ndan alınmıştır.)
3- Felç geçirdi hayatı değişti! Doktorları şaşkına çeviren gelişme: Kendi sesini tanıyamadı
- Kaşık kaşık yiyoruz ama metabolizmayı alt üst ediyor! Her kahvaltı sofrasında var, ömrü 10 yıl kısaltıyor, diyabete davetiye çıkartıyor
- Karaciğeri resmen yeniden doğmuş gibi yapıyor! Her sabah aç karnına 1 kaşık yutmak yetiyor: Bağırsakları fokur fokur çalıştırıp ömre 10 yıl ekliyor!
- Göz altı morluklarını tarihe karıştırıyor! 3 malzemeyle evde hazırlanıyor: Kan dolaşımını hızlandırarak cilt tonunu eşitliyor
- 3 hafta uygulayınca iğne ipliğe çeviriyor! Vücuttaki yağları eritiyor: Metabolizmayı çalıştırıp forma sokuyor