Türkiye'nin en büyük pop starıyken yerimi Tarkan'a bıraktım

Türkiye onu ‘Hadi Yine İyisin’ şarkısıyla tanıdı. 90’ların en büyük starlarından. Kendi ifadesiyle ise en büyüğü. Diyor ki: Bugünün gençleri aldıkları ödülleri çöpe koyarlarsa, bir süre sonra esameleri okunmaz. Yakında çıkacak yeni albümü ‘Dedemin Şarkıları’ vesilesiyle buluştuk ve dünden bugüne Tayfun Duygulu’nun yolculuğunu konuştuk.

Nasılsınız, nerelerdesiniz? Evlenip İzmir’e yerleşmişsiniz sanırım.

Bol koşturmalı, sahneli, keyifli, eve dönünce de huzurlu geçen bir süreçteyim. Üç yıl oldu, eşimle Çeşme’de tanıştık. Onun işleri burada olduğu için İzmir’e taşındım. Sahne için alışığım zaten, gerektiğinde her yere gidip geliyorum.

Geçtiğimiz günlerde verdiğiniz yılbaşı konseriniz çok ilgi gördü. Hâlâ bu kadar sevilmek, ilgi görmek ne hissettiriyor?

Konserlerde hem beni 90’lardan bu yana severek dinleyen dinleyicimle buluşmuş oluyorum hem de onların çocukları, hatta torunlarıyla buluşuyorum. Dolayısıyla çok keyifli. Güzel bir sevgi alışverişimiz oluyor. Mutluluk ve gurur sebebi tabii.

Yıllar içinde sürekli albüm yapan, hep göz önünde olan sanatçılardan da değilsiniz oysa. Unutulmamanızı neye bağlıyorsunuz?

Sanıyorum 90’ların en üst seviyedeki erkek sanatçısı olmamdan kaynaklanıyor. O zamandan bu zamana herkesin hatırladığı, bugün en üst seviyede kim varsa tek kişi olarak, ben o dönem için oyum onların gözünde. Bu sevgi sayesinde hem popülerliğimi hem de sanatsal faaliyetimi sürdürüyorum.

Türkiye’de starlık kavramının en üstlerde yaşandığı dönemi yaşadınız ama Kenan Doğulu gibi ya da döneminizin diğer isimleri gibi albüm yapmaya devam etmediniz. Kendinizi geri çekmeniz bilinçli bir tercih miydi?

Ben sizin verdiğiniz örneğin, Kenan’ın kategorisinde değilim. Bugün hâlâ yılda bir konser verdiği halde kendi yerini koruyan kişinin kategorisindeydim.

Tarkan’ı kastediyoruz sanırım, değil mi?

İsim önemli değil ama dediğim gibi, ben senede bilmem kaç konser yerine hep çok büyük konserleri tercih ettim.

Yeni albümünüz ‘Dedemin Şarkıları’yla dönüyorsunuz. Nasıl bir albüm geliyor?

Çok güzel, romantik bir şarkı olan ve eşime yazdığım ‘Kanatsız Meleğim’le sevenlerime ‘merhaba’ dedim ama dinleyenlerim benden hep hızlı şarkılar bekliyor. Onlar da yolda. Çok keyifli, güzel bir albüm geliyor.

ALDIKLARI ÖDÜLÜ ÇÖPE ATANLARIN BİR SÜRE SONRA ESAMELERİ OKUNMAZ

Rap’in bu kadar öne çıkmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Geç bile kalınmış bir durum. Olması gereken oldu ve iyi rap müzik yapan arkadaşlar yerlerini aldılar ama o yeri korumak önemli olan. Bizim dönemimizde ödüller çok değerliydi örneğin. Yeni arkadaşlar Türk normlarına uymazlarsa, söz, biçim, mantık ve hareket olarak doğru davranışlar göstermezlerse, aldıkları ödülleri çöpe atarlarsa, bir süre sonra esameleri okunmaz.

Reynmen, Altın Kelebek ödülünü çöpe koymuştu, onu kastediyorsunuz herhalde?

Her kim yapıyorsa… Örf, adet, gelenek… Bunlar önemli bizim toplumumuzda. Benim zamanında aldığım ödüller hâlâ baş köşemdedir. Ama bugün için bu ödüller değerini yitirdiyse, gerçekten halkın oyuyla seçilmiyorsa, ona bir şey diyemem

VERİLEN SÖZÜ TUTMAMAK İNSANIN KARAKTERİYLE İLGİLİDİR BU AYIP BİZE AİT DEĞİL

Eski eşiniz Beste Açar’la da bir şarkı yaptığınızı duymuştuk ama şarkıyı çıkarmadınız. Neden?

Her şeyi bitmişti, klip aşamasına kadar geldik ama o zamandan sonra kendisine ulaşamadık. Tabii yapım şirketine bir külfet doğdu.

Klip aşamasına gelmişken neden böyle bir sonuç çıktı ortaya?

Bilemiyorum, kendisi başka şeyler tercih etti herhalde. Yani bu ayıp bize ait değil. Verilen sözü yerine getirmemek insanın kendi tercihiyle, karakteriyle, aile terbiyesiyle alakalıdır.

İlk yıllarınızda Tarkan’la çok mukayese edilmişsiniz. Sizin döneminizdeki rekabet ruhuyla bugünün ruhunu nasıl değerlendiriyorsunuz?

Rekabet bizim zamanımızdan önce de varmış, hep varmış. Bu tamamen benim o dönem Türkiye’nin en büyük şarkıcısı konumuna gelmemle alakalı. Dikkat ederseniz bazı insanlar vardır, isimleri bazı isimlerle anılınca o şekilde prim yaparlar. Dolayısıyla yerimi güzel bir insana bıraktım. Yerimi bıraktığım kişiden de memnunum. Doğru zamanda geri çekilmekte de haklıyım.

Sizin yerinize Tarkan’ın geldiğini mi düşünüyorsunuz?

Düşünmüyorum, gerçek böyle oldu. Ben yerimi ona bıraktım tabii.

Kariyerinizde yaptığınız en net hatalar nelerdi peki?

Ekibimin benimle anlaşamaması, prodüksiyon şirketimle ve menajerimle yaşadığım sorunlar. Bir diğer hata, eğer hata diyeceksek; en popüler dönemimde evlenmiş olmam. Amerika’da albüm yapma teklifi almışken, Jennifer Lopez’in o dönemki menajeriyle görüşürken kendimi bir anda geri çekmem.

Bugünkü müzik piyasasını nasıl buluyorsunuz?

Çok keyifli arkadaşlar gelmiş, hepsiyle teker teker tanışıyorum, aralarında sevdiğim dostlarım oldu. Ama tabii sözlerdeki bizim yıllarımızın kalitesi yok. Bir Sezen Aksu sözleri, Aysel Gürel sözleri yok.

EŞİM, BANA DOKUNUNCA UYKUSUNUN GELDİĞİNİ SÖYLÜYOR

Üçüncü evliliğinizi yaptınız. Hatta eşinizin işi nedeniyle İzmir’e yerleştiniz. Çok mu aşıksınız?

Evet, üçüncü ve son evliliğim. Gerçekten bir kanatsız melekle evlendim. Eşim Bella’yla çok mutluyum. Onu her gördüğümde heyecanlanıyorum. Eşim bana dokununca uykusunun geldiğini söyler, benim de öyle oluyor. Bunun kimyasal eş anlamına geldiğini öğrendim. Hem ruhen hem ten uyumu açısından şahane bir evliliğimiz var.

AŞK İKSİRİNİ BULDUM O YÜZDEN GENÇ KALIYORUM

Yaş almıyor gibisiniz sanki. Bunun için özel bir çabanız var mı?

Ben bunu bahsettiğim kimyasal aşka bağlıyorum. Eşimi her gördüğümde heyecanlanıyorsam, işte bu aşktır. Beni var eden aşk! O yüzden böyle genç kalıyorum. Aşk iksirini buldum, e biraz da genetik var tabii.

OKULUNU YENİ BİTİRMİŞ ASKERLİĞİNİ YAPIP GELMİŞ YENİ EVLENMİŞ DELİKANLI GİBİYİM

Geleceğe yönelik ne hayal kuruyorsunuz?

Okulunu yeni bitirmiş, askerliğini yapıp gelmiş, yeni evlenmiş genç delikanlı gibi hissediyorum. Ruhum tam olarak böyle. O yüzden yapmak istediğim çok şey var. Yurt dışında başarılı işlere imza atmak istiyorum. Senaryosunu yazdığım film projelerim var. Yakında şiir kitabım çıkacak. Heyecan doluyum.