SağlıkDoğru beslen kanser riskini azalt

Doğru beslen kanser riskini azalt

Paylaş
Doğru beslen kanser riskini azalt

Dünyada her yıl 10 milyon kanservakası ortaya çıkıyor, 6 milyonkişi de kanserden hayatınıkaybediyor. Tükettiğimizbesinlerden, kullandığımızcep telefonuna kadar yaşamımızlaiç içe olan pek çok maddekansere yol açmakla suçlanıyor.Peki neler kansere yol açıyor,neler riski azaltıyor? Konununuzmanlarına sorduk...

Haberin Devamı

Anadolu Sağlık Merkezi Tıbbi Onkoloji ve Hematolojik Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Necdet Üskent anlattı:

Kanserde beslenmenin etkisi nedir?

Yanlış beslenme tüm kanserlerin yüzde 15-20 sebebini oluşturuyor. Örneğin etlerin pişirme şekilleriyle kanser gelişmesi arasında birebir ilişki var. Özellikle yüksek ısıya maruz kalınarak, yanma ve kömürleşme tarzındaki pişirmelerde ‘polisiklik aromotik hidrokarbonlar’ ve ‘heterosiklik aminler’ oluşuyor. Bu kimyasal maddeler DNA hasarına yol açıyor. Özellikle de kolon kanserleri riskini artırıyor. Bu nedenle çok kısık ateşte, buharda, etin kendi suyunda pişirmek gibi yöntemler tercih edilmeli. Kısık ateşte kapalı kapta pişirme, buharda pişirme, haşlama ve fırınlama gibi pişirme teknikleri, kanser yapıcı kimyasalların oluşmasını çok aza indirir.

Haberin Devamı

Gıdalardaki katkı maddeleri kanser nedeni mi?

Katkı maddeleri FDA tarafından da sınırlandırılmış durumda. Daha önceleri nitritler ve nitratlar etkin olarak kullanılıyormuş. Onların mide kanseri yaptığı görülünce yasaklandı. Bunun dışında kafein, renklendiriciler gibi birçok katkı maddesi bulunuyor. Bu maddelerin kanser oluşumuna direkt etkisini olmasa da organlar üzerine bazı etkileri olabiliyor. Örneğim Aspartam tatlandırıcı fenilketonurili (kalıtım yoluyla geçen bir hastalık) kişilerde beyin hasarı yapabiliyor. Renklendiriciler, kafeinler tüketim miktarıyla bağlantılı olsa da çocuklarda hiperaktite yapabiliyor. Ama kanser yapmıyor.

Doğru beslen kanser riskini azalt


Yüksek oranda tuz tüketmek kanser riskini artırır mı?

Çok net şekilde evet. Elimizde bu konuda kanıtlar var. Özellikle mide, geniz ve yemek borusu kanserlerini artırdığını biliyoruz. Uzun süre korunması amacıyla içine çok tuz ilave edilen turşu, salamura, salça gibi gıdaların sık tüketilmesi risk oluşturuyor. Ayrıca fazla tuz tüketimi kan basıncını artırıyor ve farklı sağlık sorunlarının ortaya çıkmasına neden oluyor. Bu nedenle tuz tüketimi mutlaka azaltılmalı.

Fazla yağ tüketmek kansere neden olur mu?

Özellikle doymuş yağ (tereyağı, kuyruk yağı gibi hayvansal kaynaklı yağlar) tüketiminin fazla olduğu ülkelerde meme, rahim ve prostat kanseri riskinin arttığı biliniyor. Bunun yanı sıra fazla yağ tüketimi aşırı şişmanlığa yol açarak dolaylı yönden de kanser nedeni olabiliyor. Özellikle menopoza girmiş kadın hastalarda meme kanseri riski artıyor. Ayrıca aşırı şişmanlığa bağlı rahim ve kolon kanseri riski yüksek. Bununla birlikte yağ tüketimi azaltıldığında ya da kilo kontrolü sağlandığında kanser riski düşüyor. Ayrıca ideal kiloda olmakla sadece kanser riskini uzaklaştırmakla kalmıyoruz, farklı kronik hastalıklardan da korunma sağlamış oluyoruz.

Haberin Devamı

Vitaminler kanser riskini azaltabilir mi?

Bugüne kadar besin desteği olarak alınan birçok vitaminle yapılan çalışmaların hiçbirinde kanser riskinin azalttığı gösterilmedi. Ancak multivitamın kullanımı ile ilgili prestijli bir tıp dergisi olan JAMA’da 2012’de bir makale yayınlandı. Bu çalışmada multivitamin alan kişilerde kanser riskinin yüzde 8 daha az görüldüğü ortaya konmuş. Bu konuda yapılan ilk çalışma olduğu için bunun farklı çalışmalarla doğrulanması gerekiyor.

Haberin Devamı

Düzenli sarımsak tüketimi kanseri önleyebilir mi?

İçindeki ‘allium’ bileşikleri nedeniyle sarımsak ve soğan ailesinden gelen gıdaların antikanser etkileri bildirilmiş. Bu nedenle düzenli sarımsak tüketimini öneriyoruz. Özellikle kolon kanserlerinde koruyuculuğu kanıtlanmış durumda. Haftada birkaç kez tüketilmesinde yarar var.

Alüminyum folyo sağlığa zararlı mı?

Alüminyum folyonun özellikle nörolojik hastalıklarla bir ilişkisi olduğunu bildiren makaleler var. Sağlığa genel anlamda bir zararı tespit edilmemiş olsa da yiyeceklerde direkt temas ettirilmemesi gerekiyor. Bu şekilde kullanılacaksa da altına mutlaka yağlı kağıt konduktan sonra aliminyum folyo kullanılmalı.

Asbest tozunun solunmasının kansere yol açtığı söyleniyor. Bu madde nerelerde bulunur, korunmak için neler yapmalıyız?

Asbest eski binalarda ve özellikle yeniden restorasyon yapılan binalarda yoğun olarak bulunuyor. Türkiye’de İç Anadolu, Doğu Anadolu gibi bazı bölgelerimizde toprağın içeriğinde de asbest var. Bu bölgelerde akciğer zarı kanseri sık görülüyor. Aslında korunmak için bu bölgelerde yaşamın olmaması gerekiyor. Yaşayanların da göç ettirilmesi lazım. Ne yazık ki insanlar bu bölgelerde zorunluluktan yaşamaya devam ediyor. Eski evlerde de asbestten korunmak için bakımının çok iyi yapılması, özellikle de boyasının düzenli olarak yapılması önemli.

Haberin Devamı

Cep telefonunun kanser üzerindeki etkisi nedir?

Bu cihazların düşük düzeyde radyasyon yayması nedeniyle beyin tümörü yaptığına dair iddialar var. Amerikan Kanser Enstitüsü, SAR değerleri düşük olan telefonlar öneriyor. Riski azaltmak için alabileceğimiz bazı önlemler de var. Cep telefonuyla uzun süre konuşulmamalı, konuşulacaksa kulaklık ya da hoparlörden yararlanılmalı. Özellikle çocukların telefon kullanmaları mümkün olduğunca sınırlandırılmalı hatta hiç kullanmamaları sağlanmalı. Çünkü çok düşük düzeyde de olsa yayılan radyasyonun DNA üzerindeki etkileri tam olarak bilinmiyor.

BU KONTROLLERİ İHMAL ETMEYİN

Erken teşhis pek çok kanser türünde hayat kurtarıcı. İşte, kanser türlerine göre tarama yöntemleri.

MEME KANSERİ TARAMASI: Meme kanserinin erken tanısında en önemli yöntem mamografi. 50 yaşın üstünde yıllık mamografi ve kendi kendini muayene yöntemi ile ölüm oranlarının yüzde 20-30 arasında azaldığını gösteren birçok çalışma var. Ailede çok genç yaşlarda meme kanseri görülmüşse (özellikle birinci derecede akrabalarda) mamografik taramalar ultrason desteğinde 30-35 yaşlara kaydırılabilir. Mamografinin her yıl tekrarlanması gerekir.

RAHİM AĞZI KANSERİ: Tüm kadınlar, cinsel yaşama başladıkları yaştan itibaren her yıl (pap smear) testine tabi olmalı. Cinsel yaşamın başlaması ile HPV (Human Papilloma Virus) enfeksiyonu riski de artar. HPV, rahim ağzı kanserinde bugün bilinen en önemli sebeptir. 30 yaşına kadar, üst üste 3 normal test geçirenlerde taramalar her 2-3 yılda bire düşürülebilir. Taramalar 70 yaşında sonlandırılır. HPV için aşı çalışmaları da başlatılmıştır.

KOLON KANSERİ: Kolon kanseri taramalarında büyük abdestte gizli kan saptanması en kolay yöntemdir. Yılda bir kez yapılan test ile kolon kanseri ölüm oranlarında yüzde 30 azalma sağlandığı gösterilmiş. Büyük abdestte gizli kan (GGK) pozitif olan olguların ancak yüzde 2-10’unda kanser saptanır. Yüzde 20-30’unda ise iyi huylu polipler bulunur. Bu nedenle pozitif çıkan GGK testleri kolonoskopi girişimlerini gereksiz olarak arttırsa da, ölüm oranını azaltıcı etkileri gözlenmiştir. Birinci derecede akrabalarında kolon veya rektum kanseri olanlarla, ülseratif kolitli hastalarda ve daha önce adenömatöz polip saptanan hastalarda her yıl kolonoskopi yapılmalı. Normal bireylerde ise 50 yaş üstünde her 3-5 yılda bir kolonoskopi önerilir.

PROSTAT KANSERİ: En sık önerilen tarama testleri, PSA (kan testi) ve rektal muayenedir. Avrupa ve Amerika’da prostat kanseri yılda en fazla teşhis edilen kanser sırasına yükselmiştir. Erkekler 50 yaşından sonra prostat kanserine karşı düzenli kontrolden geçmeli. Ailesinde prostat kanseri öyküsü olanlarda taramalar 40 yaşına çekilmeli.

İLK ŞART: SİGARAYI BIRAK

Sigaranın vücutta neredeyse etkilemediği bir organ yok. Dudak, dil, gırtlak, nefes borusu, akciğer, mesane, prostat, rahim ve meme kanseri sigara içenlerde daha fazla görülür. Örneğin sigara içenlerde akciğer kanseri riski tam 25 kat artıyor. Öyle ki, sigara içmeyenlerde akciğer kanserine çok nadir rastlanıyor. Yine gırtlak kanseri riskini 15-20 kat yükseltiyor. Mesane (idrar torbası) kanserinin de en büyük sebebi sigara. Çünkü sigarının içindeki maddeler idrarla atılıyor. Bu maddeler mesanede zehirli bir etki çıkmasına yol açıyor. Sigaranın alkolle birlikte kullanılması riski daha artırıyor. Erken yaşta sigara öyküsü DNA’da daha çok hasara yol açıyor. Bu arada sigarayı şu anda bıraksanız bile içmiş olduğunuz sigara 20 yıl sonra da akciğer kanserinde artışa neden olabiliyor.

Yarın: Meme kanserinden korunma yolları

3