Sadece kadınlarda değil erkeklerde de görülüyor

Bacak varisleri kadınlarda görsel olarak daha fazla ön plana çıkarken, erkeklerde tüylerin altında kaldığı için gözden kaçabiliyor veya 'sorun' olarak görülmeyebiliyor. Oysa 'önemsiz' olarak düşünülen bacak varisleri erkekler için de mutlaka tedavi edilmesi gereken bir sağlık problemi. Ayak bileklerinde çorap izi oluşmasının, bacaklarda kılcal veya 'spagetti makarna' görünümlü damarların varlığının, bir hekime danışmak için yeterli sebep olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Semih Barlas 'Varis Hastalığı ' konusunda erkekleri uyarıyor.

Erkekler varis tedavisini neden düşünmez?

''Çoğu erkek, bacaklarındaki varisleri, ağrı yapmadıkları için veya ağrı varsa dahi bunu gün sonundaki kas yorgunluğu veya egzersiz sonrasındaki 'adale çekmesi' olarak değerlendirdiklerinden, tedaviyi akıllarına getirmezler. Benzer biçimde, bacaklarınızda gördüğünüz ve bazen 'sağlıklılık göstergesi' olarak değerlendirdiğiniz mavi-mor venler (toplardamar), ağrı vermeseler dahi, ciddi tehlikeler doğurabilecek varislerdir ve mutlaka bu konunun bir uzmanı tarafından değerlendirilmelidirler.

Varislere neden sadece kadınlar dikkat eder?

Kadınlar, kozmetik olarak 'keyif kaçırıcı' olarak değerlendirdiklerinden, bacaklarında ince ya da kalın varisleri farkettikleri anda, bunları saklamaya veya gözardı etmeye çalışmadan doktora giderler. Oysa ki çoğu erkek, bacaklarının görünüşü ile ilgilenmez. Diğer yandan, bacaklardaki tüyler yüzünden, erkeklerdeki bacak varisleri, kısmen 'saklanma-gözden kaçma' şansını bulabilir.

Varisi Olan Erkekler İçin 6 Önemli Hatırlatma:

1. Varisler, ciltte göründüklerinden daha derinlere uzanırlar:

Varis, sadece kozmetik bir sorun değil, genelde bir buzdağının görünen ucudur. Bunları tedavi ettirmemek, ciddi tehlikeleri de beraberinde getirebilir.

Sağlıklı bacak venleri, içlerindeki kanı kalbe ve akciğerlere doğru sorunsuz olarak pompalarken aklımıza bunu düşünmek bile gelmez.

Bacak venlerinin içindeki tek yönlü çalışan kapakçıklar geriye kaçırmaya başlayınca bacaklarımızda 'venöz yetmezlik' dediğimiz önemli bir damar hastalığı başlar.

Venöz yetmezlik,

• ayak bileklerinde şişlik (çorap lastik izi),
• farklı çaplardaki damar belirginleşmeleri,
• ayak bileklerinde akşama doğru ortaya çıkabilen kaşıntı,
• kaşıntıları izleyen dönemde kızarıklık ve ülser (yara),
• ister yüzeydeki isterse derinlerdeki damarlarda bozulup yavaşlayan kan akımına bağlı pıhtı oluşumu,
• bacak venleri içinde oluşan pıhtıların (yüzeyel/derin venöz tromboz-DVT) kopup akciğerde damar tıkanıklığına (pulmoner emboli) yol açması gibi belirtiler verebilir.

Bu sürecin önemli bir bölümü ağrısız olabilirken, sabahtan akşama artan, hareketsizken kendini gösteren, genelde 'bacakları oynatma gereksinimi' şeklinde ifade edilen ağrı veya huzursuzluk yakınması da bunlara eklenebilir.

2. Endişelenmeyin Yalnız Değilsiniz:

Bacak varislerinin görülme oranı, 1999 tarihinde yapılan bir araştırmaya göre erkeklerde kadınlara göre daha sık bulunurken; son yapılan yayınlarda kadınlarda 2 kat daha yaygın bulunmuştur. Bu çalışmalarda altı çizilebilecek en önemli 2 veri, bacak varislerinin erkeklerde %17-50 oranında, her yaşta ve farklı şiddetlerde görülebildiği gerçeğidir. Özetle, bacak varisleri, bir kadın hastalığı değildir.

3. Harekete Geçin:

Bacaklarınızdaki varislerin ciddiyetini öğrenmek için bu konunun uzmanına mutlaka gitmeyi planlarken, doktorunuzun size bazı alışkanlıklarınızı değiştirmeyi önermesine de hazırlıklı olun.

Varisler sizde pek çok nedene bağlı olarak oluşmuş olabilir:

-Aşırı ağırlık kaldırma;

-Şişmanlık;

-Yaşlanma;

-Ailede varis hikayesi (kalıtım);

-Hormon dengesini bozan tablolar veya hastalıklar;

-Uzun süre hareketsiz oturmak veya ayakta durmak .

Yaşınız, hormonlarınız veya aileniz gibi değiştirilemeyecek nedenleri bir yana bırakacak olursak, kilonuz veya hareketsiz yaşantınız için birşeyler yapabilirsiniz.

Bacaklarınıza en büyük iyiliği, egzersiz yaparak gerçekleştirebilirsiniz. Kimse sizden maraton koşucusu olmanızı beklemiyor. Her gün yapacağınız 30 dakika yürüyüş, kilonuzda farklılığa yol açarken, baldır kaslarınızı çalıştırmanız sayesinde bacak venlerindeki kanın kalbe doğru pompalanmasına yardımcı olacaktır. Buna ek olarak bisiklet, aletsiz jimnastik, yüzme, varislerinize bağlı yakınmalarınızı hafifletirken, sorunun daha yavaş ilerlemesini sağlayacaktır.

Bacağınızın üzerine binen yük veya hareketsiz olarak geçirdiğiniz saatler arttıkça, varisleriniz de kötüleşecektir.

4. Yediklerinize Dikkat Edin:

Sağlıklı beslenme ile bacaklarınızdaki venlerin sağlıklı kalmasına da katkıda bulunabilirsiniz.

-Daha fazla lifli yiyecekler;

-Daha fazla C vitamini;

-Daha fazla su;

-Daha fazla dut, incir, kuşkonmaz;

- Daha az tuz

tüketmeye çalışın.

5. Tedavi Konusunu Gündeminize Alın:

Gururu bir yana bırakın. Bacaklarınızdaki varisler ve venöz yetmezlik, kendi haline bırakılacak bir hastalık değildir. Gözünüze çok batmasa da, ağrı vermese de, sorunun hangi aşamada olduğunu öğrenmek için deneyimli bir kalp damar cerrahına muayene olmayı; 'venöz dopler' adı verilen ve yaklaşık 30 dakikada zahmetsizce gerçekleştirilen bacak ultrason incelemenizi yaptırmayı ihmal etmeyin.

Unutmayın ki, sorunun adı ne kadar erken konursa, tedavi sizin için o kadar kolay olacaktır.

Bacaklarınızdaki varislerin kendiliğinden yok olmayacaklarını bildikten sonra, onların daha da kötüleşmelerini beklemek akılcı değildir.

6. Tedavi Seçeneklerini Bilin:

Sorunun adı ve şiddeti belirlendikten sonra doktorunuz size

-Düzenli bacak egzersizleri ;

-Kademeli basınçlı çoraplar;

-Bacaklarınızı fırsat buldukça yüksekte tutmak

gibi basit yöntemler önerebilir.

Ama eğer venöz yetmezliğe bağlı varisler daha ciddi bir aşamada ise

-Yüzeyel Köpük Skleroterapi (VFS) denen ve küçük iğnelerle, kılcal damarların kurutulması;

-Ambulatuvar Flebektomi (AP) adı verilen ve spagetti görünüşlü damarların lokal anestezi altında 1mm'lik kesileriçinden çıkartılması;

-Endovenöz Trunkal Ablasyon (EVTA) yöntemi ile gözle görülmeyen damarların lokal anestezi altında radyofrekans veya lazer kateterleri ile yakılması;

-Dopler Görüntüleme Altında Kimyasal Ablasyon (DGS/DGA) denen girişimle hasta venlerin içine bir madde verilerek ortadan kaldırılmaları sizin için uygun seçenekler olabilir.

Bilin ki, artık genel anesteziyi, dikiş gerektiren büyük kesileri, ameliyattan sonra haftalarca normale dönmenizi, ama hepsinden de önemlisi, takip eden 5 yılda %40-70'e varan nüks oranını taşıyan klasik varis ameliyatları tarihte kaldı. Artık varis tedavisinde hedef, hasta konforunu en üst düzeyde, hastalık tekrarlama oranını ise en düşük düzeyde tutarak yapılan modern girişimler.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Varise yol açan 6 sebep

Habere Git

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Varis nedir, belirtileri nelerdir? İşte Varis tedavisi hakkında merak edilenler

Habere Git