Yüzü benzeyen insanların hikayeleri de benzer mi? Bilim dünyası çarpıcı soruyu yanıtladı: Besledikleri hayvanlar bile aynı
Birçoğumuz, dünyada hem fiziksel hem de duygusal olarak bir başka benzerimizin olduğuna inanırız. Hatta bu fikre bazen o kadar sıkı tutunuruz ki, o insanla bir gün denk gelme olasılığı bile içimizde ufak bir heyecan yaratır. Yüzleri birbirine benzeyen insanların, hikayelerinin de benzer olduğuna dair mistik tartışmalar devam ederken bilim dünyası, yüz benzerliği olan bireylerin genlerinin de benzediğine dair ilginç bir araştırmaya imza attı.
Öznur Doğan / Posta.com.tr - Yüzümüz; korku, öfke, mutluluk, üzüntü ve kaygı gibi pek çok duygumuzu karşı tarafa aktarmamıza katkı sağlar. Hislerin ve düşüncelerin verdiği ifadeler, her ne kadar ortak olsa da, yüz hatlarımız kendisine hastır. Ancak bazılarımız, 7 milyardan fazla insanın yaşadığı dünyada bile benzerine rastlayacak kadar şanslı olabilir. Son yıllarda yapılan araştırmalar, yüz benzerliği olan bireylerin gen konusunda da hiçbir farklılık taşımadığını ortaya koydu.
EĞİTİM DURUMLARI BİLE BENZER SEVİYEDE
İspanyalı bilim insanlarının yaptığı bir çalışmada, yüzleri birbirine benzeyen katılımcıların DNA'larının da ortak olduğu sonucuna varıldı. 4 bin kişinin analiz edildiği araştırmada; kişilerin yalnızca kilo ve boy gibi fiziksel özelliklerinin değil, sigara içme durumu hatta eğitim düzeyi gibi faktörlerin bile aynı olduğu belirlendi.
ARALARINDA HİÇBİR KAN BAĞI BULUNMUYOR
Yüz ve gen benzerliği arasındaki bağlantıya dair tek çalışma bu değil. Beyin cerrahı Türker Kılınç; dünyanın farklı bölgelerinde doğup büyümüş, aralarında kilometrelerce mesafe olan, hiçbir kan bağı bulunmayan ve birbirlerinin varlığından dahi haberdar olmayan yüz ikizlerinin; baktıkları hayvanlar, sık sık yakalandıkları hastalıklar ve hatta bağırsaklarında bulunan mikrobiomların bile benzer olduğuna dair bir araştırmayı paylaştı.
Yüz ve DNA arasındaki korelasyona dair bu ilk bulgulara, dünya çapında geniş bir okuyucu kitlesi bulunan Cell Report dergisinde yer verildi. Araştırmada, bir dizi benzer insan, ayrıntılı olarak karakterize edildi. Bu bireylerin benzer genotipleri ve kişilik özellikleri paylaştığı tespit edildi. Çalışma boyunca, Microsoft'un Oxford Project yüz tanımlama teknolojisinden ve ABD’de bulunan Notr Dame Üniversitesi’nin veri tabanından yararlanıldı. Yüz, kişilik, hayat tarzı anlamında birbirine benzeyen kişilerin soyağaçlarına bakıldığında akrabalık bağlarına rastlanmadı.
Bu sonuçların bilimsel zemine dayanıyor olması, araştırmayı yalnızca çarpıcı değil, oldukça güvenilir de kılıyor. Ancak dünyada kendimize birebir benzeyen birine rastlama ihtimalinin trilyonda 1 olduğunu hatırlatmakta da fayda var…
SOSYAL MEDYA, DOPPELGANGER SENDROMU'NU TETİKLEDİ
Hiçbir kan bağı bulunmayan insanların yüzlerinin birbirine benzemesi 'Doppelganger Sendromu' olarak da açıklanabiliyor. Bu sendromda, birbiriyle akraba olmayan ve muhtemelen farklı yerlerde doğup büyümüş insanların bir başka ikizi olduğuna inanılıyor. Uzman sosyolog Yasemin Ertan Koçak, Doppelganger Sendromu'nun ortaya çıkışı hakkında şu ifadeleri kullandı:
İlk keşfedildiği yıllarda 'kötü ikiz' anlamına gelen Doppelgänger Sendromu, günümüzde anlamsal çerçevesinden sıyrılıp yalnızca görsel olarak birbirine benzeyen insanları tarif ediyor. Annemize, babamıza, kardeşlerimize ve hatta diğer akrabalarımıza benzememiz elbette olağan bir durumdur ve bu bilimsel olarak her açıdan açıklanabilir ancak hiçbir akrabalık bağı bulunmayan bir insana aşırı benzememiz, oldukça şaşırtıcıdır. Üstelik Doppelgänger Sendromu'nda kişilerin yalnızca yüzü değil, beden ölçüleri de çarpıcı benzerlikler taşıyabilir.
Günümüzde internet ağları sayesinde globalleşen dünya, insanların birbirine benzeyen yüz ikizlerini bulmasını da kolaylaştırıyor.
Uzman Klinik Psikolog Derya Yalçınkaya, gün geçtikçe gelişen sosyal medya platformlarının da Doppelganger Sendromu'nda artış yarattığını söyledi. Sanal ağlarda artan fotoğraf paylaşımının, bazı bireylerde ikizini arama çabasına yol açtığını belirten Yalçınkaya ''Günümüzde pek çok kişi hala çift benliğin varlığına inanırken, bazı bilim adamları bu fenomenin, beynin belirli bölümlerine yönelik yaralanmalara veya akıl yürütmede hatalara neden olan uyarılara bağlı olarak meydana geldiğine inanıyor'' ifadelerini kullandı.
GENOTİP ORTAKLIĞI TARTIŞMASI MAYMUNLARA DA SIÇRAMIŞTI
Genetik benzerlik mevzusu, yalnızca birbirine benzeyen insanlar arasında değil, iki farklı canlı türü arasında da sık sık tartışma konusu oluyor. Evrim teorisine göre, insanlar ve maymunlar yüzde 98 oranında ortak gen taşıyor ancak bu iddianın bilimsel bir dayanağı mevcut değil. Bu ilginç teze delil olarak ise insanda ve şempanzede bulunan 30-40 civarındaki temel proteindeki aminoasit dizilimlerinin aynı olması gösteriliyor.