Uzun tatiller en çok acil servisleri vuruyor

9 ile 10 günlük tatillerin sağlık hizmetinde aksamalara neden olduğunu aktaran Türkiye Acil Tıp Derneği Başkanı Prof. Dr. Yıldıray Çete, "Bunlardan bir tanesi kronik hastalığı olanlar. Bunlar maalesef kontrol muayenelerine gidemiyor. Raporlu ilaç kullanan bireylerimiz raporları bittiğinde tatil boyunca yenileyemiyorlar. Ciddi tıbbi sorunlarla karşılaşıyorlar. Poliklinikler 9-10 gün boyunca kapalı. Birinci basamak sağlık hizmetleri kapalı. Bu sürede sağlık hizmetine erişimin tek kapısı acil servisler. Bu da zaten fazla olan hasta yükünü inanılmaz sayıda artırıyor" diye konuştu.

'BORSA BİLE TATİLE GİRMEDİ'

Bununla birlikte acil sağlık çalışanı hekimler, hemşireler, paramedikler, acil tıp çalışanlarının çok büyük yük altında kaldığını söyleyen Prof. Dr. Yıldıray Çete, şöyle konuştu:

"Bekleyen hasta sayısı arttıkça emniyetsizlik artıyor. Bu da bazen istenmeyen şiddet olaylarını getiriyor. Başka kurumların bu konuda önlemler aldığını görüyoruz. Emniyet olsun valilik olsun 9 ile 10 günlük tatil için önlem aldıklarını görüyoruz. Borsa bile açık, 10 gün tatile girmediler ama sağlık hizmetinde sadece acil servisler açık. Toplum sağlığı üzerine gerçekten olumsuz sonuçlar doğurabilecek bir tablo. Önerimiz uzun süreli tatiller planlanırken örneğin 4 poliklinik açık ise normal günde, ikisi bayram tatilinde açık olabilir. Böylece acillerin üstündeki yük hafifletilebilir. Sağlığa erişim kolaylaştırılabilir. Aciller üzerindeki yük hafifletilir."

ACEMİ KASAPLAR DİKKAT!

Kurban Bayramı’nda hasta gruplarında artış gördüklerini belirten Prof. Dr. Yıldıray Çete, şöyle devam etti:

"Acemi kasap sayısında artış oluyor. Kurban kesimi sırasında işin ehli olmayanlar tarafından yapılan kesimlerde çok sayıda el parmak kesiği görüyoruz. Bu hastalarda yüzde 30’un üzerinde artış oluyor. El cerrahisi konusunda belirgin artış oluyor. İkincisi trafik kazaları, gerekli uyarılar yapılmasına karşın maalesef kaza sayılarında istenilen azalma sağlanamıyor. Acillere gelen trafik kaza sayısında önemli artış var. Üçüncü sırada ise kalp hastaları geliyor. Kalp krizi için riskli gruplar var. Şeker hastaları gibi yüksek tansiyonu olanlar. Bununla birlikte kalp damar hastalığı olanlar yüksek riskli hastalar grubuna giriyor.."

Erol AKKIR/ANTALYA, (DHA)